Hayaletler, yıllardır edebiyatın ve sinemanın başlıca malzemelerinden biridir. Daha çok korku ve gerilim türündeki eserlerde korkutucu ve tedirgin edici bir varlık olarak kullanılan hayaletler çoğu zaman geçmişte yaşanmış bir olay yüzünden belli bir mekana sıkışıp kalmış huzursuz ve kötücül ruhlar olarak gösterilir.
İyiden iyiye yaratıcılık krizine giren sinema dünyasında, meşhur atasözünün tersine eskiye gelen rağbet sayesinde bit pazarına nur yağdırılmaya devam ediyor. Önceden tutmuş olan formülü garantili işler, defalarca pişirilerek önümüze konulmaya devam ediliyor.
Danimarkalı yönetmen ve senarist Lars Von Trier, hiç şüphesiz sinema dünyasının en nevi şahsına münhasır isimlerinden. Ünlü sinemacı, kariyerinin ilk dönemlerinden itibaren dünyaya umutsuz ve pesimist bir gözle bakarak bu durumu eleştiren yapımlara imza attı.