19. Yüzyılın İdeal Kadın Profili: Gibson Girl. Bir Kadını İdeal Yapan Nedir?

19. Yüzyılın İdeal Kadın Profili: Gibson Girl.   Bir Kadını İdeal Yapan Nedir?
  • 7
    0
    1
    1
  • Bir illüstratörün kaleminden çıkan çizim, bir dönemin ideal kadın anlayışını değiştirebilir mi? Hem de yalnızca fiziki form olarak değil, yaşam tarzı, erkeklerle olan ilişkisi, hayattan beklentisini de...

    Gibson’ın yaptığı tam da buydu. Charles Dana Gibson 19. YY.'da Amerika’da yaşamış, Life, Harper’s Weekly, Collier’s gibi bir çok itibarlı yayında çalışmış, döneminin ünlü illüstratörlerinden biri. Başarılı illüstratörün adını duyuran ise yarattığı Gibson Girl karakteri oldu.

     

     Gibson Girl ikonu kadında çekicilik anlamındaki fiziksel özelliklerin idealize edilip bir forma dönüştürülmüş haliydi. Gibson; bu idealize karakteri kendisinin yaratmadığını, bu çizimin Amerikan kadınının güzelliğini yansıttığını ve bu ikonun binlerce Amerikan kızının özeti olduğunu vurguluyordu her söyleşisinde. Çizim için başlarda Gibson’ın eşi ve kız kardeşleri modellik yaparken zamanla Florence Lawrence, Camille Clifford (alttaki görsel) gibi modeller de Gibson’ın kaleminin karşısında yer aldı.

     

     

    Gibson Girl çizimleri zamanla daha fazla yayında yer alırken dönemin genç kadınlarını da tarz ve yaşayış olarak etkisi altına alıyordu. Günlük hayatta ve davetlerde çok sayıda görseldeki gibi kıyafetleriyle hatlarını daha çok ortaya çıkaran ancak aynı zamanda zarafetten de ödün vermeyen tarzda kadınlar görebilirdiniz. 

    Gibson Girl iki tamlamanın bütünleşmesinden oluşuyordu diyebiliriz. ‘’Kırılgan Kadın’’ ve ‘’Şehvetli Kadın’’. Kırılgan kadından  ince hatlarını ve saygınlık duygusunu alırken, şehvetli kadından ise; uzun ince bir form ancak büyük kalça ve göğüsler, kuğu gagalı korselerle bedende kum saati görüntüsü, ince boyun, çağdaş kabarık model saçlar , sakin, bağımsız ve kendinden emin duruşu almıştı.

     

     


    Yazının başında belirttiğimiz gibi Gibson Girl karakteri yalnızca kadınlar için fiziksel bir model değildi. Bu figür, çizimlerde aynı zamanda üniversiteye gidiyor ve kendisine uygun bir eş arıyor ancak oy hakkı hareketine katılmak gibi toplumsal bir olayda fikir yürütmüyordu. 


    Burada karşımıza dönemin bir diğer kadın figürü çıkıyor; Yeni Kadın. 

     


    Yeni Kadın, Amerika’da Gibson Girl ile hemen hemen aynı dönem peyda olmuş, fiziksel görünüşünden ziyade eşit eğitim fırsatı, çalışma koşulları, cinsel ilişki, sosyal durum gibi konularda eski kalıpların dışına çıkan düşünce tarzıyla  dikkat çeken ve bu alışılmış dışı düşünce tarzını toplumdan sakınmayan kadın rolüydü. Bu iki rolü kıyasladığımızda toplum içinde endişe veren taraf da Yeni Kadın’dı çünkü kadınların mevcut anlayışı yıkan taraf olması batıda da çok uzun süre kabullenilmiş bir olgu olamamıştır.


    Gibson Girl, Yeni Kadın figürünün savunduklarına karşı değildi hatta bu fikirleri destekledi de. Ancak onun farkı, bu değişime olan katkısını siyaseti dahil etmeden yapmasıydı. Bu yüzden de toplum tarafından erkeksi rolleri gasp etmiş görünmedi ve daha kolay kabul edildi. 


    Gibson Girl’ün asıl rolü çoğunlukla aşk kadını olmaktı. İllüstrasyonlarda erkeklerin, güzelliği ve zarafeti karşısında etrafında pervane olduğunu görebilirdiniz. Bu güzellik ve zarafet silahı onu çizimlerde erkeklerle eşit hatta cinsel açıdan daha baskın, onlarla alay eden bir figüre dönüştürürdü. (Aşağıdaki görselde kadınların bir erkeği büyüteçle incelediklerini göreceksiniz.) Tüm bunlar da alışılmışın dışıydı elbette ancak buna rağmen yine de Gibson Girl’ü kendi dönemi için gerçekten sıradışı sayılabilecek bir faaliyette göremezdiniz.

     


    Zamanla, her trend gibi, Birinci Dünya Savaşı’yla beraber Gibson Girls modası da yaklaşık 20 yıllık sürenin ardından etkisini kaybetti. 


    Dünya bugün yaklaşık 4,5 milyar yaşında. İnsan var olduğu andan beri dünyanın kendi doğal düzeni içinde onun bir parçası olmaya devam ediyor. Tıpkı kuşar, balıklar, ağaçlar gibi.  Ancak Tarım Devrimi ve buna bağlı olarak zorunlu hale gelen toplu yaşam düzeni neden sonuç ilişkisi git gide güçlenen insanda egemen olma isteğini güçlendirdi. Kas gücü üstünlüğüne sahip erkek toprağı daha kolay işleyebildiği için tarım aletleri onundu ve tarım aleti aslında bir güçtü. Hayatta kalmak için gerekli bir güç... Erkek bu gücü öldükten sonra kendi çocuğuna bırakmak istedi ama bunun için hangi çocuğun kendisinin olduğunu bilmesi gerekiyordu. Gerekli olan yeni bir kavra ortaya çıktı, miras kavramı. Toplumsal düzenin, birlikte yaşamın kolaylaşması için sınırlar çizildi. Haneye, toprağa ve kadına… Kadının tek eşliliğe geçişini miras hukuku temeli üzerinden bu şekilde anlatır Engels; Ailenin , Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni eserinde. 


    Tarih boyunca kadın figürünün türlü etiketler, tanımlamalar ve üzerine atfedilen değerlerle kalıplaştırılmasına şahit olduk. Bunların bir çoğu toplumsal düzenin devamı, kutsal kavramlar ya da abartı şekilde bizzat kadının kendi iyiliği temeline dayandırıldı ama aslında Gibson Girl ve Yeni Kadın karşılaştırmasında da gördüğümüz gibi ataerkil düzenin, ülke, çağ, toplum farketmeksizin, daha kolay kabul edip içselleştirdiği ve hatta desteklediği taraf, düzene yeni bir bakış getiriyor gibi görünüp aslında alttan alta düzeni destekleyen taraf oluyor. Yeni Kadın, Gibson Girl kadar popüler olamadı, kendine kadın hedef kitleli yayınlarda onun kadar yer bulamadı çünkü düzen aslında rahatsız edilmek istemiyordu. Gibson Girl illüstrasyonlarda erkeklerle alay ediyor ve güzelliğiyle onları peşinde pervane ediyor gibi görünse de aslında sosyal ya da iş hayatında erkekle karşı karşıya gelmiyor, erkeğin hayatında güzel bir detay olarak kalmaya devam ediyordu. Hatta odaklandığı ve daha iyi olmaya çalıştığı tek odak kendi güzelliği ve zarefeti olduğu için bu amaç erkek hayatındaki detayın daha da estetik olmasına yardımdan öte bir anlam taşımıyordu. Kısacası Gibson Girl karakterinin yarattığı kadın figürü mevcut erkek egemen düzen için tehdit oluşturmadığından bu denli destek bulmuş ve geniş kitlelere ulaşmıştır.

     

    Kadınların tüm toplum ve çağlarda yalnızca içlerindeki hür irade ateşinin etkisinde olmaları dileğiyle...

     

    Görsel Kaynak  : 

    1 , 2, 3, 4, 5, 6

     

    Kaynak:

    1, 2, 3, 4, 5,


    Yorumlar (1)
    • Yazıyı çok beğendim. Tebrikler! Okuduktan sonra kafamda oluşan soru şu oldu; Alışılmışın dışında bir kadın olmak erkeğin egemenliğini yıkabilir mi? Yoksa alışılmışın dışında bir kadın olmak ,kadının cazibesini artırıp erkeğin ruhunu okşamasına fırsat mı verir?

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.