Uzakdoğu, sinema sektörü açısından oldukça zengin ve sinema tarihini de önemli ölçüde etkileyen bir bölge. Gerek oyunculuklar gerekse sinematografik açıdan Uzakdoğu filmleri epey ön plana çıkıyor ve çoğu festivalde de ödülleri topluyor. Yedi Samuray, Rashomon gibi hepimizin bildiği filmlerin aksine daha kenarda, köşede kalmış ya da izlemeyi düşünüp bir türlü izleyemediğimiz, son dönem ve geçmiş dönem 9 Uzakdoğu filmini bu listede topladık. Keyifli seyirler!
Uzakdoğu sinemasının en önemli yönetmenlerinden Wong Kar-Wai’nin 1994 yapımı dram/romantik türündeki filmi, kesinlikle izlenmesi gereken filmler listemizin başında yer alıyor. Film, iki bölümden oluşuyor. Her iki bölümde de, ortak noktaları peşinde oldukları aşk olan karakterlerimizin maceralarını izliyoruz. Filmin ilk yarısında, sevgilisinden ayrılmanın üstesinden bir türlü gelemeyen polis memuru Cop 223’ü izliyoruz. Aşkı için yaptıklarını ve bir takım batıl inançları doğrultusunda edindiği rutinlerini, hem eğlenerek hem de üzülerek takip ediyoruz. Filmin ikinci yarısında ise yine sevgilisinden ayrılan ve diğer karakterin aksine bunalımlı bir ruh hali taşıyan polis memuru Cop 663’in hikâyesini birlikte yaşıyoruz. Renkli sinematografisi, kullanılan müzikler ve slow-motion geçen sahneleriyle film, yönetmenin özgün işlerinden biri. Filmi izledikten sonra müzik listenizde sürekli California Dreamin’ şarkısının çalacağını garanti ediyoruz ve filmi şiddetle öneriyoruz.
Hong Kong’lu yönetmen Wong Kar-Wai’mizin yeterince ilgi görmediğini düşünerek ikinci bir başyapıtını daha bu listeye ekliyoruz. In The Mood For Love yani Türkçeye çevrilen haliyle Aşk Zamanı filmi, yapımcılığını, senaristliğini ve yönetmenliğini Wong Kar-Wai’nin üstlendiği, 2000 yılına ait dram/romantik türünde bir film. Chungking Express’ten aşina olduğumuz Tony Leung, bu filmde de karşımıza çıkıyor. Bu sefer bir polis memuru olarak değil, evli bir kadının komşusu olan evli bir adam olarak görüyoruz Leung’u. Bir gazetede yazı işleri müdürü olan Chau, eşiyle birlikte bir apartmana taşınır. Bu apartmanda kapı komşusu olan Li-Chun ile zamanla yakınlaşmaya başlarlar. Fakat sonra garip bir şekilde eşlerinin de birlikte olduğunu öğrenen ikili, ilişkilerini gözden geçirmek zorunda kalır. Yine müzikleri, kurgusu ve renkli görüntüleriyle tam bir Wong Kar-Wai işi olan bu yapıt kesinlikle izlenmeli.
Usta yönetmen Akira Kurosawa’yı sevenlerin aslında çok iyi bileceği bir film olan Dersu Uzala, senaryo açısından mükemmel bir örnek niteliği taşıyor. Dram türünde 1975 yapımı olan film Sovyet-Japon ortak yapımı bir iş. Rus ordusunda görevli bir araştırmacı, araştırmalarını yürütmek üzere geldiği bir ormanda Bilge Dersu Uzala ile karşılaşır. Dersu, doğanın dilinden çok iyi anlayan bir bilgedir ve araştırmacıya doğa, dostluk gibi kavramları yeniden öğretir. En İyi Yabancı Dilde Film Oscar'ı kazanan Dersu Uzala, hâlâ izlemediyseniz mutlaka izlemeniz gereken bir temel eser.
Listedeki diğer filmlerin aksine dili oldukça farklı, felsefik bir film niteliği taşıyan Boş Ev, Kim Ki-Duk’un önemli filmleri arasında yer alıyor. 2005 yapımı film, Toe Suk adında yalnız bir adamın boş apartman dairelerine girip kendine başka hayatlar aramasını konu ediniyor. Bu evlere girmenin karşılığı olarak da ev sahiplerinin bozuk eşyalarını tamir eden genç, bir gün girdiği ve boş sandığı bir evde aslında yalnız olmadığını fark eder. “Farklı bir film izlemek istiyorum!” diyenler için müthiş bir tavsiye.
Türkçe’ye ''Şüphe'' adıyla çevrilen ve bu ismiyle film hakkında epey spoiler veren 2018 yapımı film, Koreli yönetmen Lee Chang-Dong’a ait. Haruki Murakami’nin bir öyküsünden uyarlanan film kurye Jongsu’nun, eski komşusu Haemi’ye karşı beslediği duyguların, yaşadığı hayal kırıklıklarının ve şüphenin ekseninde dönüyor. Bir şüphenin insana neler yaptıracağı konusunda müthiş işlenmiş bir senaryoya sahip olan Burning, 2018 yılında Cannes’da FIBRESCI ödülünü kazandı.
Sıradaki filmimiz anime severler için geliyor. Bu listede Hayao Miyazaki ustamıza yer vermeden olmazdı. Belki yine diğer filmlerin aksine daha aşina olduğumuz Spirited Away, 2003 yılında En İyi Uzun Metrajlı Animasyon Film Oscar'ını kazandı desek izlemeniz için yeterli olabilir sanki. Studio Gibli yapımı bu efsane animasyon, Chihiro ve ailesinin başına gelen fantastik ve korkunç olayları ele alıyor.
Listeye, Uzakdoğu sinemasının yine çok önemli yönetmenlerinden olan Hirakazu Kore-Eda’nın Shoplifters filmiyle devam ediyoruz. İlk gösterimini Cannes’da yapan ve Altın Palmiye ödülünü kazanan 2018 yapımı film, Osamu adlı karakterin ve ailesinin hırsızlık yaparken küçük bir kızla karşılaşmalarıyla başlıyor. Küçük kızla aralarındaki bağ ve onun gizli sırrı ile işler değişiyor. Kore-Eda’nın diğer filmlerinde olduğu gibi bu filmde de aile teması ön plana çıkıyor. Oldukça başarılı bir son dönem örneği olarak izleme listenize almanızı tavsiye ediyoruz.
Hirakazu Kore-Eda gibi bir yönetmenin bir filmi daha bu listeye girmeyi hak ediyor. 2013 yapımı bu Japon dram filmi, iki farklı sosyal sınıfa ait aileyi konu alıyor. Bir tarafta zengin ve hırslı bir adamın üç kişilik modern ailesi, diğer tarafta dar gelirli ama oldukça mutlu kocaman bir aile… Bu iki ailenin yolları ise 6 yıl önce sahip oldukları çocukların karışmış olmasıyla kesişiyor. Oldukça duygusal bir hikâyeye sahip filmi daha fazla anlatmıyoruz ve izlemenizi tavsiye ediyoruz.
Listenin son filmi ise yine Akira Kurosawa’dan Rhapsody in August. Kurosawa’nın son dönem işlerinden biri olan 1991 yapımı aile dramasıdır. Nagasaki’de geçen film, kocasını Nagasaki’deki felakette kaybeden yaşlı kadının, bu olayı torunlarına anlatmasını konu ediniyor. Yaşlı kadının yıllar önce, Amerikalı bir kadınla evlenen kardeşinin çocuğu çıkageldiğinde ise olaylar daha da farklı bir hal almaya başlıyor. Savaşın izlerini, felaketin etkisini ve toplumsal durumları sorgulayacağımız film, kesinlikle izlenmeli.
1. Chungking Express / Wong Kar-Wai
Uzakdoğu sinemasının en önemli yönetmenlerinden Wong Kar-Wai’nin 1994 yapımı dram/romantik türündeki filmi, kesinlikle izlenmesi gereken filmler listemizin başında yer alıyor. Film, iki bölümden oluşuyor. Her iki bölümde de, ortak noktaları peşinde oldukları aşk olan karakterlerimizin maceralarını izliyoruz. Filmin ilk yarısında, sevgilisinden ayrılmanın üstesinden bir türlü gelemeyen polis memuru Cop 223’ü izliyoruz. Aşkı için yaptıklarını ve bir takım batıl inançları doğrultusunda edindiği rutinlerini, hem eğlenerek hem de üzülerek takip ediyoruz. Filmin ikinci yarısında ise yine sevgilisinden ayrılan ve diğer karakterin aksine bunalımlı bir ruh hali taşıyan polis memuru Cop 663’in hikâyesini birlikte yaşıyoruz. Renkli sinematografisi, kullanılan müzikler ve slow-motion geçen sahneleriyle film, yönetmenin özgün işlerinden biri. Filmi izledikten sonra müzik listenizde sürekli California Dreamin’ şarkısının çalacağını garanti ediyoruz ve filmi şiddetle öneriyoruz.
2. In The Mood For Love / Wong Kar-Wai
Hong Kong’lu yönetmen Wong Kar-Wai’mizin yeterince ilgi görmediğini düşünerek ikinci bir başyapıtını daha bu listeye ekliyoruz. In The Mood For Love yani Türkçeye çevrilen haliyle Aşk Zamanı filmi, yapımcılığını, senaristliğini ve yönetmenliğini Wong Kar-Wai’nin üstlendiği, 2000 yılına ait dram/romantik türünde bir film. Chungking Express’ten aşina olduğumuz Tony Leung, bu filmde de karşımıza çıkıyor. Bu sefer bir polis memuru olarak değil, evli bir kadının komşusu olan evli bir adam olarak görüyoruz Leung’u. Bir gazetede yazı işleri müdürü olan Chau, eşiyle birlikte bir apartmana taşınır. Bu apartmanda kapı komşusu olan Li-Chun ile zamanla yakınlaşmaya başlarlar. Fakat sonra garip bir şekilde eşlerinin de birlikte olduğunu öğrenen ikili, ilişkilerini gözden geçirmek zorunda kalır. Yine müzikleri, kurgusu ve renkli görüntüleriyle tam bir Wong Kar-Wai işi olan bu yapıt kesinlikle izlenmeli.
3. Dersu Uzala / Akira Kurosawa
Usta yönetmen Akira Kurosawa’yı sevenlerin aslında çok iyi bileceği bir film olan Dersu Uzala, senaryo açısından mükemmel bir örnek niteliği taşıyor. Dram türünde 1975 yapımı olan film Sovyet-Japon ortak yapımı bir iş. Rus ordusunda görevli bir araştırmacı, araştırmalarını yürütmek üzere geldiği bir ormanda Bilge Dersu Uzala ile karşılaşır. Dersu, doğanın dilinden çok iyi anlayan bir bilgedir ve araştırmacıya doğa, dostluk gibi kavramları yeniden öğretir. En İyi Yabancı Dilde Film Oscar'ı kazanan Dersu Uzala, hâlâ izlemediyseniz mutlaka izlemeniz gereken bir temel eser.
4. Boş Ev / Kim Ki-Duk
Listedeki diğer filmlerin aksine dili oldukça farklı, felsefik bir film niteliği taşıyan Boş Ev, Kim Ki-Duk’un önemli filmleri arasında yer alıyor. 2005 yapımı film, Toe Suk adında yalnız bir adamın boş apartman dairelerine girip kendine başka hayatlar aramasını konu ediniyor. Bu evlere girmenin karşılığı olarak da ev sahiplerinin bozuk eşyalarını tamir eden genç, bir gün girdiği ve boş sandığı bir evde aslında yalnız olmadığını fark eder. “Farklı bir film izlemek istiyorum!” diyenler için müthiş bir tavsiye.
5. Burning / Lee Chang-Dong
Türkçe’ye ''Şüphe'' adıyla çevrilen ve bu ismiyle film hakkında epey spoiler veren 2018 yapımı film, Koreli yönetmen Lee Chang-Dong’a ait. Haruki Murakami’nin bir öyküsünden uyarlanan film kurye Jongsu’nun, eski komşusu Haemi’ye karşı beslediği duyguların, yaşadığı hayal kırıklıklarının ve şüphenin ekseninde dönüyor. Bir şüphenin insana neler yaptıracağı konusunda müthiş işlenmiş bir senaryoya sahip olan Burning, 2018 yılında Cannes’da FIBRESCI ödülünü kazandı.
6. Spirited Away / Hayao Miyazaki
Sıradaki filmimiz anime severler için geliyor. Bu listede Hayao Miyazaki ustamıza yer vermeden olmazdı. Belki yine diğer filmlerin aksine daha aşina olduğumuz Spirited Away, 2003 yılında En İyi Uzun Metrajlı Animasyon Film Oscar'ını kazandı desek izlemeniz için yeterli olabilir sanki. Studio Gibli yapımı bu efsane animasyon, Chihiro ve ailesinin başına gelen fantastik ve korkunç olayları ele alıyor.
7. Shoplifters / Hirakazu Kore-Eda
Listeye, Uzakdoğu sinemasının yine çok önemli yönetmenlerinden olan Hirakazu Kore-Eda’nın Shoplifters filmiyle devam ediyoruz. İlk gösterimini Cannes’da yapan ve Altın Palmiye ödülünü kazanan 2018 yapımı film, Osamu adlı karakterin ve ailesinin hırsızlık yaparken küçük bir kızla karşılaşmalarıyla başlıyor. Küçük kızla aralarındaki bağ ve onun gizli sırrı ile işler değişiyor. Kore-Eda’nın diğer filmlerinde olduğu gibi bu filmde de aile teması ön plana çıkıyor. Oldukça başarılı bir son dönem örneği olarak izleme listenize almanızı tavsiye ediyoruz.
8. Like Father, Like Son / Hirakazu Kore-Eda
Hirakazu Kore-Eda gibi bir yönetmenin bir filmi daha bu listeye girmeyi hak ediyor. 2013 yapımı bu Japon dram filmi, iki farklı sosyal sınıfa ait aileyi konu alıyor. Bir tarafta zengin ve hırslı bir adamın üç kişilik modern ailesi, diğer tarafta dar gelirli ama oldukça mutlu kocaman bir aile… Bu iki ailenin yolları ise 6 yıl önce sahip oldukları çocukların karışmış olmasıyla kesişiyor. Oldukça duygusal bir hikâyeye sahip filmi daha fazla anlatmıyoruz ve izlemenizi tavsiye ediyoruz.
9. Rhapsody in August / Akira Kurosawa
Listenin son filmi ise yine Akira Kurosawa’dan Rhapsody in August. Kurosawa’nın son dönem işlerinden biri olan 1991 yapımı aile dramasıdır. Nagasaki’de geçen film, kocasını Nagasaki’deki felakette kaybeden yaşlı kadının, bu olayı torunlarına anlatmasını konu ediniyor. Yaşlı kadının yıllar önce, Amerikalı bir kadınla evlenen kardeşinin çocuğu çıkageldiğinde ise olaylar daha da farklı bir hal almaya başlıyor. Savaşın izlerini, felaketin etkisini ve toplumsal durumları sorgulayacağımız film, kesinlikle izlenmeli.
Yorum Bırakın