Beyaz Bir Yalanın Ardında Kararmış Bir Hayatın Hikayesi; About Elly

Beyaz Bir Yalanın Ardında Kararmış Bir Hayatın Hikayesi; About Elly
  • 2
    0
    0
    0
  • Yalan söylemenin verdiği yük altında ezilmenin yaşattığı duygu her zaman hissedilemiyor; çünkü bazen söylenilen bir yalanın ne kadar etkili olabileceğinin de farkına varılamıyor. Her insanın hayatında illaki yalan söylediği bir an olmuştur. İstediği kadar renklere büründürülmeye, masumlaştırılmaya çalışılsa da; yalan yalandır. Oysa dışarıdan ne kadar küçük gözüken bir yalanın, bir insanın hayatını etkileyeceğinin farkına varılsa, her şey daha farklı olabilir değil mi? Bugün sizlere, beyaz bir yalanın ardında kararmış bir hayatın hikayesi olan; About Elly hakkında konuşmak istiyorum biraz.

    2009 yapımı bir Asghar Farhadi filmi olan About Elly, Berlin Film Festivalinde; Altın Ayı ödülüne layık görülmüş. İran sinemasının en cesur yönetmenlerinden biri olan Farhadi, benim de her zaman taktir ettiğim ve filmlerini izlemekten zevk aldığım bir isim. İran sinemasının izleyicinin kafasında yaratabildiği gerçekçilik hissini hep sevmişimdir. Gerçekçilikten kastım; hikayeyi dolandırmadan veya belli bir metaforun arkasına saklamadan direkt olarak izleyiciye aktarmasından bahsediyorum. Sinematografik açıdan izleyiciyi çok fazla doyurmasa da, hikayenin verdiği hisler bakımından bu eksikliği kapattığını düşünüyorum. Bu durum İran'ın kendi içinde yaşadığı sosyolojik, toplumsal ve siyasi yapısından kaynaklanıyor bence. Yaşadıkları hayatı ve zorlanmaya çalışılan bakış açılarına rağmen gerçekten hissettiklerini; süslemeden, sade bir şekilde sinemaya ve dünyaya yansıtmak istiyorlar belki de. İran sinemasının genel olarak adalet temasını işlemesinin ardında yatan alt metnin de; bundan kaynaklandığını hissettiriyor bizlere. 

    Filme geri dönersek; About Elly az önce de bahsettiğim gibi bir yalanın üzerine kurulmuş bir hikaye. Filme ilk başladığınızda sizleri oldukça mutlu ve huzurlu hissettiren bir sahne buluyor. Bir arkadaş grubunun; şarkılar söyleyerek bir yolculuk yaptığına tanık oluyoruz. Üç gün yapacakları tatile doğru gidilen bir yolculuk. Bu yolculukta; yakın arkadaş olan üç aile, bu ailelerin ortak arkadaşları olan Ahmed ve ailelerden birinin çocuklarının öğretmeni olan Elly yer alıyor. Bu küçük geziyi planlayan çocukların annesi Sepideh, Elly'i bu tatile gelmesi için zorluyor çünkü aslında amaçları Ahmed ile Elly'nin arasını yapıp, onları evlendirmeye çalışmak. Kulağa oldukça masum bir çöpçatanlık hikayesi gibi gelse de, aslında bu küçük hikayenin ardından Elly'nin tatilin ortasında kaybolmasıyla beraber çözüm bulunamayan bir karmaşaya dönüşüyor. Sepideh'in söylediği küçük bir yalan, bütün bu arkadaş grubunu derin bir vicdan azabına ve hayatları boyunca unutamayacakları bir travmaya dönüyor. 

    Filmin ilk dakikalarında oldukça eğlenceli, birbirlerini seven ve güvenen bu arkadaş grubuna özenmeden duramıyorsunuz. Ama filmin ortalarına geldiğimiz anda gördüğümüz bu arkadaş grubunun aslında birbirlerine o kadar da güvenmediğine şahit oluyoruz. Şüphe tohumlarının eklenmeye başlamasının ardında aralarında yaşanan bu çatışma aslında insanlık halinin bir özeti niteliğinde. Bazı kötü olayları yaşamadıkça, bazen karşısındaki insanları doğru bir şekilde tanıyamadığını farkediyor insan. Hele ki yaşanan kötü olayda bir suçlu bulunması gerekiyorsa, kendini aklamak için başkalarını öne sürecek kadar kötüleşeceğini de. Bunu en iyi şekilde Elly'nin ilk kaybolmasının yaşandığı anlarda hissedilen korkunun, zaman geçtikçe insanların kendileri üzerine suç kalmaması için çabalarının ardında saklanan korkuya dönüşmesinde görüyoruz. Son dakikalara doğruysa Elly'nin yaşayıp yaşamadığını umursamayan insanlara dönüşmeye başlıyorlar. Hatta o kadar duygusuz bir hale geliyorlar ki; kendilerini masumlaştırmak için Elly'nin üzerinden suç aramaya başlıyorlar. Yaşanan her şeyin sebebi oymuş gibi, yaşadığı bile belli olmayan bir insanın başına gelenleri hak edip, etmediğine kadar giden bir süreç başlıyor adeta. Ne kadar da tanıdık geliyor her şey öyle değil mi? Az önce de dediğim gibi About Elly; insanlığın geldiği noktayı kısa bir şekilde özetliyor bizlere. 

    Filmin en sevdiğim sahnesi; Elly'i son kez görmemizden önce uçurtmayı uçurduğu sahneydi kesinlikle. Filmin o sahnesinde daha hikayesi hakkında hiçbir bilgiye sahip olmamamıza rağmen; onun hissettiklerine ve ruhunda sahip olduğu ancak hayatına yansıtamadığı özgürlüğü buram buram hissediyoruz. Kameranın da Elly'le birlikte döndüğü o sahnede; özgürlüğün son dansını hissettirmeyi oldukça başarmış yönetmen Farhadi. Birbirlerinden çok farklı sinemalar ve karakterler de olsa aynı hissi yani özgürlüğün son dansını bir Güney Kore filmi olan Burning'de Shin Hae-mi'nin yaptığı o dansta da hissetmiştim. Birbirlerinden oldukça farklı olan bu iki kadının, ruhlarında yaşadıkları özgürlük hasreti nedensizce aynı hisleri yaşattırdı bana. Nasıl bir tesadüfse; iki filmde şüphenin verdiği karanlığın ardından çıkmaya çalışan insanları anlatıyor bizlere.

    About Elly oyunculukları ile de göz dolduran bir film. İzlerken insanın kafasında soru işaretleri oluşturacak güçlü bir hikayeyle de birleşince, bir seyir şöleni çıkarıyor sinemaseverlere. Şüphenin ağırlığını oldukça fazla hissettiğimiz bu filmde, yönetmen o kadar başarılı bir iş ortaya çıkarıyor ki; izleyici de kime güveneceğini şaşırıyor. Şüphenin daha ilk tohumlarının atıldığı andan itibaren; çok sevdiğin, güvendiğin insanların senden şüphelenmesinin verdiği empati hissi de, küçük bir yalanın gencecik bir insanın hayatını karartacak kadar güçlü olabileceğinin de en gerçekçi örneğini yaşatıyor bizlere Farhadi. Başkaları hakkında kararlar vermeye çalıştığımızda, onların hayatlarını umursamaktan öte; sadece kendi istediklerimizi yaptırmaya odaklandığımızı hatırlatarak, bunun ardından yaşanacak vicdan azabının küçük bir fragmanını veriyor bizlere diyebiliriz. Yalanın beyazı pembesi olamayacağı gibi, yaşanılan bir gerçekliğinde geri dönüşü olmadığını hissettiren About Elly, kesinlikle izlenmeye değer bir yapım.

    İncelememi filmin bu güzel repliği ile bitirmek istiyorum;

    "Kötü bir son, sonsuz bir umutsuzluktan daha iyidir.."

    Hoşça kalın!


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.