İçimizdeki Putları Kıran Baltanın Sahibi: Asaf Halet Çelebi

İçimizdeki Putları Kıran Baltanın Sahibi: Asaf Halet Çelebi
  • 1
    0
    0
    0
  • Kendine özgü poetikası olan ve soyut dünyanın imgelerini frankafonluk ile doğu kültürüyle harmanlayan şair Asaf Halet Çelebi, şiirlerinde kullandığı ifadeler ile de daima kendi özgünlüğünü koruyarak eskiden yeniyi devşirmeyi başarmıştır. Yaşamı boyunca oldukça özgün şiirler yazan Asaf Halet Om Mani Padme Hum’da sesini oldukça fazla duyurmuştur. Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi Müdürü Mehmet Sait Halet Bey'in oğlu olan Çelebi İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nde 8 yıl eğitim gördü. Babasından Fransızca ve Farsça, Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Dede (Akyürek) ile Rauf Yekta Bey'den musiki ve nota dersleri aldı. Kısa bir süre kaldığı Fransa'dan dönüşünde üç yıl Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenim gördü. Adliye Meslek Mektebi'nden mezun oldu. Üsküdar Adliyesi Ceza Mahkemesi'nde zabıt kâtipliği yaptı. Osmanlı Bankası, Devlet Deniz Yolları İşletmesi'nde çalıştı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü kitaplığında görevliyken ise yaşamını yitirdi. Gençlik yıllarında Divan Edebiyatı'ndan çokça etkilenen şairimiz, bunun beraberinde gazel ve rubailer de kaleme almıştır. 1937’den sonra serbest ölçü ile şiirlerine devam eden Asaf Halet, Batı şiir tekniğini de şiirine yedirmeyi başarmıştır. Şiirlerinde özellikle Anadolu-İran-Hindistan coğrafyaları üzerinde uçan ve bu kültürlerin getirisi ile şiirini özgün bir hava katmış, bu coğrafyanın sesini şiirlerinde muhafaza etmiştir. Şiirlerinin yanı sıra eski edebiyat ile ilgili çalışmalarıyla da tanınan Çelebi, Hint ve Fars Edebiyatları üzerine yaptığı çalışmaları dergilerde ve kitaplarda yayımladı. Bu konuda yazdığı makalelerden biri 1949 tarihli Şadırvan Dergisi'nde bulunabilir. Ayrıca, çeşitli dergilerde yayınlanan düz yazıları ve Hint edebiyatı üzerine makalelerini Semih Güngör, Asaf Halet Çelebi incelemesiyle birlikte yayınladı.

    Eserleri

    Şiir He (1942) Laleler (1943) Lâmelif (1945) Om Mani Padme Hum (1953) Araştırma Mevlâna (1940) Benjamin (1940) Molla Câmi (1940) Eşrefoğlu Divanı (1945) Naima (Monografi, 1953) Ömer Hayyam (1954) Divan Şiirinde İstanbul (Antoloji, 1953) Onun şiirlerinden derlediğim bu sıralamanın temel amacı; Asaf Halet’in imge dünyasının kapılarını aralamak ve Anadolu-İran-Hindistan coğrafyalarının tadını barındıran dizelerine de ortak olmaktır.   1. İbrahim ibrâhîm içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların boyunları kırıldı ibrâhîm güneşi evime sokan kim asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı ibrâhîm gönlümü put sanıp da kıran kim   2. Siddharta niyagrôdhâ koskoca bir ağaç görüyorum ufacık bir tohumda o ne ağaç ne tohum om mani padme hum (3 kere) sidharta buddha ben bir meyvayım ağacım âlem ne ağaç ne meyva ben bir denizde eriyorum om mani padme hum (3 kere) 3. Nirvana  karanlığı geçelim karanlığı geçelim ne uyku ne ölüm hem uyku hem ölüm düş içime uyu ve sonsuz büyü unut renkleri ve şekilleri hepi ve hiçi beni ve seni ve geceyi yuttu nirvana   4. Mariyya  lizboa boa simsiyah saçlı kadın mariyya bir masal söyle bana kan nasıl çıkmadı baştan o ölen kimdi mariyya öleni bilmem buna şarkı derler lizboa ben bir şarkıyım atlas denizlerinden geldim önümde dalgalar vardı arkamda dalgalar dalgalar bitince ben de biterim 5. He  vurma kazmayı ferhaaat he’nin iki gözü iki çeşme aaahhh dağın içinde ne var ki güm güm öter ya senin içinde ne var ferhat ejderha bakışlı he’nin iki gözü iki çeşme ve ayaklar altında yamyassı kasrında şirin de böyle ağlıyor ferhaaat   6. Adımı Unuttum  adımı unuttum adı olmıyan yerlerde ne in ne cin ne benî âdem zamanlar içinde kuşlar uçuyor kervanlar geçiyor bir iğne deliğinden çarşılar kuruluyor sarayları oyuncak insanları karınca şehirler zamanları gördün mü bir iğne deliğinden adımı unuttum adı olmayan yerlerde geçip gidenlere bakarak   7. Mara bilmemek bilmekten iyidir düşünmeden yaşayalım mâra günü ve saatleri ne yapacaksın senelerin bile ehemmiyeti yoktur seni ne tanıdığım günleri hatırlarım ne seneleri yalnız seni hatırlarım ki benim gibi bir insansın tanımamak tanımaktan iyidir seni bir kere tanıdıktan sonra yaşamak acısını da tanıdım bu acıyı beraber tadalım mâra başım omuzunda iken sayıkladığıma bakma beni istediğin yere götür ikimiz de ne uykudayız ne uyanık       8. Mısrı Kadim acaba ot gibi yerden mi bittim acaba denizlerde mi şaşırdım ve zamanı nasıl unutmaktayım zaman unutulunca mısri kadîm yaşanabiliyor kendimi unutunca seni yaşıyorum yaşamak bu ânı yaşamaktır ammon râ' hotep veya tafnit kim olduğumu bilmek istemiyorum yalnız etrafında nefes almalıyım dut bu â'ru ünnek pahper kama pet kama tâ mısır metinlerinde okuduğum cümleler seninle okuduklarımsa büsbütün başka şeylerdi seninle bir bahçedeyiz geliyor bana orada hem var hem yok gibiyim daha dogrusu bütün bir bahçe oluyorum insanlığımdan çıkarak kama pet kama tâ

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.