Kaybolmuş Bir Yol Filmi : Dönüş (Vozvrashchenie)

Kaybolmuş Bir Yol Filmi : Dönüş (Vozvrashchenie)
  • 2
    0
    0
    1
  • Vozvrashchenie (Dönüş) , 2003 , Andrey Zvyagintsev 

       Hayatınızda ilk defa bir film için kamera arkasına geçiyorsunuz. Yaptığınız iş 31 ödül ve 17 adaylık getiriyor. "Golden Globe" ödüllerinde en iyi film adaylığı alıyorsunuz. Venedik Film Festivali'nde "Altın Aslan" ödülü alıyorsunuz. Yaşayacağınız duygu patlamasını hayal edin. Filmin yönetmeni Andrey Zvyagintsev'in böyle bir duygu patlaması yaşadığını tahmin ediyorum. Muazzam bir kariyer başlangıcı. 500 bin doların çok altında bir bütçeyle girişilen bu proje dünya çapında yaklaşık 8.5 milyon dolar hasılat getirmiş. Aldığı ödüllerin boşuna olmadığını söylersek haksız çıkmış sayılmayız.


       Kullanılan mekanlar ve sinematografik lezzet bir yana, oyuncu performanslarından bahsetmeden geçemeyeceğim. Yapımın çok kısıtlı bir kadroya sahip olması, oyuncular üzerindeki sorumluluğu artırıyor aslında. Bu sorumluluğu en çok üstlenen iki oyuncunun yaşlarının 14 ve 16 olması gerçekten çok şaşırttı beni. Kariyerlerinin ilk filminde çok büyük bir işin altından kalktıkları söylenebilir. Ivan karakteriyle Ivan Dobronrahov ve Andrey karakteriyle Vlademir Garin kamera karşısına geçtikleri ilk yapımla Gijon Uluslararası Film Festivali'nde en iyi aktör ödüllerini aldılar. 

       Filmden kısaca bahsetmek gerekirse; 12 yıl aradan sonra ailesinin karşısına çıkan bir baba ve bebekliklerinden bu yana babalarını ilk kez gören iki kardeşin yolculuğu anlatılıyor. Babanın geçmişi ve nasıl bir insan olduğuyla ilgili olan müthiş bilgi eksikliği, izleyicinin sürekli tedirgin olmasını sağlıyor. Filmde kendini çok hissettirmese de yoğun bir gerilim havası sezdim. Baba karakterini oynayan aktör Konstantin Lavronenko'nun ulan bu karakter psikopat mı yoksa klasik bir baba mı ikileminde bırakan oyunculuğu, filmi basit bir dram filminin dışına çıkarıyor. 

       Yapımda ağır bir metaforik anlatım izlenmiş. Özellikle babanın ve çocukların ilk karşılaşmaları üzerinden verilen dini simgeler, babayı Tanrı/İsa konumuna sokmakta. Bunun en vurgulu örneği bu sekansta verilen babanın uyku sahnesi. Babanın uyurkenki görüntüsü 1400'lerde yaşamış ressam Andrea Mantegna'nın resmettiği en ünlü eseri "Ölü Mesihin Ardından Ağıt" ın neredeyse birebir yansıması. Babanın da aralarında olduğu mutlu bir aile fotoğrafı vardır. Bu fotoğraf dini bir kitabın arasında bulunmaktadır. Ayrıca tüm ailenin beraber yemek yiyip, şarap içtikleri sahne de meşhur "İsa'nın Son Akşam Yemeği" nin bir uyarlaması olarak düşünülebilir. 

        İki kardeş arasındaki karakter farklılıkları da gerçekten dikkat çekici. Biri otoriteye boyun eğen, disiplin ve düzenin içinde kalmak isteyen bir anlayışa sahipken diğer kardeş ise sonucu ne olursa olsun neredeyse hiçbir şey sebeplerini öğrenmeden kabul etmeyen bir düşünce yapısına sahip. Bu karşıt duruş zaman zaman kardeşler arasında da ufak çaplı çarpışmalara neden olmaktadır. Film boyunca sürekli iniş-çıkışlara şahit olsak da filmin son sahnelerinde bütün duygularını bir kenara koyup yalnızca birer çocuk olduklarını görüyoruz. 

       Kısaca toparlamak gerekirse, filmin hem oyuncular hem de yönetmen için mükemmel bir kariyer başlangıcı olduğunu söylemek gerekir. Vlademir Garin'in beklenmedik ölümü belki de geleceğin iyi aktörlerinden birini sinema dünyasından kopardı. Garin, filmin gösteriminden bir gün önce, henüz ilk sahnede çocukların atladığı kuleden bu sefer oyun amaçlı atladı ve boğularak hayatını kaybetti. Rus sinemasına giriş yapmak veya ufak bir Tarkovski havası tatmak isteyenlerin mutlaka izlemesi gereken bir film olduğu düşüncesindeyim. İzleyin ve izlettirin efendim. İyi Seyirler...


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.