Türkçe Organ Adlarının Sonundaki "-K" Ünsüzü Nereden Geliyor?

Türkçe Organ Adlarının Sonundaki "-K" Ünsüzü Nereden Geliyor?
  • 10
    1
    0
    1
  •  Diller tarih boyunca çeşitli münasebetler ile birbirleri ile kelime alışverişinde bulunmuşlardır. Türkçenin tarihi evrimi içerisinde de durum böyle olmuştur.  Eski Türkçe döneminde bu alışveriş çok az görülürken Osmanlıca döneminde Türkçedeki yabancı kelime oranı %70'lere kadar çıkmıştır. Bugün kullandığımız Türkiye Türkçesinde ise bu oran %25'tir. Konumuz olan organ adları ise bu alışverişlerin içerisinde neredeyse hiç yer almayan kelimeler arasındadır. 

     Türkçe organ adları, başlıca -k, -l, -n, -ş, -z ünsüzleri ile bitmiştir. (-k: kulak, parmak, yanak; -l: el, dil, kol; -n: alın, boyun, burun; -ş: baş, diş, kaş; -z: ağız,
    diz, göz). Bizim burada dikkatimizi çeken şey sonu -k ile biten organ adlarının oldukça fazla ve tamamının çok heceli olmasıdır. Diğer ünsüzlerle bitenlerinin ise içerisinde tek heceli olanlar da bulunmaktadır. Öyleyse bu kadar sık karşılaşılan durumun bir anlamı olmalıdır.

    Tarihî ve modern Türk yazı dillerinde Cahit BAŞDAŞ'ın tespit ettiği sonu -k ile biten kırk üç organ adı şunlardır:

    aşık, ayak, bacak, bağırsak, bıyık, bilek, bokuk, böbrek, böksik, çıçalak, çıkanak, dalak, damak, dirsek, dudak, emçek, ernek, gırtlak, göbek, incik, kasık, kemik, kıkırdak, kindik, kirpik, koltuk, kökirek, kulak, kursak, kuyruk, parmak, sagak ,süfıük, şakak, taşak, tırnak, topuk, toynak, uyluk, yanak, yumruk, yutak, yürek. 

     Türkçe organ adlarının sonundaki -k ünsüzünün belirli bir anlam taşıması gerektiğinden bahsetmiştik. Bu anlam esasen çokluk anlamı olabilir. Çünkü bu kelime sonu -k ünsüzü daha önce bahsettiğimiz gibi çok heceli kelimelerde bulunmaktadır. Ayrıca bu ünsüzü barındıran kırk üç organın beş tanesi dışında geri kalan hepsi vücutta en az iki tane olan organları karşılamaktadır.

     Çokluk kavramı denildiğinde aklımıza ilk olarak -lAr eki gelmektedir. Bu ek oldukça eski bir ek olarak gösterilmektedir ve Eski Türkçeden itibaren de çokluk bildirdiği bilinmektedir. Ancak Eski Türkçede bile -lAr aslında tam anlamıyla çokluk ifade etmemektedir. Oldukça az kullanılan bu ek aslında daha çok saygı bildirmekte kullanılırdı. F. Zeynalov da Çağdaş Türk lehçelerinde çokluk kavramının -lAr' dan başka eklerle de oluşturulabileceğini belirterek, bunlar arasında -k, -ik, -ük eklerini de saymıştır ve yanak, kulak, bilek, ayak, dudak gibi organ adlarını tanık göstermiştir. 

     Türkçe organ adlarının çok eskiden beri hemen hemen aynı şekillerinde kaldıklarını söylemiştik. Öyleyse Eski Türkçede bile tam olarak bulunmayan çokluk kavramını bu organ adlarının yarısında bulunan -k ünsüzüne bağlamak çok da sağlıklı olmayacaktır. Elimizdeki veriler sadece bir şüphe oluşturacak kadar yeterlidir. Türkçe organ adlarına gelen k. -gAk, -Ak, -lk, -k, fıilden isim ve isimden isim yapan ekler; üzerine geldikleri tabanlardan başlıca yer, yoğunluk, küçültme, sevgi, benzerlik ifadesi taşıyan isimler yaparlar. Sonuç olarak bu kelime sonu -k ünsüzünü küçültme ve sevgi ifadesi olarak düşünebiliriz. Bu kadar çok organda görülmesinin sebebi ise insanın kendini sevmesi ve organların vücudun küçük bir parçası olmasına bağlı olabilir. 

     

     

    KAYNAK

     

    Başdaş, Cahit (2004), “Türkçe Organ adlarında Kelime Sonu -k Ünsüzü ve Çokluk” Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi Diyarbakır: sayı 5 sayfa 53–64 .


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.