Oblomov

Oblomov
  • 5
    0
    0
    0
  • Gonçarov ünlü romanında doğu-batı sentezini; Rusya için yeni bir kavramla, oldukça eleştiri yüklü ve çarpıcı bir şekilde anlatmıştır. İvan Gonçarov, eleştiri oklarını da kendi ülkesinin kültürüne ve yaşam tarzına yöneltmiştir. 

    Kitabın yayınlanması ülkede büyük bir yankı uyandırmış, üzerine tartışmalar başlamış ve yeni bir kavram ortaya çıkmıştır: Oblomovluk. Romanda ana karakter olan İlya İlyiç Oblomov; yemek yemekten ve uyumaktan arta kalan tüm enerjisini hayatına bir yol çizmek için harcıyor ve bu yolu çizebilse düşüncelerinde olduğu kadar davranışlarında da çevik olacak. Mektup yazmak için hazırlanması günlerce süren, sonunda bunalıp yazmaktan vazgeçmesi aylar alan Oblomov’un beyni de bedeni gibi tembelleşmiş durumdadır. Bir türlü hayat yolunu çizememiş olması onu başarılı bir hayat yaşamak yerine sadece “ömrünü tamamlamaya” yöneltmiştir. Hayat üzerine geldikçe kabuğuna çekilmiş olan Oblomov tek başına karar bile veremez durumdadır. Kararlar onun adına, ona hissettirmeden verilmeli ve onun rahatı bozulmadan uygulanmalıdır. Oblomov’un zaman zaman yanlış giden durumlar olduğunu fark ettiği de olur hatta bunları değiştirecek yeteneklerinin olduğunun da farkındadır fakat çözüm adına hiçbir çaba harcamamaktadır. İşte “Oblomovluk” kavramı tam da bu şekilde açıklanabilir: karakter yanlış giden durumların farkındadır ancak çözümü bilmiyordur, hayatını düzene koymak adına planlar yapıyordur ancak bu planları uygulamıyordur, değişim zorunluğunun farkındadır ancak etkili bir hamlede bulunmuyordur, Oblomov her konu için düşüncede fazlasıyla yetkin ancak bu durumu bedensele asla uyarlayamamıştır. Oblomovluk bu romanla, bu şekilde tasvirle buluşmuş ve ortaya çıkmıştır ancak romanda asıl anlatılmak istenilen Oblomovluğun “Rus insanının Oblomovluğu” olduğu düşünülmüştür.

    Dubrolyubov; tembel ve sinik karakter Oblomov üzerine yazdığı “Oblomovluk Nedir?” isimli eleştirisinde Oblomov’un, Rus devletinin bürokratlarının, dönemin siyasilerinin tipik bir temsilcisi olduğu yönünde keskin ve sert bir analizde bulunmuştur. O yıllarda Rusya büyük bir dönüşüme hazırlanıyor; insanların yaşam tarzı, kültürü, her şeyi dönüşüme uğramaya başlamıştı. Yazar eserle, değişimdeki Rus insanını eleştiriyor ve onu batı insanıyla kıyaslıyor. Bu nedenle tam zamanında yayınlanmış eser olarak görülmektedir. Eski Devlet Başkanı Lenin  “...Rusya üç devrim geçirdi ama Oblomovlar hep kaldı…” şeklinde bir ifadede bulunup ve Oblomovların her yerde, her kesimde bulunduğundan bahsetmiştir. Başka bir açıdan Oblomov’un sosyal bir sınıfı temsil ettiği, yıkılmakta olan feodalizmi çağrıştırdığı da düşünülür.

    Rus Edebiyatının bu değerli eserinin ana karakterinde sandığımızdan daha derin anlamlar yüklü olduğunu söyleyebiliriz. Oblomovluk her ne kadar net ve somutlaştırılarak anlatılıp tasvir edilse de zihnimizde asla tam anlamıyla karşılık bulamayacak kadar yoğun anlam içeren bir kavramdır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.