Absürt, Renkli, Eğlenceli : Büyük Budapeşte Oteli

Absürt, Renkli, Eğlenceli : Büyük Budapeşte Oteli
  • 3
    0
    1
    1
  • The Grand Budapest Hotel (Büyük Budapeşte Oteli) , 2014 , Wes Anderson

       Bazı zamanlar film izleyerek sadece beynimizi formatlamak isteriz. Bizi, içinde bulunduğumuz kaotik dünyadan koparan ve apayrı evrenlere sokan filmler kafa dağıtmanın en eğlenceli yanı olmuştur.  Wes Anderson da kariyeri boyunca filmleriyle her zaman bu kapıyı sonuna kadar açmıştır izleyicisine. Yönetmenin Büyük Budapeşte Oteli filmi de, gerek atmosferiyle, gerek hikayesiyle, gerek sinematografisiyle bizi bambaşka diyarlara götürmekte son derece başarılı bir film. Aynı Tim Burton filmlerinde olduğu gibi Wes Anderson filmlerinde de renklere, absürtlüğe ve olağandışı özellikte karakterlere çok sık rastlanır. Bu tarz "auteur yönetmenler" her zaman izleyicisini büyülemeyi başarmıştır.

       Hikayenin masalsı özelliği her dakikasında kendini gösteriyor. Öyle ki neredeyse gözlerimizi kapatıp sadece dinleyerek bile filmin evrenine dahil olabiliyoruz. Hikayenin henüz başında bir kızın "Büyük Budapeşte Oteli" adında bir kitabı okumaya başladığını görürüz. Kitap, yazarın 1968 yılında bu otele yaptığı ziyareti anlatmaktadır.  Bu otel, kurgusal bir Avrupa ülkesi olan Zubrowka Cumhuriyeti'ndedir ve zamanında çok popüler olan bu gösterişli otel, savaş sonrasında harap olmuş, gözden düşmüştür. Dolayısıyla ziyaretçi sayısı da son derece azalmıştır. Yazar (yazarın yaşlı halini Tom Wilkinson, genç halini ise Jude Law canlandırmaktadır), hikayesini anlatırken bizi de ziyaretini gerçekleştirdiği günlere geri götürür. Otelin sahibi Zero lakaplı Moustafa'yla (F. Murray Abraham) tanışır ve kendisinden oteli nasıl satın aldığının hikayesini dinlemek ister. Bir akşam yemeğinde buluşurlar ve film tam anlamıyla başlar. Adeta hikaye içinde hikaye izlemeye başlarız.

       1932 yılında, Büyük Budapeşte Oteli'nin hala şatafatlı olduğu günlerde Zubrowka Cumhuriyeti yaklaşmaktan olan bir savaşla karşı karşıyadır. Otelin gelecekteki sahibi Zero Moustafa (Tony Revolori), o dönemlerde lobi görevlisi olarak çalışmaktadır. Evet, büyük bir savaş kapıdadır ancak bu durum otelin baş görevlisi Mösyö Gustave (Ralph Fiennes) 'ı pek ilgilendirmemektedir. Onun tek derdi, otelin zengin müşterilerinin ihtiyaçlarını gidermektir. Moustafa'nın anlattığına göre bazı kadınlar otele sadece Mösyö Gustave için gelmekteydi. Ona göre Mösyö Gustave bu misafirlere ayrı bir ilgi gösteriyordu. Bu müşteriler özellikle zengin, yaşlı, güvensiz, gösterişçi, sığ, sarışın ve ilgiye muhtaç olmalıydı. Bir gün otelin zengin misafirlerden Madam Céline Villeneuve Desgoffe und Taxis, otelden ayrıldıktan kısa bir süre sonra evinde ölü bulunur. Mösyö Gustave bu olay karşısında kayıtsız kalamaz ve yardımcısı Zero'yu da alarak ölen kadının evine doğru bir yolculuğu çıkmaya karar verir ve olaylar gelişmeye başlar.

    "Kabalık, bir korku ifadesidir. İnsanlar istedikleri şeyi elde edememekten korkar."

    "Büyük bir servetin akıbeti söz konusu olduğunda, açgözlülük, insanoğlunun damarlarında zehir gibi yayılır. Amcalar, dayılar, yeğenler, kuzenler ve bilmem kaçıncı göbekten akrabalar."

       Yaşanan gelişmelerle birlikte eğlenceli olduğu kadar heyecan verici bir aksiyonun içinde buluyoruz kendimizi. Kameranın hareketinden çok, sabit planda yaşanan hareketlilik ön planda. Bir sahneyi izlerken ekranın her noktasına bakasımız geliyor. Göz bebeklerimiz yerinde duramıyor da diyebiliriz. Çok renkli, çok sempatik ve çok sürükleyici bir hikaye. Kazandığı 4 oscar ödülünün de son derece hakedilerek kazanıldığını düşünüyorum. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, film adeta bir ünlüler geçidi. Yan karakterler olarak bulunsalar da Adrien Brody, Willem Dafoe, Harvey Keitel, Edward Norton, Saoirse Ronan, Bill Murray, Tilda Swinton ve bu isimler gibi birçok Hollywood ünlüsü de filmde yer edinmiş. Küçük rollerde olsalar da sevdiğimiz birçok ismi bir arada görmek biz izleyicileri de mutlu ediyor.

       Tim Burton'un Big Fish'i tadında son derece başarılı bir yapım. İzledikten sonra iyi ki izlemişim ya diyeceğinize ve hemen arşivinize eklemek isteyeceğinize eminim. Hiç zaman kaybetmeyin ve kendinizi bu maceranın kollarına bırakın efendim. İyi seyirler...

     


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.