Doğru Ve Dürüst Bir Belge: I Am Not Your Negro

Doğru Ve Dürüst Bir Belge: I Am Not Your Negro
  • 3
    0
    0
    1
  • Sinema da her sanat dalı gibi dünyadaki değişen fikirlerden ve gündeme gelen meselelerden etkilenmeye devam ediyor. Dünya genelinde ırkçlığın, kutuplaşmanın ve ayrışmanın yükseldiği bu dönemde siyahilerin geçmişte ve günümüzde karşılaştıkları sorunlar da filmlerde belki de hiç olmadığı kadar çok işlenmeye devam ediyor.

    Her zaman karşılaşıldığı gibi bu yapımların pek çoğu ezilenlerin hassasiyetlerinden faydalanıp, ezenleri ise geçmişlerindeki toplumsal günahlarından günah çıkararak kolayca kurtulmalarını sağlamaktan pek öteye gidemiyorlar. Örneğin iki sene önce vizyona giren ve yaşanan gerçek olayları Hollywood usulü bir kaypaklıkla kendine göre eğip bükerek sunan  En İyi Film Oscar'ı sahibi Green Book bunların en göze batan örneğiydi.

     

    Bu yazıda bahsedeceğim belgesel türündeki I Am Not Your Negro ise dikkatle ele alınması ve doğru bir bakış açısıyla bakılması gereken bu can alıcı meseleye ahlaklı ve dürüst yaklaşmayı başaran ender yapımlardan biri. Haitili sinemacı Raoul Peck, usta siyahi yazar James Baldwin’in tamamlanamamış romanı Remember This House’un notlarından yola çıkarak Amerika’daki ırkçılığın tarihine kapsayıcı bir bakış atmayı başarıyor.

    Sanatçı kimliğinin yanısıra aynı zamanda bir aktivist olan ve yaşadığı dönemde ayrımcılığa karşı konuşmalar da yapan Baldwin, kitabında ırkçılık karşıtı hareketin üç öncüsünü (Medgar Evers, Malcolm X ve Martin Luther King Jr) konu ediyor. Bunu yaparken satır aralarında soğukkanlı bir şekilde ayrımcılığın köklerine inmeyi de başarıyor. Yönetmen Raoul Peck, kitabın önemli bölümlerini Samuel L. Jackson’ın sesiyle aktarırken arşiv görüntülerini ve günümüzde ırkçılığın yansımalarını etkili ve ironik bir şekilde bir araya getiriyor. Buradaki acı ironi aradan geçen onca zamanda insanların bir arpa boyu yol almamasından kaynaklanıyor. 

    Başarıyla kurulan bu yapı, belgeseli geleneksellikten ve sıkıcılıktan da kurtarıyor. Yazarın metninde olduğu gibi belgeselde de kolaylıkla sapılabilecekken didaktiklikten ve slogancılıktan uzak duruluyor. İzleme sürecinde ister istemez insanın aklına meselenin dünü ve bugünüyle ilgili kimi konular da geliyor. Yukarıda da bahsettiğim gibi filmi günümüzün en çok kazanan ve popüler birkaç siyahi oyuncusundan biri olan Samuel L. Jackson’dan dinliyoruz. 

    I Am Not Your Negro’nun bir bölümünde siyahi ırkın Amerikan filmlerinde nasıl temsil edildiğinden de bahsediliyor. Ve Hollywood sistemine dahil olan siyah oyuncuların ‘aslında o diğer siyahilerden farklı ve biz beyazlardan biri’ gibi yansıtıldığı vurgulanıyor. Günümüzde bile büyük film stüdyolarının mega bütçeli projelerine siyahi oyuncu seçerken iki elin parmaklarını geçmeyecek birkaç isim üzerinden yürüdüğü bariz bir gerçek. Her ne kadar Trump’ın ayrımcı politikalarına karşı göstermelik ve cesur bir duruş gösterseler de eğlence sektörünün de ırk temsilleri konusunda gidecek çok yolu olduğu aşikar.

    Raoul Peck imzalı I Am Not Your Negro, ayrımcılık ve ırkçılık konusundaki sözleriyle ve bunu söyleme şekliyle doğru ve dürüst bir noktada duran bir belgesel.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.