Elmon Pekmez ve Nükhet Boz Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde öğrencilik yıllarında tanışıp mezun olmuşlardır. Okul hayatından bir süre sonra mesleki açıdan yeterli deneyimi kazandıklarına inanıp mimari, iç mimari ve ürün tasarımı çalışmalarını bir isim altında toplamaya karar vererek 2010’da Pekmez+Boz ‘u kurmuşlardır. Pekmez ve Boz, mimari altyapıyla geliştirilen, formun ve malzemenin ifadesinin ortaya konulduğu, farklı ölçekli mekan tasarımlarında keşfedilmemiş yaşam tecrübeleri ve projeler sunmaya yönelik bir markadır. Özellikle konut projelerine imza atan ve bu alanda birçok ev sahibi ile tanışan Pekmez+Boz, Şubat 2013’te ise mimarlığa yeni bir soluk getirerek, 1 günde insanların yaşam alanlarını baştan yarattıkları BoomRoom projesini lanse etmişlerdir.  

 Wociety ekibi olarak Nükhet Boz ve Elmon Pekmez ile; renkli, estetik ve birbirinden özgün tasarımlara sahip olan markaları Pekmez+Boz’un gelişim süreci ve mimari tasarım hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

 

1- Öncelikle Elmon Pekmez ve Nükhet Boz kimdir? Sizi bir araya getiren şey ne oldu?

Elmon Pekmez 79 İstanbul doğumlu, aynı şekilde Nükhet Boz da 79 İstanbul doğumlu. Mimar Sinan Üniversitesi’nde beraber okuduğumuz yıllarda, ilerde hep beraber bir şeyler yapacağımızın hayalini kurardık. Fakat okuldan mezun olduktan sonra ikimiz de inşaat şirketi ve mimarlık ofisi olmak üzere ayrı yerlerde iş hayatına atıldık. Her ikimiz de aynı dönemlerde, 10 yıl boyunca çalıştığımız firmalardan, yolumuza yalnız devam etmek üzere ayrılmıştık. Önce sadece bir işi birlikte yürütmek adına bir araya geldik, fakat o iş o kadar başarılı oldu ki arka arkaya gelen yoğun talepler sonucu Pekmez&Boz’u kurduk. Bu verdiğimiz önemli, riskli ama en doğru karardı. İş hayatında ortaklığın zor olduğunu duymuş ve belki de yakın dostluğumuzu riske atmıştık.

 

2- İki kadın olarak bir marka kurma sürecinde ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Sektör hayatında hiç cinsiyet ayrımcılığı ile karşılaştınız mı?

Açıkçası markamızı kurarken bu tarz bir zorlukla karşılaşmadık. Tam tersi çevremizde bazı kişiler bize özellikle destek oldular. Yaşadığımız zorluk sadece evde bir an önce çocuklara yetişmekti. :)

3- Pekmez+Boz, ‘BOOM’ konsepti ile tasarıma yeni bir soluk getirdi. Peki nedir bu ‘BOOM’ konsepti? Bize biraz bahseder misiniz?

BoomRoom bir mekanı ya da mekanları tek günde sürpriz bir şekilde dönüştüren bir baştan yaratma projesidir.  

Proje sürecinde, ilk aşamada mekan/mekanları görmek ve mekan sahibi tanışmak üzere, karşılıklı bir görüşme yapıyoruz,. Ardından yapılacak işleri, tasarım sürecini değerlendirerek müşteriye BoomRoom mimari hizmet bedeli teklifimizi sunuyoruz ki, bu sabit bir bedel oluyor. Teklif onayının ardından mekan/mekanları ölçmek, keşif yapmak ve mekan sahibi ile  çok kapsamlı bir anket doldurmak üzere tekrar görüşüyoruz. Edinilen bilgiler ve bize verilen bütçe doğrultusunda, 1hafta -10 günlük bir süre içinde  tasarım yapıyor, özel imalatlar hazırlatıyor, alışverişe çıkıyor ve BoomRoom günü için tüm ekipleri organize ediyoruz.

Bir haftanın sonunda , mekan sahibi ile kararlaştırılan BoomRoom gününde,  mekana sabah 15-20 kişilik bir ekiple giriyoruz. O gün evde mekânda sadece temizlik adına bir desteğe ihtiyaç duyuyoruz. Mekan sahibi kesinlikle mekanda bulunmuyor. Gün sonu mekan, sahibine çiçeği, mumu, sofrası;  oda ise başucu suyuna , tüm detaylarına kadar düzenli ve temiz bir şekilde teslim ediliyor.

Bir gün sonra mekanda yapılmış olan tüm imalatların, alışverişlerin  dökümü mekan sahibine veriliyor. Kişi istenmeyen aksesuarları, mobil elemanları eleme , istememe hakkına sahip. Ama bu normalde 1-2 parça dışında olmuyor, mekan ev sahibine bir harmoni içinde teslim edildiğinden , genelde dokunmak istenmiyor :)

 

4- İçinde bulunduğunuz sektörün sizi en çok tatmin eden noktası nedir? 

Sektörden ziyade, uyguladığımız sistemde tasarıma başlayıp çok kısa sürede sonlandırabilme imkanımızın olması bizi çok motive ediyor. BoomRoom sisteminde her ay 2 yada 3 proje tamamlayabiliyoruz. Ayrıca her projenin birbirinden farklı olması bize çok şey katıyor.

5- Küresel bir pandemiden geçiyoruz, her sektör gibi Mimarlık da bu süreçte birçok yenilikle karşılaştı. Sizce ileriki dönemlerde mimari tasarımda ne gibi farklılar göreceğiz?

Tasarımdan ziyade, bu süreçte herkes evinde ve yaşam alanlarını güzelleştirmek, arındırmak ve toparlamak istiyor. Rahatlık ve pratiklik ön plana çıkıyor. Örneğin şık ve süs misafir salonlarından ziyade, tüm günlük yaşamın geçeceği rahat ortamlar talep ediliyor.

 

6- Size ilham kaynağı olan bir sanat akımı ya da belirli bir dönem var mı? 

Aslında her dönem ilham aldığımız akımlar değişiyor diyebiliriz. Bu aralar daha çağdaş ve modern akımlar ilgimizi çekerken, bazen bir projenin içindeyken tamamen Art Deco parçalardan etkileniyoruz. Yani tek bir akım ya da dönemden etkilendiğimizi söyleyemeyiz

7- Ülkemizde mimari tasarımın yeri sizce nedir? Geçmişten günümüze Türkiye’de tasarlanan mimari projeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Türkiye’de mimari son yıllarda ciddi bir yol aldı. Hem çok değerli ve dünya ölçeğinde  mimarlar yetişti, hem de kamu ve özel sektörün gözünde mimarlık ve mimarlar farklı bir noktaya geldi. Mimarsız iş  yapmaya çalışma dönemi kapandı diyebiliriz.

 

8- Fakülte ve sektör hayatı arasında ne gibi değişiklikler var? Öğrencilik yıllarının sektör hayatına katkısı sizce nedir?

Okul hayatı bizlere temeli öğretse de , tasarlamak ve bunu gerçekten hayata geçirmek hiç kağıt üzerinde çizdiklerimize benzemiyor.

Bir projenin harmoni içinde güzel bir bütün olarak ortaya çıkabilmesi için tasarım süresince alınan kararların doğru nokta atışlar olması gerekiyor. Okuldaki temel bilgilerin üzerine, deneyim , zevk , gezmek , ilham gibi bir çok veriyi eklemek gerekiyor.

 

9- Son olarak mimarlık ve tasarım alanında ilerlemek isteyen genç tasarımcılara verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir? 

Bu dönemde yapamasak da bol bol seyahat etmek, gezmek ve görmek inanılmaz bir vizyon veriyor. Ayrıca sosyal medyada takip edilecek birçok güzel sayfa var. Kendilerini geliştirmek için farklı çizim programları öğrenebilirler.

 

  Wociety ekibi olarak sevgili Elmon Pekmez ve Nükhet Boz'a , bize zaman ayırdıkları, güzel enerjilerini ve görüşlerini içten ve samimi bir şekilde paylaştıkları için çok teşekkür ederiz.