"Bir gün ormana yolunuz düşerse etrafı dikkatlice dinleyin. Belki Gargamel'in çığlıklarını duyabilirsiniz ve iyi bir çocuk olursanız belki Şirinleri bile görebilirsiniz."
Çocukluğumuzda bayılarak izlediğimiz çizgi filmlerden birisi olan Şirinler, 1958 yılında Belçikalı karikatürist Pierre Culliford tarafından yaratıldı. İlk aşamada çizgi roman tarzıyla dikkatleri üzerine çekmesinin yanı sıra fazlasıyla da beğenilecekti. 1981 yılına gelindiğinde ise bir çizgi filme dönüştürülerek ekran macerasına ilk adımını atmış oldu.
Pierre Culliford
80’lerde fırtına estirdikten sonra 90’lar çocuklarının da kalbini fethetmeyi başaran küçük mavi yaratıklar, toplamda 256 bölüm ve 9 sezonluk bir yayın hayatını paylaşıyor. ABD ve Türkiye başta olmak üzere pek çok ülkede gösterime girip kendilerine büyük bir hayran kitlesi edinmeyi başardılar. İçeriğine değinecek olursak; taktığı kırmızı şapka ile diğerlerinden farklı bir görüntüye bürünen baş karakterimiz Şirin Baba, köyde yaşayan 99 şirinin babası olarak biliniyor. Bu şirinlerden 98’i erkek, 1 tanesi ise kız...
Hepsinin kendine has özellikleri var ve isimleri de bu özellikler göz önünde bulundurularak verilmiş. Örneğin; Usta Şirin bütün tamir işlerinden anlar, Obur Şirin yemek yemeyi de yapmayı da çok sever, Sakar Şirin her şeyi kırıp dökmesiyle ünlüdür, Güçlü Şirin sürekli spor yapar, Şirine çiçekleriyle ilgilenmekten hoşlanır, Somurtkan Şirin sadece nefret eder ve Gözlüklü Şirin kitap okumaya bayılır.
Ufacık dünyalarında mutlu bir hayat sürmelerine rağmen en büyük düşmanları Gargamel bir türlü rahat bırakmaz onları. Yıkık dökük bir şatoda Azman ismindeki kedisiyle birlikte yaşayan bu yaşlı büyücünün tek amacı, şirinleri yakalayıp altına dönüştürmektir. İçindeki durdurulamaz nefret nedeniyle bazen onları yemeyi bile hayal eder fakat asla hedefine ulaşamaz.
Gargamel’in bu büyük öfkesi çocukluğunda ona çok kötü davranan ve hiçbir zaman sevgisini göstermeyen annesinden kaynaklanıyor. Ayrıca büyücülük okulundan atıldığı için de kendisini fazlasıyla değersiz hissettiğini biliyoruz. Çirkin olduğunu düşünüyor ve kimse onu sevmediği için hayatı boyunca yalnız kalacağına inanıyor. Bir bölümde, kendi yöntemleriyle yarattığı Şirin Sassette’in ona iyi davranması sonucu dökülen gözyaşlarından anlamıştık zaten sevgiye ne kadar aç olduğunu.
Gargamel ve Azman
İçeriğe göz atmamızın ardından biraz da Şirinler'in dönem şartlarından nasıl etkilendiğine bakalım. Çizgi filmin yayınlandığı zamanlarda gördüğü büyük ilgi, bazı enteresan tartışmaları da hız kesmeden beraberinde getirdi. Özellikle siyasi mesajlar barındırdığı gerekçesiyle birtakım eleştirilere maruz kaldı Şirinler. Mesela Şirin Baba, sakalı ve Bolşeviklerin rengi olan kırmızı şapkası nedeniyle Karl Marx ile özdeşleştirilecekti. Küçük mantar evlerden oluşan şirin köyünün de komünizm ile yönetildiği iddia ediliyor sık sık. Özel mülkiyetin bulunmaması, herkesin yetenekleri doğrultusunda görevlere getirilmesi, para kullanılmaması ve din kavramına rastlanılmaması da bu teoriyi doğrulayacak metaforlar olarak görülüyor. Ayrıca çizer Pierre Culliford'un koyu bir komünist olması güçlendiriyor söylentileri.
Bunun yanı sıra papaz kıyafeti giyen Gargamel misyonerlik adı altında Amerika’yı, orijinalinde ismi Azrael olan kedi Azman ise emperyalizmin etrafında dolanan küçük ülkeleri temsil ediyor. Pek tabii ki kesinliğinden hiçbir şekilde emin değiliz ama bu iddialar bir zamanlar Şirinler'in bazı ülkelerde yasaklanmasına sebep olmuş. Siyasi mesajların yanı sıra başka söylentilere de konu oldu Şirinler. Yine teorilere göre Şirine feminizmi, Süslü Şirin eşcinselliği, Güçlü Şirin maço erkeği, Tembel Şirin ise her insanın en büyük haklarından birisi olan tembellik olgusunu simgeliyor.
Şirine
Biz bütün bu unsurlardan haberdar olmadan Şirinler'i izlediğimizde hiçbir kötü etki ile karşılaşmayıp büyük keyif almıştık. O nedenle tüm tartışmaları bir kenara bırakarak küçük mavi yaratıkların o büyülü dünyasına herkesin adım atması gerektiğine inanıyoruz. Yazımızı noktalarken de sizi Şirinler'in efsanevi jenerik müziği ile baş başa bırakıyoruz.
Yorum Bırakın