Kadın Şamanlar

Kadın Şamanlar
  • 5
    0
    0
    1
  • Şamanizm, şaman ya da kam adı verilen din insanları aracılığıyla gerçekleştirilen bir inanç ve uygulamalar bütünüdür. Şamanizm bir din değil, tanrılar, ruhlar ve insanlar arasında ilişki sağlayan bir sistem ve tekniktir. (Çoruhlu, 2017, s. 17) Bu din insanları için şaman kelimesi kullanıldığı gibi yer yer kam da denilmektedir.

    Şamanizm, erken devir Türkleri ve onların komşuları arasında çok daha eski çağlardan itibaren totemist inançlar, ata kültleri, hayvan kültleri, doğa kültleri ile görülmektedir. (Çoruhlu, 2017, s. 17)

    Herkesin şaman olması mümkün değildir. Şamanlar seçilmiş insanlardır. Bununla birlikte bu görevi kabul etmek zorundadırlar. Araştırmalara göre büyük şamanlar kendi isteği ile değil de ruhların çağrısı sonucunda şaman olurlar. (Çoruhlu, 2017, s. 102) Şaman olan kişilerde gözlemlenen bazı özellikler vardır, bunlar onları diğer insanlardan ayıran önemli davranış bozukluklarıdır. Baş dönmesi, bayılma, sanrılar görme, acı çekme, sinirli olma, diğer insanların göremediği varlıklarla konuşma, insanlardan uzak kendi başına bir yaşama hâli şamanlarda görülen belli başlı özelliklerdendir. 

    Altay Buçay Destanı’nda ve diğer mitolojik anlatılarda ilk şamanın gökte yaşayan Kam Emegen adlı kadın şaman olduğu bildirilir. (Bayat, 2010, s. 132)

    Şamanların en önemli görevlerinden birisi kişiyi hastalıktan kurtarmaktır. Ayrıca hastalanan kişideki koruyucu ruhların, hastalık esnasında bireyi terk ettiği düşünüldüğü için şaman bu koruyucu ruhları da geri çağırır. Tanrılar ve insanlar arasında bir aracı olan şaman adakları, kurbanları tanrıya iletmekle yükümlüdür. Fal bakarak geleceği görmek, doğumlarda kadınlara yardım etmek, kısır olan insanların çocuğunun olması için şifa vermek gibi yetenekleri yanı sıra ruhlarla da oldukça haşır neşirlerdir. Bir nevi insanların koruyucusu olan şaman, kötü ruhları engeller, ölülerin ruhlarının ait olması gerektiği yerlere gitmesine aracı olur. 

    Kişinin kadın ya da erkek olması fark etmeksizin her iki cinsiyete de şaman denmiş, isim konusunda ve giyim-kuşam konusunda herhangi bir ayrılık söz konusu olmamıştır.  Yapılan bazı araştırmalar ilk şamanların kadınlar olduğunu hatta kadın şamanların erkek şamanlara göre daha güçlü ve etkili özelliklere sahip olduğunu ortaya koymuştur. 

    Kadınların hamile kalması, doğum yapması, dünyaya bir varlık getirmesi onları değişik konularda önemli bir statüye taşımıştır. Ayrıca kadının regl olması ve bu sayede vücudunda bir yenilenme ve değişim yaşanması da onu bu bağlamda mistik ve değerli bir konuma getirmiştir. 

    Araştırmalar derinleştikçe, dini ve uhrevi işlerde kadınların rolünün daha eski çağlarda daha büyük olduğu görülür. Dini ve tedavi pratiklerinin, gizli ve sırlı tecrübelerin kadın kökenli olduğu yine yapılan araştırmalarla onaylanmıştır. (Bayat, 2010, s. 26) Kadınların ocağın koruyucusu olmak gibi bir dizi görevleri vardı ki bu da onları gizemli olan bütün başlangıç bilgilerinin köküne koymaya olanak sağlar. (Bayat, 2010, s. 28) Ocağı ve bununla beraber ateşi korumak aynı zamanda bilgeliği temsil eder. Ayrıca ateşin Türkler için bir ruha sahip olduğu inancı, kötü ruhlardan, hastalıklardan koruduğuna ve temizleyici bir özelliği olduğuna inanılması ateşle beraber onun bilgeliğine sahip olan kadın şamanı da yüceltmektedir. Bazı bölgelerde ocağı erkeklerin yakamadığı kadınların ocağın koruyucusu olduğu için bu görevi sadece onların yaptığı bilinmektedir. 

    Yakutlar arasında kadınların kara şaman olduğu inancı hakimdir. Onlar kadın şamanlara değer vermemiş ancak bir erkek şaman bulamadıkları zamanlarda kadın şamanlara başvurmuşlardır. 

    Bir bilgiye göre ise Cengiz Han’ın cenaze töreninde, tabutun önünde at üstünde kadın şamanların gittiği düşünülmektedir. (Bayat, 2010, s. 54)

    Kadın şamanlara evlenmek ve çocuk doğurmak yasak olmakla beraber erkekler için aynı şey geçerli değildir. Ayrıca ilk şamanın kadın olduğu inancı yaygın olduğu için erkek şamanların kadın gibi giyinip, kadın gibi davranması günümüzde hâlâ görülen bir durumdur.

    Kadın şaman kendisine çektiği ruhların ağzı ile konuşur.  Ruhlarla pazarlık yapar bazen de savaşır. Bu ritüel birkaç saatten birkaç güne kadar uzayabilir. Kadın şaman yaptığı kamlığa yoğunlaşarak kamlığın sonuna doğru esrimeye geçer ve baygın halde yere düşer. Bu an, onun yeraltı dünyasına veya değişik pozisyonlarda olan ruhlar alemine seyahat yaptığı zamandır. (Bayat, 2010, s. 99)

    Kadın şamanların gerçekleştirdiği diğer görevler arasında evi kötü ruhlardan korumak ve temizlemek, hayvanlara zarar veren ruhları kovmak, yağmuru ve yıldırım çakmasını kontrol edebilmek, koruyucu nesneler hazırlamak da vardır. 

    Yalnız insanlarda bulunan kutun kötü ruhlar tarafından çalınması ya da yenmesi gibi bir inanç vardır. Hastalık, halsizlik, ruh düşkünlüğü, asabiyet gibi şeyler kutun kaybolması ile ortaya çıkar. Kut insanın mutluluğu ve yaşam sevincidir. Kadın şamanın görevi kutu geri getirmektir. (Bayat, 2010, s. 106) Bununla beraber hastalığı göçürme adı verilen eski bir tedavi seansı da yine kadın şamanlar tarafından yapılır. Burada kötü ruhların vücudu işgal etmesi inancına dayanarak hastalığı hayvana veya cansız bir nesneye aktarırlar. (Bayat, 2010, s. 118)

    İyileştirme gücü hem kadın hem erkek şamanda olsa da tedavi esnasında çıplak kamlık sadece kadınlarda görülür.  Kadınların cinsel organlarını tedavi aracı olarak kullanmaları da bilinen bir durumdur. Yıldırımı kontrol edebilen kadın şamanlar yine yıldırım çarpmasında da tedaviyi üstlenen kişilerdir. Ayrıca kadın şamanların ölümü yaşama çevirmeleri de söz konusudur. Kutsanmış kadın şamanın uçabildiği inancı vardır. 

    Değişen dünya ile beraber kadın şamanlığı erkek şamanlığı karşısında daha pasif bir konuma gelmiştir. Bunun ilk sebeplerinden birisi olarak avcılığın gelişmiş dönemlerinde erkeklerin daha aktif olması gösterilebilir. Kadının şamanların doğum yapmasından sonra gücünün azaldığı da inancı da bu düşüşe sebep olmuştur. Ekonomik sistemin değişmesi, cinsel farklılığının ortaya çıkması, cinselliğe dayalı iş bölümü yapılması, hiyerarşinin ortaya çıkması buna bağlı olarak sınıf ayrımının doğuşu erkek şamanların ön plana çıkmasına sebep olan en önemli etkenlerdir. 

    Kaynakça
    Bayat, F. (2010). Türk Kültüründe Kadın Şaman. İstanbul: Ötüken Yayınları.

    Çoruhlu, Y. (2017). Türk Mitolojisinin Ana Hatları. İstanbul: Kabalcı Yayınları.

    Kapak fotoğrafı https://i.pinimg.com/ adresinden alınmıştır. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.