İnsan Trajik Bir Canlıdır, Geçmişinin Elinden Tutup Geleceğe Yürür

İnsan Trajik Bir Canlıdır, Geçmişinin Elinden Tutup Geleceğe Yürür
  • 0
    0
    0
    0
  • İnsan doğar ve birkaç yıl içinde ailesindeki kişilerin imgeleriyle zihninde bir ev inşa eder. Çocukluk eve yakın olmaktır. Ergenlikte bu eve bir yaklaşıp bir uzaklaşırız. Yaşlılıkta ise eve geri döneriz elinden tuttuğumuz çocukluğumuzla. İnsan trajiktir, geçmişinin elinden tutup geleceğe yürür.

    Zor bir çocukluk nasıl olur? Travma bir insanın varoluşunda bir yırtığa yol açan, elimizdeki sembolik sistemle anlamlandıramadığımız yaşantılardır. Travmatik yaşantılar, insanlarda korku ve dehşetin uç noktalarının yaşanmasına neden olur. Travma mağduru bireyler tehdit karşısında uygun yanıtlar veremezler ve bu nedenle travmatizasyon ile karşı karşıya kalırlar. Travmatik yaşantı durumu aniden gelir, belirsizdir ve bireyin ruhsal bütünlüğünü sarsar (James ve Gilliland, 2012; Terr, 2003;). Travmatik yaşantılara sadece yetişkinler değil çocuklar da maruz kalabilmektedirler. Çocuklar, travmatik yaşantıya maruz kalma açısından diğer yaş gruplarına oranla çok daha savunmasız bir popülasyondur, çünkü çocukların korunması ebeveynleri tarafından korunmalarına ve onlara bağlanmalarına bağlıdır (Levers, 2012). Bu da başka bir kavram olan çocukluk çağı travmalarını ortaya çıkarmaktadır. Çocukluk çağındaki travmatik yaşantılar çocuğun psikolojik, sosyal, fizyolojik gelişimini etkiler ve bunun sonucunda çocuk, gelişim döneminin gerekliliklerinden geri kalabilmektedir (Dereboy, Demirkapı, Şakiroğlu ve Öztürk, 2018). Ayrıca çocukluk çağında maruz kalınan travmatik yaşantılar, çocuğun beyin kimyasında stres hormonlarının etkilerini bozarak değişikliklere yol açmakla beraber ilerleyen yıllarda zorluklarla yüzleşmesine, strese maruz kaldığında baş etme stratejilerinin zayıflamasına yol açabilir (Lengua, Thompson, Moran, Zalewski, Ruberry, Klein ve Kiff, 2019).

    Travmatik olayların yarattığı etkiler birey ve halk sağlığıyla ilgili önemli endişelere sebep olmaktadır. Bir veya daha fazla travmatik olaya maruz kalmak yaygın bir deneyimdir ve insanların %70'i en az bir travmaya maruz kaldığını bildirmektedirler (Kessler ve Üstün, 2008). Travma zamanla nüfus sağlığını etkiler. En yaygın ve zararlı travmatik olayların çoğu yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkar (Schalinsk, Teicher, Nischk, Hinderer, Müller ve Rockstroh, 2016) ve gelişmeyi etkiler (Murphy ve diğ., 2014). Günlük hayatta, bir parçamız deneyimlerimizi algılar, yanıt verir, yansıtır ve diğerlerine anlatır. Travmatik deneyim durumları bireylerin katlanabileceğinin çok daha ötesinde yaşantılardır. Bu nedenle, tanık olacak, tepki verecek bir parçamız olmaz. Bir bölümümüz günlük yaşama devam ederken; travmatik olayın yarattığı deneyim, tanık olduğumuz zamanda donmuş halde takılı kalır (Audergon, 2004). Travmatik yaşantıya maruz kalan insanlar için geçmiş, acı verici içsel bir rahatsızlık biçiminde canlıdır (Van der Kolk, 2019).

     

    Çocukluk çağı travma yaşantıları; 18 yaşına ulaşmamış kişilerin yani çocukların fiziksel sağlıklarını, can güvenliklerini, fiziksel gelişimlerini, ruh sağlıklarını veya kişilerarası ilişkilerindeki güvenli bağ kurmalarındaki duygulanımlarını olumsuz bir biçimde etkileyen fiziksel, duygusal, cinsel istismar, ihmal ve diğer sömürü biçimleriyle şekil alan olumsuz içerikteki davranışlar ve yaşam olaylarıdır (WHO, 2006). Çocuğun yetiştirilmesinden ve bakımından sorumlu olan anne, baba, bakıcı ya da diğer bir erişkinin çocuğun gelişimsel sürecini sekteye uğrattığı tüm durumlar bu olgunun tanımı kapsamındadır (Tıraşcı ve Gören, 2007). Çocuklar, travmatik yaşantıya maruz kalma açısından diğer yaş gruplarına oranla çok daha savunmasız bir popülasyondur, çünkü çocukların korunması ebeveynleri tarafından korunmalarına ve onlara bağlanmalarına bağlıdır (Levers, 2012).

     

    On yıllardır yapılan araştırmalar, çocukluktaki olumsuz olayların - taciz veya ihmal gibi - bir kişinin uzun vadeli fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde nasıl zararlı bir etkiye sahip olabileceğini göstermektedir. Hızlandırılmış yaşlanma, kronik hastalık ve hatta erken ölümle ilişkilendirilmiştir. Çocuklukta yaşanan stres de genlerimizi etkileyebilir ve yavrulara geçebilir. Yani döngü bozulmadıkça, nesilden nesile devam edebilir.

    Çocukluk çağı sıkıntılarından bahsettiğimizde, ihmal, istismar veya travma gibi belirli deneyimleri kapsayabilir. Yoksulluk, düşük eğitim veya işsizlik gibi olumsuz sosyoekonomik koşulları da kapsayabilir.

    Bu yazıda anlatmak istediğim bir çalışmada, 2014 yılında toplanan verilerle 19 Avrupa ülkesinde 15 yaş ve üzeri 35.475 katılımcıdan alınan ulusal temsili kesitsel veriler analiz edildi. Geriye dönük olarak (retrospektif) bildirilen aile çatışması ve / veya çocukluktaki finansal zorlanma ile fiziksel ve zihinsel sağlık, ayrıca yetişkinlikte sağlık davranışları ve sosyal işlevsellik arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için lojistik regresyonlar yapılmıştır.

    Çalışmacılar Avrupalı katılımcıların ​​yanıtlarından yola çıkarak bu iki tür sıkıntının (aile içi çatışma-çocuklukta olumsuz fiziksel ve ruhsal sağlık ile finansal zorluklar) yetişkinlikte çeşitli sağlık sorunlarını önemli ölçüde öngördüğünü buldular: fiziksel, zihinsel ve sosyal alanlardaki sorunlar. İnsanlar çocuklukta hem çatışma hem de mali zorluklar yaşamışlarsa, bu etki daha da kötüleşiyor gibi görünmektedir.

    Finansal Zorluklar

    Çocuklukta ciddi mali sıkıntı yaşamak, kontrol edilemeyen, kronik stres anlamına gelebilir. Bir çocuğun vücudundaki bu stres modeli, daha sonra sağlıklı gelişim ve etkili öğrenmenin önünde bir engel olabilir. Mali sıkıntı, bir çocuğun yemek, kıyafet ve okul kitapları gibi temel ihtiyaçlardan yoksun olacağı anlamına gelebilir. Ve bu, çocukların yoksun ve güvensiz mahallelerde büyüme olasılığının daha yüksek olduğu anlamına geliyor.

    Araştırmalar, bu stres seviyesinin bir kişinin karar verme yeteneğini engelleyebileceğini ve bunun uzun vadeli sonuçları olabileceğini gösteriyor. Aynı zamanda bir kişinin hayatının ilerleyen dönemlerinde olumlu sonuçlar elde etme olasılığını da azaltır.

    Finansal stres, yetişkinlikte sağlıklı kalmak için önemli olan biyolojik ve fizyolojik sistemleri doğrudan etkileyebilir. Ve bu değişiklikler, bir kişi daha sonra dezavantajdan kurtulsa bile devam edebilir ve bu da yetişkinlikte sağlık ve davranışlarını tehlikeye atabilir.

    Çatışma

    Ciddi çatışmalarla karakterize edilen bir ortamda büyümek, psikolojik ve nörolojik gelişim üzerinde de belirgin bir etkiye sahip olabilir. Bunun bir nedeni, öngörülemeyen, kontrol edilemeyen ve kronik stres modelinin, bir kişiyi kolayca alarm veya saldırganlığa sürükleyen aşırı aktif bir stres-tepki sistemi yaratmasıdır. Bu durum tamamıyla, bir kişinin duyguları ve davranışlarını düzenleme yeteneğini sınırlar.

     

    Bu tür deneyimler, insanları madde kötüye kullanımı veya aşırı yeme gibi sağlıksız yaşam tarzlarına yatkın hale getirir. Aynı zamanda bağışıklık, metabolik ve otonom sinir sistemlerini de bozar, yani bir kişinin sağlıklı kalma yeteneği üzerinde doğrudan, biyolojik ve kalıcı bir etkiye sahiptir.

    Birikmiş sağlık sorunları

    Çalışmada, çocukluk döneminde mali sıkıntı veya çatışmaya maruz kalmanın, yetişkinlikte çok çeşitli sağlık sorunları ve sosyal sorunlar için artan risk ile ilişkili olduğu ortaya konuyor.

    Genel sağlık açısından, bu tür ortamlarda büyüyen kişilerin kanser, obezite veya kalp ve damar hastalıkları, nefes alma sorunları, fiziksel ağrı, mide veya sindirim sorunları gibi fiziksel sağlık sorunları nedeniyle artmış risk altında oldukları görülmektedir.

    Çocukluklarında olumsuz deneyimleri olan insanların aşırı içki içme, sigara içme, beslenmeyle ilgili problemler yaşama ve daha az aktif olma eğiliminde olduklarını - genellikle hareketsiz davranışlarda bulunma eğiliminde oldukları da aynı çalışmanın bir başka bulgusu.

    Sonuçlar, bu tür kişilerde daha yüksek depresyon, mutsuzluk, yaşamdan memnuniyetsizlik, yalnızlık ve kendini güvensiz hissetme riski olduğunu göstermektedir. Ayrıca, çocukluk çağı olumsuz yaşantılarının insanları artan sosyal izolasyon riskine soktuğunu da görülmüştür. Başkalarıyla etkileşime girme ve diğer insanlara karşı genel bir güvensizliğe sahip olma olasılıkları daha düşüktür ve evlenenlerin boşanma olasılığı daha yüksektir.

     

    Zararlı etkiler

    Tüm bu sağlık ve sosyal sorunların zaman içinde birikmesi ve yoğunlaşması muhtemeldir ve sonuçta insanların yaşam kalitesini düşürürken, çok sayıda, karmaşık, maliyetli bakım ihtiyaçları yaratır. Veriler, ankete katılanların% 25'inin çocuklukları boyunca mali sıkıntı veya çatışma yaşadığını ortaya koydu. Bu, Avrupa'daki her dört yetişkinden birinin bu tür sıkıntılar nedeniyle sağlık sorunları geliştirme riskinin artabileceği anlamına gelir. İnsanların yaşamlarına verilen zararın yanı sıra, aşırı sağlık hizmetleri maliyetleri açısından çocukluk çağı sıkıntılarının ekonomik yükü, devlet harcamaları üzerinde çok büyük bir yük oluşturabilir. Çocukluk çağı sıkıntılarıyla mücadele etmek için uygun şekilde yatırım yapmak, nihayetinde toplumsal maliyetleri kurtaracaktır.

     

    Çözümün bir kısmının, zorluklardan etkilenen çocuklarla ve ailelerle çalışmayı içermesi gerekiyor. Ancak, evdeki çatışma ve finansal zorlanmanın zararlı etkileri hakkında daha fazla farkındalık ve anlayışa da ihtiyaç var. Bu önemlidir, çünkü nihayetinde bu, böyle koşullarda büyüyen çocukları hayatlarının geri kalanında etkileyecektir.

     

     

     

     

     

    Kaynakça

    Audergon, A. (2004). Collective trauma: The nightmare of history. Psychotherapy and Politics International, 2(1), 16-31.

    Dereboy, Ç., Demirkapı, E.Ş., Şakiroğlu, M., Öztürk, C. F. (2018). Çocukluk çağı travmalarının, kimlik gelişimi, duygu düzenleme güçlüğü ve psikopatoloji ile ilişkisi. Türk Psikiyatri Dergisi, 29(4), 269-278.

    James, R., & Gilliland, B. (2012). Crisis intervention strategies. Belmont, CA: Cengage Learning. Nelson Education.

    Kessler, R. C., & Üstün, B. (2008). The WHO World Mental Health surveys: Global perspectives on the epidemiology of mental disorders (1st ed.). New York, NY: Cambridge University Press.

    Lengua, L. J., Thompson, S. F., Moran, L. R., Zalewski, M., Ruberry, E. J., Klein, M. R., & Kiff, C. J. (2019). Pathways from early adversity to later adjustment: Tests of the additive and bidirectional effects of executive control and diurnal cortisol in early childhood. Development and Psychopathology, 1-14. DOI: https://doi.org/10.1017/S0954579419000373

    Levers, L. L. (Ed.). (2012). Trauma counseling: Theories and interventions. New York, NY: Springer.

    Murphy, J. G. (2003). Getting even: Forgiveness and its limits. New York, NY: Oxford University Press.

    Schalinski, I., Teicher, M. H., Nischk, D., Hinderer, E., Müller, O., & Rockstroh, B. (2016). Type and timing of adverse childhood experiences differentially affect severity of PTSD, dissociative and depressive symptoms in adult inpatients. BMC psychiatry, 16(1), 295.

    Terr, L. C. (2003). Childhood traumas: An outline and overview. Focus, 1(3), 322-334.

    Tıraşçı, Y. ve Gören, S. (2007). Çocuk İstismarı ve İhmali. Dicle Tıp Dergisi, 34(1), 70-74. 

    The World Health Organization (2006). Preventing Child Maltreatment: a Guide to Taking Action and Generating Evidence, Geneva, 14-89. https://www.who.int/violence_injury_prevention/publications/violence/child_maltreatment/en/ sayfasından erişilmiştir.

    Van der Kolk, B. A. (2019). Beden kayıt tutar. (çev. N. C. Maral). Ankara: Nobel Yaşam. (Orijinal çalışmanın basım tarihi 2014)

    Çalışmanın Orijinali

    Santini, Z. I., Koyanagi, A., Stewart-Brown, S., Perry, B. D., Marmot, M., & Koushede, V. (2021). Cumulative risk of compromised physical, mental and social health in adulthood due to family conflict and financial strain during childhood: a retrospective analysis based on survey data representative of 19 European countries. BMJ Global Health, 6(3), e004144.

    https://theconversation.com/how-a-difficult-childhood-makes-it-more-likely-youll-have-mental-and-physical-health-problems-as-an-adult-153154


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.