Her şey gider, her şey geri gelir, sonsuzca döner varlık çarkı. Her şey ölür, her şey yine çiçeklenir; sonrasızca sürer varlık yılı.
- Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt
OUROBOROS
Kendi kuyruğunu yiyen bir yılan veya ejderha şeklinde resmedilen semboldür. Kendini yeniden yaratma ve öldürme döngüsü içinde bulunan simgedir. Anka kuşları gibidirler. Ouroboros; özdüşümlüğü, yeniden yaratılmayı ve sürekli ve sonsuz bir döngü de olmayı simgelemektedir. Geçmişten günümüze kadar bir çok medeniyette yılan sembolleri kullanılmış ve kutsal sayılmıştır. Ouroboros da bu sembollerden biri haline gelmiştir. Antik Mısır, Asya kültürü, Fenike ve Hristiyanlık tarihinde de karşılaşılan bir simgedir. Aynı zamanda mistik felsefe Gnostisizm ve Hermestizmle de ilişkilendirilmektedir.
TARİHDE OUROBOROS
Platon'a göre, evrendeki ilk yaşayan şeyi kendi kendini yiyen bir sirküler bir varlık olarak betimlemiştir. Bir ölümsüz. Mükemmel oluşturulmuş bir hayvan. Yaratılışındaki tasarı nedeniyle, kendi artığı onun besinini sağlıyor. Çektiği acı kendine, yaptıkları kendine. Kendini oluşturuyor ve yok ediyordu.
Yaratıcı şöyle düşündü; kendi kendine yeten bir varlık hiçbir eksiği olmayandan daha mükemmel olacaktı. Hiçbir şey almaya ve kendini savunmaya ihtiyacı olmayacağından ellere ve ayaklara gerek olmadığını düşündü. Onun formuna uyan hareketi tahsis etti. Akıl ve zekaya en uygun olan yedi tanesini. Aynı tarza limitleri dahilinde kendi dairesi içinde dönerek hareket etmesi için yaratılmıştı. Fakat altı tanesi ondan alınmış ve sapmalarına dahil olmayacak şekilde yapılmıştır. Ve bu sirküler hareket ayağa ihtiyaç duymadığından, evren elleri ve ayakları olmadan yaratılmıştır.
Antik Mısır'da, Ouroboros'un amacı ölen kişinin ruhunun ölüler dünyasında kişinin ruhunu koruyacağına inanırlardı. Tuthankamun'un mezar yazıtlarında iki adet kendini yiyen yılan simgesi mevcuttur. Yazıtlara göre yılanlardan birisi Ra diğeri ise Osiris'dir. Bu tanrılardan Ra Güneş Tanrısı Osiris ise Yeraltı Tanrısıdır. Bahsedilen figürler başta ve sonda yer almaktadır. Bu da başlanıcı ve sonu temsil ettikleri anlamına gelmektedir. Diğer yazıtlarda ise dünyadaki kaosu ve dünyanın yenilenmesini temsil etmektedir.
Simyacılara göre ise; bu durum paralellik gösteriyordu. Onlara göre zıtlıkların birbirini tamamlamasını anlatmaktaydı. Ouroboros kendini yer ve yeniden doğardı bu sonzuluk ve ölümsüzlük demekti. Bir çok simyacı ölümsüzlüğün arayışı içindeydi. Ouroboros onlar için ölümsüzlüğün anlamını, Prima materia'nın sırrını oluşturuyordu. Prima materia ise ölümsüzlüğü sağlayan Felsefe taşının başlangıç materyaliydi.
Yılanlar geçmişten günümüze pek çok kültürde sonzuluğu, ölümsüzlüğü temsil etmiş ve hala da önemli görülmektedirler. Mitolojilerde, felsefi akımlarda bahsi geçen yılanlar pek çok gizem barındırıyolar.
KAYNAKÇA:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Ouroboros
Yorum Bırakın