Madun kim ve neden konuşmaktan aciz yahut aciz tutuluyor? Madun bir kişi değildir. Toplumsal ve temel hakları elinden alınmış sınıfsal ayrımın en köşesine sürülmüş, kasti cinsiyet eşitsizliğine maruz kalmış bir toplumdur. Madun konuşamaz, belki konuşabilirdi ancak topluma ve eşinin ölü bedenine sadakatini sunmak için “Sati intiharı” adı altında meşrulaştırılmış bir geleneğe kurban gitmeseydi. Sati insanlık dışı bir intihar (!) eylemidir. Hintli kadınlar ölen eşlerinin bedeni yakılırken diri diri ateşin üzerinde kendilerini de yakarlar. Bu istekli bir intihar mıdır yoksa mecburi bir dayatma mı? Madun konuşabilseydi hislerine tercüman olabilirdi. Fakat dışardan bakınca “ağzı olan konuşur” misali birey olamamış, olması engellenmiş ve sesi kısılmış Madun için bu intihara kaçınılmaz bir sondan başka bir şey denemez.
Madunun sesi belirlenen cinsiyet yolunda kesilir. Onun adına herkes konuşur kimi zaman cesaretinden dem vurulur kimi zaman eylemin babarlığından acınası bir hal alır. Bu intihar geleneği de ülkenin sömürgecisi Britanyalılar tarafından kaldırılır ve sömürge hakimiyeti bu barbar eylemi kaldırarak kahramanlığa bürünür; bir barbarlık başka bir barbarlıkla kapatılır.
Feminizm her birey için eşitliği savunur ancak eşitlik her kesim için aynı tanıma sahip değildir. Yaşadığımız coğrafyada ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından sahip olduğumuz haklara rağmen savunduğumuz ve başkoyduğumuz cinsiyet eşitsizliği adı altında tanımladığımız feminizm ile Spivak’ın tanıttığı kadının da erkeğin de zaten alt sınıf olduğu bu yaşamda kadının daha alt olması ve savunulan eşitsizlik eşitsizliği aynı değildir. Bugün Madun kimdir? Ona çevremizde hiç rastladık mı dersiniz?
Kocasının ölü bedeninin üzerine kendini atarken sessizliğin sesini duymayan toplum bugün sizi duydu mu? Evet, bugün Madun bizleriz. Bugün Madun Emniyet Müdürlüğünün yaptığı “İstanbul Sözleşmesi feshedilmeden önceki 34 günde 34 kadın, fesihten sonraki 34 günde ise 25 kadın hayatını kaybetti.” karşılaştırmaya özne olan 59 kadın. Bugün Madun kalabalıklarda yapılan kongrelere katılıp toplumun sağlığı ile dalga geçen üstelik tek bir kuruş ceza yemeyen yetkililer değil kağıt toplamak için dışarı çıktığında ceza yiyen vatandaş. Madun onlardan farklı, kendince haklı ancak susturulmuş olandır.
Bugün düşüncelerimize dem vurdukça madunlaşan biziz.
Yorum Bırakın