İngiliz yazar Virginia Woolf, modernist edebiyatın en etkili isimlerindendir. Modern yazar, yeniliklere açıktır, eserlerinde gelenneğin sınırları zorlar. Modern romanın ilk metni olarak kabul edilen Don Quijote, daha önce kaleme alınan hiçbir esere benzemediği için moderndir. Woolf'un eserleri de daha önce yazılmış olanlardan farklıdır. Deneme ve roman başta olmak üzere birçok türde eserler kaleme almış, eserlerinde ele aldığı konularla ve bu konuları işleyiş şekliyle yeniliği yakalamıştır.

Günümüzde en çok okunan eserleri arasında yer alan "Kendine Ait Bir Oda" sıradan bir deneme kitabı değildir. Geçmiş, şimdi ve gelecek gibi dönemleri ele alan yazar, kimi olayları kafasında kurgulayarak ele alır. Bu irdeleme sonucu elde ettikleriyle temelde savunmak istediklerini besler. Temelde ele aldığı konu, "Kadınlar ve Kurgu"dur. Ağırlıklı olarak geçmiş dönemin kadın yazarlarından, onların mücadelelerinden bahseden yazar; kadınların 20. yüzyıl içinde atılım yapacaklarını öngörür. Bu atılım yenilikle, değişimle yani tam olarak Woolf'un temsil ettiği şeylerle mümkün olacaktır.

Yazarın büyük yenilik getirdiği başlıca tür romanlarıdır. Başlıca romanları arasında şunlar ye alır: "Mrs. Dalloway", "Orlando", "Dalgalar" ve "Deniz Feneri". Diğer üç romandan daha sonra yayımlanan "Dalgalar" o güne değin bir benzeri kaleme alınmamış, gerek türü gerek içeriğinin ele alınış tarzıyla özgün bir eserdir. Bugün roman kategorisine dahil edilen eserde şiir, oyun ve romanın bileşiminden doğan yepyeni bir tür ortaya çıkarmıştır Woolf. Eserde olay örgüsü, zaman ve mekân gibi romanın başlıca yapı unsurları klasik olarak işlemez. Roman; karakterlerin monologları üzerine kurulu, kısalı uzunlu, birçok bölümden oluşur. Her bir bölümün başında çeşitli imgelerin yer aldığı bir başka metin bulunmaktadır. Başlıca imgeler: güneş, kuş, dalga ve ev. Roman, bu imgelerle birlikte ilerler, akar. İmgelerin temel görevleri eserin akışını sağlamak ve yaşamın akışını sembolize etmektir. 

"Dünya bir bütünse ben dışındayım."(s.13)

Eserde altı yakın arkadaşın hayat hikâyeleri kendi bakış açılarından anlatılır. Karakterler; Bernard, Rhoda, Susan, Neville, Louis ve Jinny. Bir de Percival var ama o ana karakterlerden birisi değil, bir bakıma karakterleri birleştiren bir imge işlevinde. Karakterlerin hayata ilk adımlarına, hayatı keşiflerine, sorgulamalarına ve çöküşlerine monologlar üzerinden şahit oluruz. Woolf, asla romanın akışına müdahelede bulunmaz, monologların ardına gizlenir. Yalnızca bölüm başlarında imgeleri verir; gerisi yaşamın akışı, müdahalede bulunamaz. Monologlar, roman boyunca bir döngü halinde yer değiştirir. Her biri bir parçayı oluşturan monologların bileşimiyle hikâyenin bütünlüğü sağlanır. 

"Yaşam hiç kuşkusuz, bir düştür."(s.235)

Dalgalar'daki karakterlerin her biri bu düşün içindeki birer dalgadırlar adeta. Güneşle birlikte doğarlar, akışın içinde sürüklenerek birbirlerini tamamlarlar ve güneşin batmasıyla kırılırlar.

Woolf, yaşamı bir günün süreçleriyle sembolize eder. İnsan, modern yaşamın akışından kendisini kurtaramaya çabalasa da çoğu zaman yenik düşer. Woolf, aslında yaşamı birebir verir, yeniliği yaşamın ta kendisini anlatarak yapar.

KAYNAK:

Virginia Woolf, Dalgalar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları

Virginia Woolf, Kendine Ait Bir Oda, Kırmızı Kedi Yayınevi

1