Cilt Bakımında Popüler Ürün İçerikleri: C Vitamini

Cilt Bakımında Popüler Ürün İçerikleri: C Vitamini
  • 1
    0
    0
    0
  •  Son dönemlerde, adını sıkça duyduğumuz C vitamini, bildiğiniz gibi cilt bakımı ürünlerinde oldukça popüler bir içerik olarak kullanılmaktadır. Faydaları saymakla bitmiyor ve pek çok marka, son yıllarda olduğundan daha çok ve yüksek oranla, ürünlerinde bu içeriğe yer veriyor. Hyalüronik asitten sonra, en çok duyduğumuz, serumlara, kremlere ve maskelere içerik olarak adını veren popüler bir madde kendisi. Bu yüzden işin biraz temeline inelim ve ilk olarak C vitamini nedir, nasıl çalışır ve cilt bakımında yeri nedir sırasıyla inceleyelim. Böylece bir ürüne adını verecek nitelikteki bu maddenin bulunduğu cilt bakımı ürünlerine gerçekten ihtiyacımız var mı yoksa sadece, çok popüler olduğu için, eksiklik hissetmemek adına, tüketim çılgınlığı bilinciyle piyasaya ayak mı uyduruyoruz; buna biraz ışık tutmak adına, araştırmalarım sonucunda bu satırları sizlerle buluşturuyorum. Unutmayın ki temelden bilmediğiniz hiçbir şey size yarar sağlamaz. Bu yazının sonunda, temel olarak öğrendiğiniz şeyleri, kendi filtrenizden geçirip ihtiyacınız doğrultusunda ürün seçebilmek için bir fikir edinmiş olacaksınız.

    Şimdi işin özüne inelim:

    Vitaminler yağda ve suda çözünenler olmak üzere iki grupta inceleniyor.

    Yağda çözünenler: A, D, E ve K vitaminleri. (Yağda çözünen bu grup vitaminleri, kısa bir süreliğine de olsa vücutta depolanabilir.)

    Suda çözünenler: C vitamini ve B vitamini türevleri (B3, B5, B12 gibi.) (Suda çözünen bu grup vitaminlerin, vücutta depolanma oranı, diğer gruba göre çok düşüktür.)

    C vitamini, diğer adıyla bildiğimiz Askorbik asit en dayanıksız vitamindir. Çünkü oksijenle temas ettiğinde okside olur ve etkinliğini yitirir. (Basit bir örnekle; taze sıkılmış portakal suyunun, belli bir süre içinde tüketilmesi gerektiği, hepimizin bildiği yaygın bir söylemdir.) Suda çözünen bu vitamin türü vücutta depolanamıyor; bu nedenle her gün, yetişkin ve çocuklar için farklı miktarda, tazeliğini yitirmeden tüketilmesi gereken; portakal, limon, greyfurt, çilek, maydonoz, biber, ıspanak, mango, brokoli, ananas gibi birçok besinle vücuda alınıyor. 

    Askorbik asit, yapı olarak altı karbonlu basit şekerlere benziyor. Kan yoluyla dokulara taşınıyor, fazlası da idrarla böbreklerden atılıyor.

    Güçlü bir antioksidan ve enzim kofaktörü olan askorbik asit, demir emilimini kolaylaştıran ve kollajen sentezinde yer alan önemli bir maddedir. Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcıdır. Yaraların iyileşme hızını arttırmada etkilidir. (C vitamini, prolin aminoasitini hidroksiproline çevirir. Bu işlem ve sonrasında kollajen sentezi gerçekleşir.) Dolayısıyla cilt yapısı ve cilt bariyerinin iyileşme hızını da arttırmış olur. 

    Cilt Bakımında C Vitamini

    Askorbik Asit, doğada bulunan ve bilinen en güçlü antioksidanlardan biridir ve antioksidanlar elektron yüklüdür. Bu nedenle, askorbik asit; tıpkı besinlerin vücutta işleyişi gibi, ciltteki serbest radikallere, elektron donörlüğü yaparak onları nötralize ederler. Yani, vücudumuza ve cildimize vereceği zararları minimuma indirmede aktif rol oynarlar. Dolayısıyla cilt bariyerini güçlendirmede oldukça etkilidirler.

    Askorbik Asit ve türevlerinin, iyi formülize edildiği ürünler, düzenli ve doğru kullanımda:

    • Hiperpigmentasyona karşı koruma sağlama (Renk tonu eşitsizliği giderme, lekeleri baskılama)
    • Koyu ve kırmızı renkteki çeşitli akne izlerinin zamanla açılması ve ciltte genel bir iyileşme sağlama,
    • Derin olmayan, ince, hafif kırışıklıkları açma ve önleme, dolayısıyla yaşlanma belirtilerini azaltma,
    • Doğal bir parlaklık etkisi yaratma, ışıltılı ve daha sağlıklı bir cilt görünümü elde etme 

    gibi cildi toparlamaya yönelik faydalar vaad ediyor.

     C vitaminini kimler kullanmalı?

    Bazı uzmanlar, 18 yaşından itibaren bireylerin, C vitamini ürünleri kullanmasında, bir sakınca görmedikleri görüşüne sahipler. Fakat burada en önemli nokta; ürünler yaşa göre değil, ihtiyaca göre belirlenmelidir. Yani; herkes, faydaları saymakla bitmeyen, adını çok sık duyduğumuz bu popüler içeriğin bulunduğu ürünleri kullanmak zorunda değil. Eğer genç ve sağlıklı bir cilde sahipseniz, yirmili yaşların ortasından itibaren kullanımın, ileriki yaşlar için daha yararlı ve etkili olacağı şeklinde tahmin yürütebiliriz. Elbette, cildinizde bu faydalara gereksinim duyduğunuz cilt sorunlarına sahipseniz bile, bunu doktorunuza danışarak yapmanızda fayda vardır. Çünkü, tek başınıza bilinçsizce kullandığınız her ürün ve içerik ileriye dönük olarak cildinize yarardan çok zarar verebilir. Örneğin; eğer, C vitamini gibi çok çabuk oksidasyona uğrayan askorbik asit ve türevindeki bir ürünü kullandıktan sonra, düzenli olarak güneş koruma kremlerinizi kullanmıyorsanız yaptığınız cilt bakımının hiçbir anlamı kalmıyor. Zaten lekelerinizi açmak için kullandığınız bir X ürünü, güneş kremi uygulanmadan kullanıldığında, cildinizde yeni lekelenmelere yol açabilir. Bu noktada iyi bir ürün ve içerik araştırması önemli bir husustur.

    Saf C vitamininin, piyasada bulunan, özellikle en çok verim alındığı bilinen ve üzerinde araştırmalar yapılan formu L-Askorbik Asittir. C vitaminin diğer formları ve oranları:

    • Sodium Ascorbyl Phosphate (%3-10 oranı aralığında etkin, suda çözünen versiyonu, genellikle akneli ciltlere özel ürünlerde kullanılan form)
    • Tetrahexydecyl Ascorbate (Ascorbyl Tetraisopalmitate) (%1-10 oranı aralığında etkin, yağda çözünen versiyonu, genellikle kuru ciltlere özel ürünlerde kullanılan form)
    • Ascorbyl Glucoside (Genllikle göz çevresi ürünlerinde %2/ yüz ürünlerinde %5 oranında kullanıldığı ürünlerde etkenlik gösteren diğer bir formu)
    • Magnesium Ascorbyl Phosphate (%3-10 oranı aralığında etkinlik)
    • Ethylated L-Ascorbic Asid ( Diğerlerine kıyasla, ciltte emilimi daha kolay, piyasada içerik olarak %3 ve %30 -çok az firma, bu oranda ürüne sahip- oranlarında formülize edilmiş ürünler mevcut.)

    Göz çevresi için tasarlanmış C vitamini içerikli krem ve serumlar özellikle, göz altı morlukları ve torbalarının, koyuluklarının giderilmesi için doğru tercihler olacaktır.

    Askorbik asit içerikli ürün seçiminde en önemli hususlar şunlardır:

    • Ürünün içerik listesi, içeriklerin sıralaması ve oranları (Bahsi geçen içeriğin ya da türevinin kaçıncı sırada ve yüzde kaç oranla üründe bulunduğu bilgisi)
    • Ürünün geliştirildiği teknoloji (Örneğin; lipozom teknolojisyle geliştirilmiş ürünler)
    • Ürünün Ar-Ge faaliyetleri hakkında detaylı ve şeffaf bilgiler
    • Ürünün ambalajı (Özellikle C vitamini gibi hassas içerikli ve ortam koşullarından çabuk etkilenebilen ürünler için bakılacak en önemli nokta)
    • Ürünün lojistik altyapısı (Nerede üretildiği, ne kadar zamanda tesisten raflara ulaştığı, dolayısıyla ne kadar ısıya ve ışığa maruz kaldığı)

    gibi noktalar ürün seçiminde önemli etkenlerdendir. Genellikle bu aşamaların, oldukça yüksek düzeyde gerçekleştirilmesi nedeniyle, ürünlerin maliyeti oldukça yüksektir. Yani bir ürünün markası, kalitesinin su götürmezliği, ürünün ve markanın aşırı popüler olması, çok bilindik ve adı olan bir marka olması, firmanın köklü geçmişi vs çok daha sonraki aşamalarda bile, ürün seçiminde çok da ön planda olmaması gereken etkenlerdendir. Dolayısıyla reklamlar her ne kadar bir ürün tanıtımı ve üründen haberdar etmek amaçlı, önemli rol oynasa da mühim olan, ürünün formülizasyonu ve kişinin yaşa bağlı olmaksızın cildinin ihtiyacı olan içeriktir. 

    Genelde ürüne ismini veren maddenin, listede ilk sıralarda, en azından ilk 3 sırada olması beklenir ve ilk maddenin su (aqua/water) değil de kullanılan ana içeriğe uyumlu, başka maddeler, bitki özleri ve bitki özü suları olması beklenir ki ana bileşenin etkinliği daha yüksek olsun. Örneğin; yalancı iğde bitkisi özü, suyu, meyan kökü gibi, çeşitli fermante içerikler, bitki özleri ve diğer uyumlu vitaminlerle ürünün içeriği ve verimliliği arttırılmış mı kontrol edilmeli.

    Askorbik asit ya da türevlerin, bulunduğu üründe kullanıldığı oran %1'in altındaysa ve ürün çeşitli maddeler ya da vitaminlerle desteklenmemişse; üründen çok büyük etkiler bekleyemezsiniz. Çünkü askorbik asit ve türevlerinin oranı, aktif etki gösterebilmesi için, başlangıç ürünlerinde bile, cildin alışması adına %1'in üzerinde, tercihen %3-%5 oranında olmalıdır. Dolayısyla bu oranların oldukça altında olan ürünlerden, askorbik asit etkisi beklemek çok da mantıklı değildir. C vitaminleri, hyalüronik asit, E vitamini, niasinamid (B3 vitamini) gibi diğer içeriklerle mükemmel uyumlanır. Dikkatli incelendiğinde ürünlerde genellikle bu maddelerin ve türevlerinin olduğunu fark edeceksiniz. Çünkü birlikte çok iyi çalışırlar. 

    C vitamini ve türevlerinin bulunduğu ürünler (özellikle serumlar) uygun şartlarda muhafaza edilmelidir. Isı, ışık, hava gibi faktörler ürünlerinizin ömrünü kısaltabilir. Ambalaj tasarımı tam da bu aşamada devreye girer. Ürün seçiminde, güneş ısı ve ışığına en az maruz kalacağı şekilde tasarlanmış şişe, ampul serum ya da damlalıklı, şeffaf mı, koyu ambalaj mı yoksa pompalı ürünler mi olduğu çok önemlidir. Uygulama esnasında, havayla en az temas edecek şekilde tasarlanmış olan ürünler tercih edilmesi ve ürünü serin, daha karanlık yerlerde(örneğin, aşırı sıcak ve ısıtma sistemi yüksek performanstaki evlerde, banyo yeterli serinlikte olmayacağı için, ürün buzdolabında) muhafaza etmekte fayda vardır. Ve tekrar hatırlatmalıyım ki, kesinlikle gündüz kullanımı esnasında, en son adım olarak güneş kremi uygulanmalıdır. Böylece cilt bakımı ürünlerininizin etkinliğini de bir derece daha arttırmış olursunuz. (Güneş Koruma Kremleri dosyası yakında gelecek, neden bu kadar önemli olduğunu daha detaylı anlatacağım.)

    Aslında alınan hiçbir üründen kısa vadede mucizeler beklenmemelidir. Çünkü kullandığınız cilt bakımı ürünlerinin etkinliği ve verimliliği, yaşam kalitenize bağlı olarak değişmektedir. Uyku düzeniniz, hava kaliteniz, beslenme stiliniz, hareketlilik oranınız, yaşam düzeniniz, hayatınızdaki gelişmeler dolaylı olarak birbirini etkilemektedir. Bu nedenle, herhangi bir cilt kusurunun giderilmesi tek bir üründen kısa vadede beklenmemelidir. Yaşam kalitenizi destekleyecek şekilde, ürünlerden fayda bekleyebilirsiniz. Düzenli kullanım ve sürerlilik de bunlar kadar önemli basamaklardır.

    Unutmayın, başkalarına çok iyi gelen ve öve öve bitirilemeyen ürünler değil; içeriği ve formülizasyonları cildinizle en uyumlu ve içerisinde hassasiyet gösterdiğiniz değil; cildinizin ihtiyaç duyduğu maddelerin olduğu ürünler; sizin için doğru ürünler olacaktır. Bazen içerik ve oran bilgisi de yetersiz kalabilir. Bazı ürünler iyi ve kötü anlamda hepimizi yanıltabilir. En iyi yöntem olabildiğince, ihtiyacımız olan ve alışkın olduğumuz içeriklerden yola çıkıp, kendi tecrübelerimiz sonucunda hareket ederek yeni ürünler keşfetmektir.

    Bazı problemler yaşın getirisi olsa da yaşa bağlı olmaksızın yaşanan cilt sorunlarının giderilmesi; hedef odaklı ve cildin ihtiyacına yönelik ürün arayışıyla yanlış kararlar vermeden, doğru ürün tercihleriyle gerçekleşecektir.

    Okuduğunuz için teşekkürler.

    Kaynaklar: " target="_blank" rel="noopener">1 2 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.