Dublin'den Portre'ye

Dublin'den Portre'ye
  • 6
    0
    0
    1
  • James Joyce, 1882 yılında Dublin'de dünyaya geldi. 1902 yılında üniversite eğitimini tamamladıktan sonra Paris'e gitti. Annesinin ölümü üzerine bir yıl sonra geri döndü. İrlanda onun üzerinde baskı olarak hissettiği unsurları bir arada barındırıyordu. Özgür bir sanatçı olmak istiyordu Joyce. Sevgilisi Nora Barnacle ile birlikte 1904 yılında yeniden ayrıldığı İrlanda'ya bir daha dönmedi. Dublin, onun gelişiminin önündeki bir engeldi. Yaşadığı yeri sevmiyordu, uzaklaştı. Kaleme alacağı eserlerde ise bir basamaktı Dublin onun için. Adım adım başkaldırdı Joyce, Dublin'e.

    1914'te Dublinliler'i yayımladı. Kitapta on beş farklı hikâye bulunmaktadır. Birbirlerinden bağımsız olan bu hikâyeler tema yönünden ortaklık taşırlar. Hikâyelerin temasının "Dublin'in esiri olma" olduğunu söyleyebiliriz. Kurgusal bir sırayla birbirini takip eden öyküler, farklı hayatlardan kesitler içerir. Hikâyelerin tamamı okunduğunda onların içeriklerinden çok Dublin'in atmosferi kalır zihnimizde. Hikâyelere göre Dublin kasvetli, boğucu, ölü bir şehirdir. İçerisindekiler ise bu baskın atmosferde hareket edemeyen yaşayan ölülerdir. Hareket edememenin nedeni Dublin'de yaşamaktır, bu şehir karakterlerin ruhunu hapseder. Bu atmosferden sıyrılan Joyce, Dublinliler'i yazdı. Kendisini eşiğe iten etmenleri irdelemeyi başardı. 

    1916 yılına gelindiğinde Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi'ni yayımladı. Bu romanda İrlanda'da yaşayan Stephan Dedalus'a odaklanır. İrlanda'da doğan Stephen her Dublinli gibi geleneksel bir eğitim alır, cizvit okuluna gönderilir. Büyüdükçe bir şeylerin farkına varmaya başlayan Stephen, çırpınmaya başlar. Epifaniler üzerine kurulu olan romanda her bir bölüm Stephen için aydınlanma evresidir. Son bölümde sanatın çağrısına kulak verir Stephen ve sürgün eşiğine gelir: "Bu ülkede bir adamın ruhu doğunca uçmasını önlemek için ağlar atılıyor üstüne. Sen bana ulusçuluğun, dilin, dinin sözünü ediyorsun. Bense bu ağlardan kaçmaya çalışacağım."

    Joyce'un Dublinliler'i şehrin atmosferinin ortaya koyulduğu bir sosyal gerçeklik tablosudur. Sanatçınının Bir Genç Adam Olarak Portresi'nde ise Dublin'in atmosferi içinde otobiyografik izlerle başkaldırıya gidiş adım adım ortaya koyulmuştur. 1904 yılında genç yaşta Dublin'den ayrılan ve bir daha geriye dönmeyen Joyce, bu iki eseriyle hesaplaşmasını, başkaldırsını bir bakıma tamamlamıştır. 1922 yılına gelindiğinde, "Ulysses" romanıyla, bu ilk 2 eseriyle çizdiği Dublin atmosferinde bizi 1 günlük uzun yolculuğa çıkaracaktır.

     

    KAYNAKÇA

    Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi, İletişim Yayınları, 3. Baskı 2018, İstanbul

    1

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.