Sanatlar, tarih boyunca daima birbirlerini etkilemiştir. Kitaplardan yola çıkılarak çizilen illüstrasyonlar, eserleri zihnimizde canlandırmamıza yardımcı olurlar. İşte karşınızda birkaç büyük roman, birkaç başarılı illüstrasyon:
KARAMAZOV KARDEŞLER
Dmitri'nin yargılanması.
İllüstrasyon: William Sharp
Dostoyevski, son başyapıtında "aile geçimsizliği"ni ele alır. Derin psikolojik tahliller ve sosyolojik gözlemler barındıran eser, temelde bir cinayet gizi üzerinde ilerler. Baba Fyodor Pavloviç'in ölümünün baş şüphelisi büyük oğul Dmitri'dir. Dmitri yargılanır. Bu yargılama edebiyat dünyasının en uzun ve en tesirli yargılamalarından birisidir. Yazar bu romanında sevgi, nefret, suç, şehvet, hırs gibi temaları başarıyla irdeler. Romanın seyrini hatıraların niteliği belirler.
ŞATO
İletişimsizlik, belirsizlik, kasvet...
İllüstrasyon: Sam Caldwell
Kafkaesk evrenin yapı taşları arasında yer alan "Şato", belirsizliklerin romanıdır. Kafka'nın diğer eserlerinde gördüğümüz metaforik izler, bu romanda da göze çarpar. Kendini kadastrocu olarak tanıtan K., şatoya ulaşmaya çalışır. Hedefe varabilmek için nasıl bir yol izleyeceği belirsizdir. Şatonun nasıl bir kurum olduğu, gerçekliği belirsizdir. Romanın bir sonunun olmaması da bu belirsizliği besler. Şato; çetrefilli yollarıyla, insanlar üzerindeki gölgesiyle güçlü bir kurumdur. K. ise, illüstrasyonda da gördüğümüz üzere, şatonun karşısında adeta küçük bir noktadır.
DENİZ FENERİ
Deniz Feneri'nin bilinci.
İllüstrasyon: Antoine Louis
Woolf'un yayımladığı beşinci eser olan "Deniz Feneri" otobiyografik izler barındırır. Büyük ölçüde kendi yaşam deneyimlerinden yola çıkarak eseri oluşturan yazar, bilinç akışıyla örülü bir aile romanı ortaya çıkarır. Deniz feneri; eserde simgesel bir işlev görür, akışı belirler. Üç bölümden oluşan romanda bölümlerin işlenişi fenerin aydınlatmasıyla paraleldir. Woolf'un bilinci, bir deniz feneri imgesine bürünür. Modernist yazar, eserin yapısı ve içeriği arasındaki bağı böylece bize sezdirmiş olur.
YAŞLI ADAM VE DENİZ
Santiago ve devasa kılıç balığı.
İllüstrasyon: Guy Harvey
Umudunu ve talihini denizde arayan bir adamın öyküsü... Santiago'nun oltasına yaklaşık üç aydır tek bir balık bile takılmamıştır. Yanında çalışan miçosundan başka kimsesi yoktur yeryüzünde. Onun da yanından ayrılmasıyla tek başına kalır. Bir gün, erken vakitlerde, kayığıyla Gulf Stream'e doğru açılır. Ve o gün talihi yaver gider; oltasına devasa bir kılıç balığı takılır. Geriye tek bir adım kalmıştır: oltayı çekebilmek. Fakat bu adımı gerçekleştirmek çok güçtür. Santiago; oltanın, talihinin, peşini bırakmaz. Saatlerce resmedilen bu devasa balığın peşinden gider... Hemingway, roman boyunca ölüm, talih, umut, günah gibi hayatın temalarını irdeler; hayatın ta kendisini anlatır.
KOLERA GÜNLERİNDE AŞK
Yarım yüzyıllık öykünün başlangıcı.
İllüstrasyon: Luisa Rivera
Marquez, 1985 yılında yayımladığı bu romanında tam elli üç yıl, yedi ay, on bir gün süren bir aşk öyküsünü anlatır bizlere. Kolera salgınınının ve iç savaşın arka planda durduğu bekleyişlerin ve dönemlerin romanıdır Kolera Günlerinde Aşk. Bu illüstrasyonda Florentino'nun ilk mektubunu teslim etmek üzere Fermina'nın evine gelişi resmediliyor. Bu an, yarım yüzyıllık öykünün başladığı andır.
Yorum Bırakın