Dur deme haddimizi bize unutturan bu düzen elimizde ne var ne yok aldıktan sonra bizi bize kırdırıp siz busunuz dedi. Kardeşi kardeşe kırdırma olayı da tam olarak burdan çıktı belki de. En büyük zaaflarımızdan vurulup oturduk olduğumuz yere tek bir kelime edemeden. Doğru olanın biz olduğuna yahut yanlış olanın onlar olduğuna bir kesimi ikna edemeden ölüp gideceğiz ama kimse sanmasın ses çıkarmadığımızı yahut çıkarmak isteyip de susturulduğumuzu.

Pudra şekerini yol eyledik adını bal belledik; adalet timsali bizlere en mahrem dost oldu da görünmüyor. Belli ki oldubittiler bize rastlamıyor mutlak adalet sınıf sınıf gezinip keyfe keder buradayım diyor. Themis gözleri bağlı teraziyi elinde tutarken para koyulan tarafından bihaberdi. Buna dur diyen yok muydu? Göz bağını açmanın zamanı gelmemiş miydi? 97 yıl önce Cumhuriyet’i kurarken ulu önderimiz bugünleri hayal etmiş midir? Eminim ki laikliğin temel amacının da unutulacağını düşünmemiştir hele ki düşünce özgürlüğümüzden feragat edeceğimizi görseydi emeklerine üzülmez miydi?

Bölüştük, ayrıldık, birbirimize karşı gard aldık. Dini,dinimizi, dinlerimizi her işin içine karıştırmayı hak gördük kendimize. Öldürülen genç bir kız için “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.” dedik, iş tecrübesi olmayan mezunlara tecrübe kazandırmaktan korkarken uzaktan gördüğümüz dilenci için “Eli kolu sağlam bir işe girsin de çalışsın.” diye yargıda bulunduk, belediye binaları önünde hakkını arayan, neden diye sorgulayan hatta çaresizliğini kendine zarar vererek göstermeye çalışan biri için kim bilir içimizden neler dedik de tutup da bir olamadık onu belediye önünde kendini yakmadan önce ya da bir köprüden atlamadan önce durduramadık çünkü bu ayrışım bu rekabet gözlerimizi kararttı da unuttuk milletimizi belki de unutulduk hatırlaması gereken tek bir kişi tarafından. Ülkemizde yüzlerce okumuş hakimler, savcılar, avukatlar ve girişinde “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” yazan mahkeme salonlarımız dururken twitter’da adalet aradık ve tüm bunları yaparken hiç utanmadık. İnsanlığımızdan utanmamız gerekirken Vatan Şaban’a psikolojisi sağlam değil dedik, sosyal medya hesaplarından canlı yayınlar açarak sevgilisi tarafından öldüresiye dövülen Aleyna Çakır için böylesi biriyle ne işi var diye söylendik üstelik tam da babası Müge Anlı programında acısından bayılırken. Bizler biz olmayı unuttuk, hayıflarımızı gömdük derine de rekabetimizi unutmadık.

İnsanlığımızdan ödün verdiğimiz her bir güne bir ukde.