Ölü Canlar'ın Yolunda

Ölü Canlar'ın Yolunda
  • 3
    0
    0
    1
  • Gogol, Ölü Canlar üzerinde Roma'ya yerleştiği sırada çalışmaya başladı. Romanın ilk cildi 1842 yılında yayımladı. Eserini Balzacvari nehir roman şeklinde devam ettirmek istedi. Romanın ikinci cildini tamamladı fakat ortaya çıkan sonucu beğenmedi. 1852 yılında geçirdiği sinir krizi sonucu ikinci cildi ateşe attı. 19. yüzyıl Rus toplumunun portresi niteliğindeki eserin bugün elimizde bulunan hali, Gogol'un uşağının ateşten kurtarabildiği sayfalardan oluşmaktadır. 

    Romanın baş kahramanı "N" kentine giriş yapan Çiçikov'dur. Yazar, eserin kimi yerlerinde onun için "kahramanımız" ifadesini kullanır. Yazardan okura bölümünde ise kahraman için şu ifadeler kullanılır: "Bu kitapta bizim toplumumuzdan birisini anlatıyorum."

    Kente gelen konuk, önemli kişilerle kısa süre içerisinde dostluk kurar. Bu dostluklar vasıtasıyla kentteki ölü canları toplamaya başlar. "Ölü Canlar" ifadesi dünyada artık var olmayan fakat çiftlik sahipleri tarafından sayımda ölümleri bildirilmeyen toprak kölelerini karşılar. Yapılan iş yasalara uygun olmadığı için yalnızca bu işi halledebileceği kişilere yönelir. Dil oyunlarıyla ölü canları toplar: "Canlar için ölü dememeye özen göstermiş, bunun yerine var olmayan demişti." Kimilerini kıvrak zekasıyla kandırır, kimi insanlar ise çıkarları için ortak olurlar onun işine. İnsanların zayıf noktasını yakalamayı bilir Gogol'un kahramanı. Çiftlik sahipleri için ortak sorun yüklü vergi borcudur: "Yaşamdan el çekmiş canlar için yaşayan canlar kadar vergi ödemenin pek çok toprak sahibine ağır geldiği bir gerçekti." Kurnazlığıyla işini sürdüren Çiçikov'un N kentindeki macerası hakkında soruşturmalar açılıncaya dek devam eder. Soruşturmalardan haberdar olduğunda sessiz sedasız ayrılır kentten. 

    İkinci ciltte ülkenin farklı bir noktasında rastlarız Çiçikov'a. Elindeki canları ipotek ettirip elde ettiği parayla bir çiftlik satın almayı planlamaktadır. Yasalar gereği toprak sahibi olabilmek için toprak kölesi satın alınabilmektedir. Gogol'un kahramanı bu açığı yakalamayı bilir. Elindekilerle yetinmez ve daha fazla cana sahip olabilmek için yeni işler çevirmeye devam eder. Bu kentte yaptıkları daha çabuk yayılır. Hakkında dosyalar hazırlanır ve yakayı ele verir. Genel vali onu sorgusuz sualsiz attırır hücreye. Kısa süren deneyimin ardından mültezim Murazov'un yardımıyla çıkar hücreden. Şehirden ayrılması istenilir ve farklı diyarlara doğru yol alır. Hücreden çıkmadan önce zihninden şu cümleler geçer: "Şu işten bir sıyrılayım, küçük sermayeyle uzaklarda bir yere... Ölü canları rehin edeceğim. Toprak sahibi olacağım."

    Çiçikov'un ayrılışının ardından genel vali, kentteki tüm memurları toplar. Çiçikov'un yaptıklarına birçok memur ortak olmuştur. Onlar hakkında soruşturma başlatılacaktır fakat bunun üzerinde çok durulmaz. Kentin daha büyük sorunları vardır artık: Deccal'in geldiği ve ölü canlar satın aldığına dair söylentiler, açlık, Raskolniklerin hareketleri, köylülerin beylerine karşı ayaklanışları... 

    Eserde 19. yüzyıl Çiçikov'un eylemleri kapsamında ortaya çıkan Rus toplumunun kötü yanlarının ele alındığını görüyoruz. Bürokrasi, yargı, sınıfsal farklılılar ustalıkla ele alınmıştır. Gogol, kahramanı ve onun diğer insanlarla ilişkisi aracığıyla işlemeyen bir toplum portresi sunmuştur bizlere. İçinde barındırdığı mizah, eleştiri, ironiyle birlikte tam bir realizm klasiği "Ölü Canlar." Yazarın zekâsıyla ördüğü roman yapısı içinde her okuduğumuzda yeni detaylar bulabileceğimiz aşikâr.

     

    KAYNAK

    Nikolay Vasilyeviç Gogol, Ölü Canlar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 15. Basım

    Alıntılar: (s.1), (s.119), (s.119), (s.463)

    Görseller

    1, 2


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.