Günümüzde hepimizin sıklıkla karşılaştığı bir kavram var: Influencer’lık! Influencer, insanların davranışları üzerinde bir etkiye sahip olan kişiye denir. Günümüzde sosyal medyanın da katkılarıyla insanlar üzerinde belirli bir etkisi olan, kendi takipçi kitlesini yönlendirebilen bilirkişilere Influencer denir. Influencer Marketing kavramına baktığımızda ise sosyal medya hesapları ve kanallarında takipçileri üzerinde bir etki gücü olan kişilerin, takipçi kitlesinin ürünler üzerine görüşlerini etkilemesi adına ilerleyen bir pazarlama stratejisidir. Dijital dünyada bu iki kavramı sıklıkla duymaya başladığımız bu günlerde biz de son zamanlarda takipçi kitlesinde büyük bir artış olan ve işleriyle dikkat çeken Ceyda Kasabalı Albayram ile Influencer’lık ve Influencer Marketing sektörü hakkında çok keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
1) Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Ceyda Kasabalı Albayram kimdir? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Ay insanın kendini anlatması çok zor :). Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne Sanatları bölümü mezunuyum. Mezun olduktan sonra oyuncu olarak birçok projede yer aldım. Derken bir YouTube projemiz oldu. Eşim Fırat Albayram’la "noluyo ya" adlı YouTube kanalımızı açtık. İki yıldır da büyük bir keyifle hem eğlenerek en çok da eğlendirmeyi hedefleyerek içerik üretiyoruz. Abone olmayı unutmayın :))))!
2) İnsanlar sizi takip ediyor, sizden ilham alıyorlar ve hayatlarınıza dahil oluyorlar. Siz kimleri takip ediyorsunuz? İlham kaynağınız olan birileri var mı?
Takip ettiğim ve beğendiğim isimler çok. Bir favorim, net bir esin kaynağım yok ama Lele Pons'u bir ayrı seviyorum.
3) Sosyal medya hesaplarınızda, takipçilerinizle en sık hangi konularda etkileşim halindesiniz?
Aslında eğlenceli, mizah içerikli paylaşımları seviyorum. Kendi enerjim de YouTube’daki içeriklerimiz de öyle. Bir kişiye bile anlık neşe verip gülümsetsem beni mutlu ediyor. Takipçilerimle de genelde absürt, mizahi iletişimlerimiz var, günlük rutinimiz üzerinden bile şakalaşıp, gülüp eğleniyoruz.
4) Sosyal medyada ileriye dönük hedefleriniz nelerdir?
Açıkçası daima enerjimi günlük kullanıyorum. Sadece gün içinde ne kadar etkili, keyifli içerikler üretirim diye bakıyorum. Zaten büyük resme katkısı oluyor. Bugün attığım adım içime sinerse, gerçekten kalpten olursa, yaratıcı olursa beni alır en güzel yerlere götürür diye düşünüyorum. Samimiyeti, neşeyi, içimden gelen tavrı bozmadan içerik üretmek tek seçimim. Her şey evriliyor, yeni platformlar geliyor, gelecek de. Takip edip dahil olmak yeterli.
5) Türkiye’nin Influencer Marketing alanındaki gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha çok yeni alışıyoruz bu olaya bence. Günümüzde bütün sektörler dijitalleşti veya dijitalleşmeye çalışıyor. Bu sektörler için Influencer’lık çok etkili bir reklam aracı. Ama bence en önemlisi içerik üreticisi olabilmek. Tabii ki her meslekte olduğu gibi burada da işini iyi yapan kötü yapan var. Değişen dünyada Influencer Marketing ciddi bir meslek, bunu artık kabul etmek gerek. Arka planı da algılamak gerekir diye düşünüyorum.
6) İlk iş birliğiniz hangi markaylaydı ve nasıl gelişti?
İlk iş birliğimiz Acer markasıyla oldu. Hatta bizi YouTube’a onlar başlattı desek daha doğru olur. Birlikte bir proje konuşuyorduk, hadi bunu YouTube’a yapalım dediler, tamam dedik. Film önerisiyle başladık ve bir yıl birlikte çok keyifle çalıştık, güzel dostluğumuz da hala devam ediyor.
7) İçinde bulunduğunuz sektörün olumlu yanlarının yanında olumsuz pek çok yanı da var. Sizce bu sektörün en büyük olumsuz yanı nedir?
Şahsi olarak olumsuzluğuna değinirsem, insanların aklından geçen en kalp kırıcı şeyi, hiç düşünmeden size yazması dışında pek bir kötü yanı yok. Güzel yorumlar almak kadar kötü yorumlar almak da normaldir. Bin bir türlü insan var. Negatif yorumlara çok tutunmamak lazım. Üzülmemeye çalışmak da saçma sonuçta insanız duygularımız var. Ama iyi olanı yaymak güzeldir. Can sıkıcı yorumları ciddiye almak yerine sevgiyle gelen güzel yorumların duygusunu yaşamayı seçiyorum. Zaten o kadar güzel bir takipçi kitlemiz var ki tatlı dilli, sevgisini ve desteğini esirgemeyen, eğlenceli. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Gerçekten ‘canlar’.
8) Son zamanların en popüler meslekleri arasında Influencer’lık yer alıyor, sizce bu popülarite nereye kadar sürecek? İleride ‘Influencer’ kavramı hangi yöne doğru evrilecek?
Şu an bakınca kavramsal olarak bence uzun zaman bizimle gibi :). Ama dediğim gibi zaman hızla değişiyor, her şey başka yöne evriliyor.
9) Sosyal medyada Influencer’ların takipçilerine yansıttığı dünyanın gerçek olmadığına dair birçok görüş yer alıyor. Bu konu ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Başka türlü gözükme çabası Influencer’lara değil insanoğluna ait bir tavır bence. Kendiyle barışık olmayan her insan için geçerli olabilir bu. Ne diyelim onlar da öyle tercih ediyor demek ki :).
10) Son olarak Influencer olmak isteyenlere verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?
Çok da bilirkişi değilim ama kendi özgün halinizi yansıtmaya kabul olmak yeterli bence. Her özgün halde bir farklılık vardır çünkü. Başka birine benzemeye çalışmak yaratıcılığı öldürür. Maddi kazanç işin içine girince de mümkünse, imkânları el veriyorsa seçici olabilmek.
Wociety ekibi olarak öncelikle sevgili Ceyda Kasabalı Albayram’a, bize zaman ayırdığı, güzel enerjisi ve görüşlerini içten ve samimi bir şekilde paylaştığı için; sonrasında ise Socialand ekibinden Dila Atçı’ya iletişim konusundaki hassasiyeti ve yardımları adına çok teşekkür ederiz.
Canlar heryerde, leyligül ve çap çap reisi çok seviyoruz. Asla başkaları gibi davranmıyorlar ev halleri çektikleri videolar bile buna kanıt. O yüzden onları çok samimi buluyor ve çok seviyoruz