Günümüzde artık seyahat etmek çok kolay bir hale geldi. Yapmamız gereken tek şey kendimize bir varış noktası belirleyip herhangi bir havayolundan bilet kesmek. Akabinde valiz hazırlanır ve doğruca havalimanının yolu tutulur. Havayolu görevlisine valizi teslim eder, rutin güvenlik kontrollerinden geçer ve biletimizi görevliye gösterdikten sonra uçağa alınırız. Birkaç saat sonra ise istediğimiz yere varmış oluruz. Peki bu süreç gerçekten bu kadar basit mi gerçekleşiyor ? Tabii ki hayır.
Yolcu için durağan gelişen bu süreç aslında birçok bileşenin birbirleriyle güçlü bir koordinasyonunu gerektirmektedir. Personel, hava araçları, mevzuat... Bu örnekler çoğaltılabilir ve çoğaldıkça da açıklaması daha kompleks bir hale gelebilir. Kalemim döndüğünce sizleri bu süreç hakkında basitçe bilgilendirmek isterim. Havayolu seyahat süreci nedir ? Nasıl gerçekleşir ?
Çoğu insan havalimanını sadece "uçakların kalktıkları yer " olarak tanımlasa da aslında havalimanı, kara tarafı ve hava tarafı olmak üzere iki operasyonel unsurdan oluşan bir sistemdir. Yani yolcunun havalimanına gitmek için evinden çıkmasıyla uçağa binip varış noktasına inene kadar geçen süreci ele alan bir sistemden bahsediyorum. Bir görselle bu sistemin bileşenlerinden bahsedeyim :
Görselde gördüğünüz üzere yolcu terminali, bir nokta üzerinden geçen siyah bir çizgiyle ikiye ayrılmış gözüküyor. Bu çizginin terminali kestiği nokta ise yolcu terminalinde tam uçağa adım attığınız noktaya yani boarding kapısına denk gelmektedir. Kapının ilerisi hava tarafı operasyonlarını gerisi ise kara tarafı operasyonlarını kapsamaktadır. Bu iki operasyon farkını anlaşılır bir şekilde şöyle tanımlayabiliriz :
Kara tarafı operasyonları yolcuya hizmet verirken hava tarafı operasyonları ise yolcuya hizmet vermek amacıyla uçaklara hizmet vermektedir. Yollar, duraklar, işaret levhaları, otoparklar, terminal binası ve içinde bulunan her türlü teçhizat kara tarafı hizmetlerine; ATC kulesi, pist, apron, taksi yolları gibi unsurlar da hava tarafı hizmetlerine örnek olarak gösterilebilir. Şimdi sürecimize geri dönelim.
Yollar, levhalar, duraklar, otoparklar ; bunların hepsi bizi havalimanına yönlendiren kara tarafı bileşenlerdir. Kafa karışıklığına yol açmamaları maksadıyla oldukça basit kurgulanırlar. Amaç, yolcunun havalimanına ulaşımını kolaylaştırmak ve olası talebi düşürmemektir.
Yolcu terminaline girdiğinizde etrafta birçok insanın bulunduğunu görürsünüz. Oysa ki terminal işletmecisi için bu kalabalık insan topluluğu, yönetilmesi gereken bir akıştır. Bu akışın oluşturduğu hareketlilik bir trafik oluşturur. Bu trafiğin etkin bir şekilde yönetimi için terminal iç hatlar-dış hatlar ve bu hatlar da gelen(arrival)-giden(departure) olarak ikiye ayrılmıştır. Trafiğin yönetilmesindeki esas, yolcuyu en az zahmet ve en kısa zamanda seyahat hizmetiyle buluşturmaktır. Bu yüzden terminal tasarım konseptlerinde yolcunun yürüme mesafelerinin ayarlanması önem arz eder. Bu da havalimanlarında gördüğümüz yürüme bantlarının aslında çok da gereksiz olmadığını kanıtlar niteliktedir.
Terminal içerisinde sayabileceğimiz daha birçok bileşen bulunmaktadır. Turizm acentaları, araba kiralama firmaları, döviz büroları, marketler, restoranlar, bekleme salonları gibi birçok öge daha örnek olarak gösterilebilir.
Yolcuların bagajlarını teslim etmeleri gerekir. Bunun için hizmet aldıkları havayolları kontuarlarda yolcuları check-in işlemi için beklemektedirler. Check-in işlemini basit tabiriyle yolcunun uçuşa kabul edildiği ve bagajını havayoluna teslim ettiği işlem olarak tanımlayabiliriz. Yolcuların bagajlarını teslim ettiği bu süreç belirli bir mevzuata uygunluk gerektirmektedir. Şöyle ki bazı maddeler havayoluyla taşınabilirken bazı maddelerin taşınması güvenlik ve emniyeti tehdit edebilir. Güvenlik ve emniyeti tehdit eden bu maddelere tehlikeli maddeler denmektedir. Tehlikeli maddeler hava, sıvı ve gaz formunda bulunurlar. Havacılık personelinin olası bir tehlikeli maddenin uçağa yüklenmesi konusunda dikkatli olması gerekmektedir. Tehlikeli maddeler ve bu maddelerin taşınması çok detaylı bir konu olduğundan bunu başka bir yazıda ele almak istiyorum.
Check-in kontuarında alınan bagaj, hareketli bir bant sistemi (konveyör sistem) ile şut altı denilen bagajların ayrılıp uçağa göre sınıflandırıldığı alana yönlendirilir. Bagajın tehlikeli madde taşıyıp taşımadığı daha detaylı olarak burada kontrol edilmektedir. Burada ayrılan ve kontrol edilen bagajlar, bagaj arabalarına yüklenir ve ramp personelleri tarafından uçakların holdlarına yüklenir. Gelen yolcu trafiği için de bagaj uçaklardan bagaj arabalarına boşaltılır ve son olarak yolcunun bagajını teslim aldığı bagaj alım alanına (baggage claim area) yönlendirilir.
Yolcu eğer bir dış hatlar yolculuğu yapıyor ise pasaport ve son güvenlik kontrolünden geçer. İç hatlar yolculuğunda ise son güvenlik noktasından geçtikten sonra uçuşunun gerçekleşeceği kapıya (gate) gider. Uçağın temizlik, cathering, yakıt ikmal işlemleri tamamlandıktan sonra havayolu görevlisi operasyon birimiyle iletişim kurarak yolcu alımına başlar, biniş kartınızı kontrol eder ve sizi uçağa alır. Bu işleme boarding yani uçağa kabul işlemi denir.
Sonuç olarak havayolu seyahati dinamik bir süreçtir ve sürecin içinde görev alan personel, yolculara emniyetli ve konforlu bir uçuş sağlamak için operasyonlarda aktif rol alır.
Çok yararlı bir içerik olmuş.Hiç uçağa binmemiş biri olarak tam olarak aradığım bir içerikti.Daha da geniş bir şekilde -uçakta ne taşınır ne taşınmaz gibi- bir yazı da yazarsan çok sevinirim. :)