Irkçılık Ve Rap : Blindspotting

Irkçılık Ve Rap : Blindspotting
  • 1
    0
    0
    1
  • Blindspotting , 2018 , Carlos López Estrada

    Son yıllarda rap müzik, ülkemiz başta olmak üzere bütün dünyada iyice popüler bir hale geldi. Sinema endüstrisi de bu durumu değerlendirip, rapi merkezine alan birçok film ortaya çıkardı. Rap hayranı bir sinemasever olarak, bu tarz gelişmelerin yaşandığını görmek beni çok mutlu ediyor. Blindspotting filminin benim için en özel yanı ise sıradan bir rap filmi olmaması. Film, rapin çevresinde gelişmekten çıkıp, yalnızca ana hikayeyi anlatma aracı olarak kullanılmış. Müzikal film matematiği kullanmayı dert etmeyen bir müzikal izliyoruz adeta. Çarpıcı hikayesinin de etkisiyle uzun zamandır izlediğim en iyi filmlerden biri olduğunu kabul etmek zorundayım.

    Peki bu şahane film ne anlatıyor? Filmin açılışındaki duruşma sahnesinde de izlediğimiz gibi baş kahramanımız Collins 1 yılı şartlı olmak üzere tahliye edilir. Filmin devamı ise 1 yıllık şartlı tahliye süresinin son günlerini anlatmaktadır. Hayatını düzene oturtmak isteyen kahramanımız, tahliye olduktan sonra her türlü beladan uzak durmaya çalışmış ve "düzgün" biri olmaya kendini adamıştır. Tabi en yakın dostu Miles ve yaşadığı çevre, kendisine pek de yardımcı olmamaktadır. Miles ile birlikte bir nakliye şirketinde çalışan Collins, bir gece kamyonuyla evine giderken kırmızı ışıkta durur. Tam bu esnada önce bir adam, arkasından da bir polis koşarak gelir. Polis, kaçan adamı silahla vurarak öldürür. Siyahi bir adamın beyaz bir polis tarafından öldürülmesi olayına şahitlik eden Collins, şoka uğrar ancak hemen evine gitmek zorundadır. Çünkü şartlı tahliyesi gereği, saat gece 11'den önce evinde olması gerekmektedir. Bu sekanstan da anlayabileceğimiz üzere film, Amerika'da gitgide artan ırkçılık terörüne parmak basmaktadır.

    Bu olay Collins'i iyice sarsar. Kendisi de bir tür siyahi-beyaz probleminden dolayı ceza almıştır ve bu durum artık canına tak etmiştir. Hayat, o ve onun gibilere adil davranmamaktadır. Film devam ettikçe bu durum sık sık seyircinin yüzüne çarpılır. Rapin protest yanı kendini devamlı gösterir. Özellikle Collins'in rüyası ve filmin sonlarına doğru gelen yüzleşme sahnelerinde gözümü 1 saniye bile kırpamadım.

    "İkimizin arasındaki fark şu.. Ben katil değilim."

    Spoilerdan pek haz etmem o nedenle daha fazla filmden bahsetmek istemiyorum. Şunu belirtmem gerekir; çok başarılı bir yönetmen performansı izliyor olsak da bence buradaki başarının asıl kaynağı senaryo kalitesi. Filmde olduğu gibi gerçek hayatta da çok yakın iki dost olan Daveed Diggs ve Rafael Casal hem yazar hem de aktör olarak harika işler çıkarmışlar. Daveed Diggs'i, 2016'da ilk gösterimi yapılan Hamilton müzikalinde ve Netflix dizisi Snowpiercer'dan da tanıyoruz. Yer yer güldüren, yer yer düşündüren müzik dolu son derece akıcı bir yapım. Üstelik Netflix'te de mevcut. Kesssssinlikle izleyin ve izlettirin efendim. İyi seyirler, iyi eğlenceler...

    Dipnot : Daveed Diggs aynı zamanda uzun zamandır aktif olarak rap müzikle uğraşmaktadır. Şarkılarını dinlemenizi tavsiye ederim..:)

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.