"Batarken güneş ardında tepelerin, geldi veda zamanı Teletabiler'in."
90’larda severek izlediğimiz beş tane çizgi filmi sayacak olursak eğer, bu listenin yukarısında veya aşağısında bir yerlerde mutlaka Teletabiler bulunur. Ekranda küçücük görünen ama aslında dev gibi olduklarını sonradan öğrendiğimiz o tatlı yaratıklar, yayınlandıkları dönemde çocuklar arasında hatrı sayılır bir kitle oluşturmayı başardılar. Hatta bugün bile Youtube’daki eski bölümleri milyonlarca insan tarafından izleniyor.
Bu enteresan çizgi film, 31 Mart 1997 tarihinde başladı ekran hayatına. Zamanla BBC’de elde ettiği yüksek reytingle beraber dünyaya açılmaya başlayacak ve pek çok farklı dile çevrilecekti. Yayınlandığı bütün ülkelerde çocukların vazgeçilmezi oldu. 0-6 yaş grubunu şiddetsiz ve eğlenceli bir şekilde eğitmeyi amaçladığı için, büyük yankı uyandırmayı başardı. Yapımcılara bu başarının kaynağı sorulduğunda Billy Macqueen; “Çocuklar yürekten gelen sevgi hikâyelerini seviyor ve bu program onların hikâyeleri ile ilgili” cevabını verecekti.
Özellikle “Sarılalım sıkı sıkı” sözleri ve astronotlara benzeyen kostümleriyle akıllarda önemli bir yer edindi Teletabiler. Şu an izlediğimizde kurgusu yetişkinler için biraz saçma geliyor olsa da çocuklar adına son derece farklı ve öğretici replikler barındırıyor. Ayrıca bütün karakterlerin kendine has davranışları var.
Tinky Winky: Teletabiler’in içinde en büyük ve en uzun boylu olanıdır (yaklaşık 3 metre). Mor renkli bir kostüm giyer. Her bölümün girişinde ilk olarak o çıkar sahneye ve çizgi dizinin jenerik müziği onunla başlar. Çok sevdiği kırmızı çantasını yanından hiç ayırmamasıyla ünlüdür. Bu çantadan dolayı uzun yıllar “Tinky Winky eşcinsel mi?” tartışmaları yaşanacak ve hatta bazı ülkelerde iş abartılarak Teletabiler’in yayınlanması yasaklanacaktı. Fakat karakteri canlandıran Simon Shelton Barnes’ın yaptığı şu açıklama, spekülasyonlara son noktayı koyacak cinsten: “İnsanlar bana durmadan Tinky Winky’nin gay olup olmadığını soruyor. Ancak bu karakter üç yaşında ve bu soru oldukça aptalca." Bunun yanı sıra yapımcılar da onun gay değil, teknolojiyi seven tatlı bir bebek olduğunu dile getirdiler.
Dipsy: Grubun inatçı delikanlısı Dipsy, siyahi aktör John Simmit tarafından canlandırılmıştır. Bu nedenle yeşil kostümünün yanı sıra, ten rengi olarak da koyu bir renk seçilmiş. Tinky Winky’den biraz daha kısa olan Dipsy’nin en büyük tutkusu, dalmaçya desenlerine sahip olan uzun şapkasıdır.
Laa-Laa: Sarı kostüm giyer ve başında lüle şeklinde bir anteni vardır. Nikky Smedley tarafından canlandırılan Laa-Laa’nın en sevdiği eşya, kocaman bir toptur. Onunla oynamaya bayılır.
Po: Grubun en küçüğü ve en tatlı olanıdır. Boyu diğerlerinden kısa olmasına rağmen yaklaşık 1.80 civarıdır. Kırmızı renkli bir kostüm giyer ve Çinli aktris Pui Fan Lee tarafından canlandırıldığı için bazı bölümlerde Çince kelimeler kullandığı görülmüştür. Onun en sevdiği eşyası ise Scooter’dır.
Ana karakterlerin ardından, oldukça dikkat çeken yan karakterlerin özelliklerinden de bahsetmemiz gerekiyor. Mesela Teletabiler’in en büyük yardımcısı olan elektrik süpürgesinin adı Noo-Noo’dur. Kritik zamanlarda ortaya çıkarak kahramanlarımızın imdadına yetişir. Yani hem yardımcı hem de dost görevi görür. Güneşin içinde tatlı gülüşüyle beliren bebek ise Jess Smith adında bir İngiliz. Günümüzde 21 yaşında olan Jess, annesi ile gittiği doktor kontrolü sırasında yapım şirketi tarafından keşfedildiğini ve sadece kameraya bakıp gülümsemesi karşılığında 250 Sterlin ile bir kutu Teletabi oyuncağı aldığını söylüyor. O artık kocaman bir genç kız ve ayrıca Canterbury Christ Church Üniversitesi’nde dans eğitimi alıyor.
Dünya genelinde saygın bir yere sahip olan Teletabiler, pek çok kez The Simpsons dizisine de konu oldu. Hatta dizinin yapımcıları sadece Teletabiler’in işlendiği özel bir bölüm bile yayınladılar. 2015 yılına geldiğimizde ise bu efsane projenin yeni bir versiyonu yapılmaya çalışıldı ancak ne yazık ki pek başarılı olunamadı. Akıllarda her zaman için ilk ve en özgün haliyle yer etti Teletabiler. 365 bölümlük yayın hayatından sonra 5 Ocak 2001’de ekrana veda etti. İddialara göre artık çocukların gelişimine zarar verdiği düşünülüyordu fakat gerçekte neler yaşandığını tam olarak bilemiyoruz.
Christopher G. Brown isimli bir Youtube kullanıcısı, 2015 yılında Joy Division'ın "Atmosphere" şarkısının arka fonunda Teletabiler'in siyah beyaz halini kullanınca ortaya ilginç görüntüler çıktı. Oldukça ürkütücü olan bu video ile sizi baş başa bırakıyor ve yazımızı noktalıyoruz.
Yorum Bırakın