Dünyanın en güzel ve en seksi kadınlarından birisi olarak kabul edilen ünlü oyuncu Scarlett Johansson, 22 Kasım 1984’te New York’ta dünyaya geldi. Babası Danimarkalı bir mimar, annesi ise Polonyalı bir yapımcı. Hunter Johansson adında ikizi, bir ablası ve bir de küçük erkek kardeşi var.

Hayallerini süsleyen sinemaya ilk adımını 10 yaşındayken yer aldığı “North” filmiyle attı. Ardından “Evde Tek Başına 3” ve “Little Girl” gibi yapımlarda oynayarak tam anlamıyla ısındı kameralara. Bir yandan da tiyatro ile ilgilendiği için 18 yaşında eğitimini tamamlayıp Manhattan’da bulunan Professional Children’s okulundan mezun oldu. Bu süreçte anne ve babasının ayrılmasıyla sarsılan genç kız, ikisini de devamlı görebilmek adına New York ve Los Angeles arasında mekik dokumak zorunda kaldı.

19 yaşındayken kadrosuna girdiği “Bir Konuşabilse” isimli filmde oldukça başarılı bir performans sergiledi. Bu başarılı performans ona; Venedik Film Festivali’nde “En İyi Kadın Oyuncu Ödülü” ve BAFTA kazandıracak, 1 sene sonra yer aldığı “İnci Küpeli Kız” ise Altın Küre’ye aday gösterilmesine vesile olacaktı.

2006 yılında Woody Allen’ın “Maç Sayısı” ve Christopher Nolan’ın “Prestij” i ile yeniden çıktı karşımıza. Hem dünya çapında iki yönetmen ile çalışmak hem de Hugh Jackman ve Christian Bale gibi iki usta aktörle birlikte oynamak, üzerinden uzun yıllar geçse dahi unutulamayacak bir deneyim yaşatacaktı ona. Artık önlenemez bir şekilde yükseliyordu.

Prestij'den bir kare

Oyunculuktaki başarısının yanı sıra güzelliği sayesinde de nefesleri kesiyordu Scarlett. Bu nedenle 2006’da Esquire Dergisi ile FHM Dergisi tarafından “Yaşayan En Seksi Kadın” seçildi ve ardından FHM’nin Mayıs sayısının kapağını süsledi. Ölçüleri altın orana eşdeğer görülüyor, hatta ideal kadın vücudunun onunki gibi olması gerektiği söyleniyordu. Günümüzde bile bu görüş hiçbir şekilde ivme kaybetmeden geçerliliğini koruyor.

Scarlett tek eşliliğe inanmadığını söylese de 2008 yılında ünlü aktör Ryan Reynolds’la evlendi. Sadece 3 yıl süren bu evlilik ne yazık ki Reynolds’un Sandra Bullock ile magazincilere yakalanmasının ardından trajik bir şekilde sona erdi. Güzel oyuncu fazlasıyla sarsılmasına rağmen ayağa kalkmayı başararak kendisini tamamen işine adadı. “Demir Adam 2” ye Black Widow karakteri ile dahil oldu ve böylece Marvel evrenine ilk adımını attı. Bir süper kahramana dönüşmüştü o artık.

Black Widow

2012’ye gelindiğinde ise seriye devam edip yine aynı karakterle “Yenilmezler” kadrosuna girdi. Ekibiyle birlikte önemli bir gişe başarısı elde etti ve ayrıca özel hayatında da mutluluğu yakaladı. Fransız gazeteci Romain Dauriac ile yaşadığı tutkulu aşkın meyvesi olarak ilişkisinin 2. yılında ilk çocuğu Rose’u dünyaya getirdi. Bir yandan da tiyatro kariyerini sürdürüyordu. Liev Screiber ile başrolü paylaştığı “A Wiew From the Bridge” adlı oyunla “En İyi Seçme Kadın Oyuncu” dalında Tony Ödülü’ne layık görüldü. 2013’te vizyona giren "Her” filminde ise yapay zeka Samantha’yı seslendirerek yine otoritelerden tam not almayı başardı. 

Marvel’ın bütün dünyada büyük yankı uyandıran; Kaptan Amerika: Kış Askeri, Yenilmezler: Ultron Çağı, Kaptan Amerika: Kahramanların Savaşı, Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı filmlerinde Black Widow rüzgarını estirmeye devam etti. Sergilediği muhteşem performansla kendisinin sadece seksi bir kadından ibaret olmadığını da herkese kanıtlamış oldu. Bunun yanı sıra uluslararası çapta devasa bir şöhret ve hatırı sayılır bir kazanç elde etti.

Onun yetenekleri sadece sinema ve tiyatro ile sınırlı değil. Muazzam oyunculuğunun yanı sıra çok da güzel şarkı söylüyor. Hatta 2009’da müzisyen Pete Yorn ile birlikte kaydettiği 9 şarkılık “Break Up” adında bir albümü bile var. İkili Mart 2018'de tekrar bir araya gelerek yeni bir albüm yaptı ve albümün ilk şarkısı olan “Bad Dreams” ı müzikseverlerin beğenisine sundular. Biz de sizi bu güzel şarkıyla baş başa bırakıp yazımızı noktalıyor ve keyifli dinlemeler diliyoruz.  

EDİT: Scarlett Johansson; 2019 yılında rol aldığı Marriage Story'deki muhteşem performansıyla "En İyi Kadın Oyuncu" dalında, yine 2019'da oynadığı Jojo Rabbit filmindeki karakteriyle de "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" dalında Oscar'a aday gösterildi. Ancak ne yazık ki her iki ödülü de kazanamadı.  

 

Kaynak: 1, 2