Love, Death & Robots 2. Sezon Geliyor

Love, Death & Robots 2. Sezon Geliyor
  • 2
    0
    0
    0
  • Sonnie'nin Avantajı, Zima Mavisi, Tanık, Üç Robot, Aquila Yarığı'nın Ötesinde, Şekil Değiştirenler, Buzul Çağı adlarıyla, en uzunu 17, en kısası 6 dk süren bölümlerden oluşan ve her bölümde farklı bir konuyu farklı bir bakış açısıyla işleyen, yetişkinler için animasyon olarak hazırlanmış bir mini dizi olan Love, Death & Robots'un 2. sezon resmi fragmanı Netflix tarafından yayınlandı.

    Tim Miller, David Fincher, Jennifer Miller ve Joshua Donen’ın gibi isimlerin imzasını taşıyan, farklı çekim teknikleriyle hazırlanan bu mini görünümlü dev yapımın 2. cildi (Sezon yerine cilt teriminin kullanılma sebebi; ilk kısmın hazırlanması yıllar süren bir antoloji örneği olmasından kaynaklı.) 8 bölümden oluşuyor ve 14 Mayıs 2021'de izleyicileriyle buluşacak. 3. sezon için doğrulanmış tarih 2022 olarak bahsedilmiş. İlk sezonu oluşturulması, uzun yıllar süren yapımın 2. ve 3. sezonları oldukça erken gelmiş sayılır. Elbette, diziyi dört gözle bekleyen sevenlerine göre o kadar erken diyemeyiz.

     Bu sezon ekibe katılan bir isim daha var. Ekibe yönetmen olarak katılan Jennifer Yuh Nelson, IGN'e:

    Love, Death & Robots’un ilk sezonu birçok kişi için gerçekten çığır açıcıydı. İnsanlar bunu gördü ve ‘Bu mümkünmüş,’ diye düşündüler; bu güzellik ve kalite seviyesi ve sadece yıkıcı hikâyeler mümkündü. Bir hayran olarak, bu her zaman yapmak istediğim bir şeydi.diye bahsetmiş yeni sezondan.

    Miller ve Nelson 2. Cilt için hazırlıklar devam ederken, en büyük zorluğun Pandemi olduğunu vurgulamışlar, fakat yine de kendi aralarında yankı uyandıran hikayeleri bulup işlemekten vazgeçmemişler. Bu süreçte, Netflix onlardan desteğini hiç esirgememiş. Belki bundan 10-15 yıl önce böyle bir projeyle gelseler, çok da sıcak bakılmayacak bu yapım, bugün uygun yapılanma ve etkileyici içeriklerle, çığır açıcı nitelikte bir yapımla izleyicinin karşısına çıkıyorlar. Birbirinden bağımsız bölümlerde, konuların farklı bir bakış açısıyla işlenişi ve seyircide bıraktığı o çarpıcı his bir miktar Black Mirror tadı veriyor. Bu noktada hemen bir soru geliyor akıllara: "Black Mirror: Bandersnatch gibi interaktif olabilir mi?" Miller, bu soruya bunun bir bant genişliği meselesi olduğu şeklinde cevap veriyor. Elbette bu formattaki bir yapım, dizinin etkileyiciliğini daha da arttırırdı. Fakat yine de dizinin, son zamanların en kaliteli işlerinden biri olduğu, su götürmez bir gerçek. Miller, izleyenlerin beğenisini toplayan bu yapımın anlaşma sağlanırsa 4. cildi için hazırlıklara başlayacağından bahsetmiş.

    Yeri gelmişken ben de ilk sezondan, beni çok etkileyen bir bölümden bahsetmek istiyorum: Zima Blue

     Şüphesiz ki insanı sorgulamaya, durup düşünmeye en çok iten bu bölümün adını; Gerçeğin Peşinde, Hayatın Anlamı, Hakikat Arayışı, Evrenin Sırrı gibi bölümün tam karşılığını içeren, sözcüklerle anlatmayı tercih ederdim. Çünkü hepimiz zaman zaman, neden burada olduğumuzu ve ne yapmamız gerektiğini sorgular; fakat bu sorulara, her zaman bir cevap bulamayız. İşte tam da bu sorgulamaların ortasında, bir karakterin etrafında şekillenmiş bu 10 dakikalık bölüm, aslında hayatımızda en çok sorguladığımız konuyu içine sığdıran ve bittiğinde derin bir etki bırakacak olan Zima Blue benim favori bölümlerimden.

    İşte size; diziyi hiç izlemediyseniz bile, rahatlıkla izleyip algılayabileceğiniz bu yapımın benzersiz bölümünden etkileyici birkaç kare:

    Kaynaklar: 1 2 3 4


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.