Araştırmacı ve biyolojik antropolog Helen Fisher, 5.000'den fazla erkek ve kadının çiftleşme tercihlerini araştırdıktan sonra, Amerikada bir "Clooney Etkisi" gördüğünü yazıyor. Bu etki, adını Amerikada sevilen bekar aktör olan George Clooney'den insan hakları avukatı Amal Alamuddin’e evlenmesinden alıyor. Fisher'in rakamlarına göre erkekler zeki, güçlü, başarılı kadınları arzuluyor. Erkeklerin 87% kendilerinden daha entelektüel, daha eğitimli ve kendilerinden çok daha fazla para kazanan bir kadınla çıkacaklarını söylerken, 86% kendine güvenen ve kendinden emin bir kadın arayışında olduklarını söylüyorlar.
Şu anda internette bunun kadınlar (ve aslında erkekler için de) bir galibiyet olduğunu söyleyen ve destekleyen pek çok içerik mevcut. Fakat insanların yorumlarından anladığım kadarıyla, 2015’in başlarında, ilk bu araştırma yapıldığında ve ‘Clooney Etkisi’ ortaya atıldığında insanlar konuya biraz şüpheci yaklaşmış.
Çevrem harika parlak kadınlarla çevrili ve çoğu zaman iyi bir erkek elde etmek için ellerinden gelen yapmalarına rağmen, bu aynı zeki, bağımsız kadınların kötü ilişkilerde mücadele ettiklerini izledim. Peki bu ne anlama geliyor? Erkeklerin 87% bu tarz kadınları arzuluyorsa, neden hala çevremdeki bu kadınlar bekar?
Birde şunu da eklemek istiyorum ki, aslında sağlıklı ilişkiler içinde olan arkadaşlarım, Fisher tarafından ortaya konulan tanıma tam olarak uymuyor. Kendi başlarına süper zeki ve çekici olmalarına rağmen, net bir profile uymuyorlar ve bu yüzden onları otomatik olarak kariyer odaklı, ölçülü ve planlı, programlı Amal ile aynı kategoride gruplayamayorum.
2015'in sonlarında, ‘Personality and Social Psychology Bulletin’, yeni bir çalışma ortaya çıkmıştı. Çalışma şunu öneriyor: Erkekler teorik olarak daha zeki kadınlardan hoşlanıyor. Onları romantik partner olarak hayal ettiklerinde veya kendileriyle psikolojik mesafeleri olduğunda bu kadınları istiyorlar. Ancak, bu araştırmaya göre, böyle bir kadınla gerçekten etkileşime girmeleri gerektiğinde, ilginç bir şey oluyor.
105 erkek üzerinde yapılan çalışmada, araştırmacılar birkaç senaryo ortaya koydu. İlkinde erkeklere, hiç görmedikleri “koridorun sonundaki bir kadının” bir zeka testinde kendilerinden daha iyi ya da düşük performans gösterdiğini söylediler. Sonra bu kadını romantik bir partner olarak hayal etmeleri söylendi. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, erkekler kendilerinden daha iyi performans gösteren kadını daha sık arzuladılar ve bu kadınları diğerlerine tercih ettiğini söylediler.
Ancak ikinci turda erkeklere zeka testi uygulandı ve ardından aynı sınavda kendilerini geçen bir kadınla tanışmak üzere oldukları söylendi. Özetle her erkeğin istediği efsanevi zeki, başarılı, güzel kadın…
Buffalo Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan baş araştırmacı Lora Park'a göre, çalışmada erkekler bu harika kadının peşine düşmediğini söylüyor. Bu kadınlar psikolojik olarak erkeğe yaklaştığında yani gerçek bir yüz yüze etkileşim olacağı zaman erkeklerin sandalyelerini kadından daha az ilgilendirdiklerinin bir göstergesi olarak ondan uzaklaştırdıklarını belirtiyor. Kendilerinden daha iyi performans gösteren kadına daha fazla romantik bir ilgileri olmalarına karşın, tercih ettikleri kadınların ‘testte daha düşük performans gösterenler’ oldu.
Lora Park'ın açıklamalarına göre, erkekler yalnızca ne istediklerini bildiklerini düşünüyorlar. Gerçek hayatta teste tabi tuttuklarında neyi seçeceklerini değil, teoride ne istediklerini biliyorlar. “Erkekler ideal partner tercihlerinden daha az, duygu ve hislerinden daha fazla etkileniyor gibi görünüyor.” diyor. “Özellikle, erkekler zeka gibi önemsedikleri bir alanda bir kadın daha iyi performans gösterdiğinde, kendilerini tehdit altında hissettiklerinde, bunu ‘erkekliklerinin’ azalmasıyla değerlendiriyorlar. Bundan dolayı da ifade ettikleri tercihlerine aykırı bir şekilde davranmaya yöneliyorlar." Başka bir deyişle, bu adamlar daha zeki kadının varlığında kendilerini daha aşağı hissettiklerinden; zekasını en iyi şekilde kullanamayan biri için kendi tarif ettikleri ‘rüya kızı’ terk ediyorlar.
Aslında merkezde şu soru var: Erkekler tam paket olan bir kadından korkuyor mu?
Biraz okuduktan sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki erkeklerin akıllı kadınları sevdiğini söylemek, incelikli gerçekliğin yaklaşık yüzde 1'ini kapsıyor. Sözde tüm erkekler, konu istedikleri kadınlara geldiğinde "ne kadar başarılı, o kadar iyi" konusunda ısrar ediyor. Ayrıca zeki, başarılı, çekici kadınlar tarafından kişisel olarak korkmadıklarını fakat bir çok erkeğin öyle hissettiğini söylüyorlar.
Ama erkekleri konuşturdukça - gerçekten konuşurken - daha aydınlatıcı şeyler söylemeye başladılar.
Bir araştırmada şöyle bir şey geçiyor: bir erkeğe hayat boyu bir partnerde ne aradığı soruluyor ve tabii ki akıllı, bağımsız, başarılı, güzel bir kadın istediğini söylüyor. Ancak, sorular ilerledikçe, listesine uyan bir kızı kazanabileceğini düşünmüyorsa, "onu kötülemek için nedenler aramaya başlayacağını" söylüyor. Ve diyor ki, “Onu içten içe ne kadar istesende, elde edemeyeceğini düşündüğünde, seninde istemediğine kendini kolayca ikna edebilirsin.” Araştırmadaki başka bir erkekte "Onun zeki ve başarılı olmasını istiyorum ama benim kadar zeki ve başarılı olmasın.” diyor.
Önceden kadın ve erkek ilişkileri konu alan bir videoya denk gelmiştim. Flörtü yarım kalan bireylerle röportaj yapıyorlardı. Özetle, kadınla adam ilk randevuya çıkıyor. Hatta kadın ona suşi yemeği yapıyor. Gece boyunca harika sohbet ediyorlar. Fakat bu güzel günün ardından erkek sadece "arkadaş" kalmak istediğini söylüyor. “Onunla çıkmayacak fakat yine de işten sonra son dakika mutlu bir saat için onunla buluşmak için her şeyi bırakacaktı.” Video da neden böyle bir kadınla ilişki yaşamak istemediği açıklamasını istendiğinde, “Bulduğum mükemmele en yakın kadındı. Ama bence onu çılgına çeviririm. Enerjimden sıkılır.” diyor.
Bir ilişki uzmanı olan Susan Walsh bu konu hakkında şöyle diyor “Bir adam sizi kendisiyle çıkmamaya ikna etmeye çalıştığında, onu dinleyin."
Yine de, eğer erkekler harika birini bulduklarında bunu biliyorlarsa, neden bu konuda bir şey yapmıyorlar?
Yorum Bırakın