Türklerin Koruyucusu: Muskalık

Türklerin Koruyucusu: Muskalık
  • 3
    0
    0
    0
  • Muskalık, en basit tabiriyle kişinin kendisini doğaüstü unsurlardan ya da gücünü yetiremediği kişilerden, olaylardan korumak amaçlı kullandığı genellikle takı şeklinde olan nesnelerdir. Bu muskalıklar şekil ya da dış görünüş olarak dönemlere göre farklılık göstermekle beraber, ilk Türklerde kurt dişi gibi koruyuculuğu olduğuna inanılan nesneler, Osmanlı dönemi gibi ilerleyen devirlerde ise çeşitli ayetlerin, duaların yazılarak bazı doğal taşlarla süslenmiş takı şeklindeki nesnelerle karşımıza çıkmaktadır. 

    Muskalıklar, belli bir dönem ve birikimle bugünkü formuna ulaşmış olsa da bunun temelinde karşımıza ilk olarak büyü şeması çıkmaktadır. Tabiatüstü güçler yardımıyla tabiatı etkileyerek olağanüstü sonuçlar elde etme esasına dayanan faaliyetler için kullanılan terim büyüdür (Tanyu, 1992).  İnsanlığın ilk zamanlarından itibaren, vahşi yaşamda hayatta kalmak istemeleri, sürekli olarak kendilerinden daha güçlü hayvanlarla mücadele etmeleri ya da bugün bizler için açıklaması çok kolay olan ama onların anlam veremedikleri doğa olaylarına hâkim olabilmeleri için fiziksel güç dışında manevi, soyut bir korunağa ihtiyaç duymuşlardır. Bu ihtiyacı karşılamak adına ilk olarak duvar resimlerinden bahsedebiliriz. Mağara duvarlarında görülen hayvan avı sahneleri aslında belli bir mantığa dayanmaktadır. Resimde kendini vahşi hayvanı avlarken çizen mağara insanı, gerçek hayatta da bunun böyle olabilmesi için böyle bir yola başvurmuştur. Bunu kısaca totem olarak tanımlayabiliriz.İnsanlar, ilerleyen zamanlarda kötülüklerden korunmak için çok daha farklı yollara başvurmuşlardır. Bunlar içerisinde bitkiler, doğal taşlar, göz şeklinin tasvir edildiği nazar boncukları, hayvan kemikleri, hayvan tüyleri aracı olarak kullanılmıştır. 

    Büyü, her ne kadar doğadan korunma fikri ile ortaya çıksa da zamanla amacından şaşmıştır. Bu durum ak büyü, kara büyü gibi terimlerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bazı yöntemler sayesinde doğaya üstün gelen insanoğlu bunu kötüye kullanarak, zarar vermek amacıyla büyü yapmıştır. Bu durum insanların büyüye karşı olan bakış açılarını değiştirmiş ve fikir ayrılıklarına sebep olmuştur (Şen, 2019).

    Paleotik dönemden itibaren kendisini gösteren büyü (Crow, 2006) pek çok medeniyet ve toplulukta kullanıldığı gibi Eski Türkler tarafından da kullanılmıştır. Burada daha ziyade Şamanizm’le bağlantılı unsurlar söz konusudur. Şamanizm, milattan önceki devirlerden bu yana Türklerin ve çevrelerindeki toplulukların, İç Asya
    ve Orta Asya’da yaşadıkları bölgelerde uyguladıkları, şaman ya da kam adı verilen din adamları aracılığıyla gerçekleştirilen bir inanç ve uygulamalar bütünüdür. Şamanizm, erken devir Türkleri ve onların komşuları arasında çok daha eski çağlardan itibaren totemist inançlar, ata kültleri, hayvan kültleri, doğa kültleriyle birlikte görülmektedir.

    Türk halk inancında karşımıza çıkan Umay figürü, çocukların, kadınların koruyucusu olarak atfeldildiği için Türkler tarafından sıkça koruyucu nesneler üzerine kuş  sembolü ile ilişkilendirilerek kullanılmıştır. Bunun yanı sıra kurt dişi önemli koruyuculardandır. Bunun hem takı olarak bedene takıldığı hem de evleri koruması için evlerin belli bölümlerinde kullanıldığı bilinmektedir.

    Foto. 1: Koruyucu nesne olarak kurt dişi örneği.  (Fotoğraf: Asu Mansur.) 

    Hayvan kemiği ya da tüyü yanı sıra demirin de Türkler tarafından  önemli bir koruyucu nesne olduğuna inanılıyordu. Özellikle şamanların başlıklarına, kıyafetlerine, saçlarına taktıkları metalten yapılma takıların, çıkardığı seslerle kötü ruhları uzaklaştırdığı inancu mevcuttu. 

    Foto. 2: Saça takılmış bir koruyucu nesne. (Fotoğraf: Asu Mansur)

     

    Saçlarda kurdeleler, taçlar,tüyler , başlıklarda sallanan sarı ve gümüş paralar, tokalar,gümüş kemerler (dişi enerji), küpeler, bilezikler kadınların birer korumasıydı. Bir kadının sol koluna taktığı takının kendi gücü ve ailesinin gücü olduğuna inanılıyordu. Saçlar kadının vücut bulmuş haliydi.Saçlarını koruduğunda, negatif enerjilere karşı savunması güçlü oluyordu (Mansur, 2021). 

    Tüm bunlar yanı sıra bu tarz uygulamalar Türklerin sadece ilk tarihlerinde değil Selçuklu ve Osmanlı gibi ilerleyen tarihlerinde de karşımıza çıkmaktadır. Bu uygulamalara sadece halk  değil devlet büyükleri de sıkça başvurmuştur. 

    Muskalıklar daha çok üçgen, dikdörtgen ya da silindir şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Maden, deri ya da dokuma gibi çeşitli örnekleri mevcuttur. Ön Türklerden günümüze dek varlığını sürdürmüş olan muskalıklar Türk kültürünün izinin sürülmesi bakımından önemlidir. Günümüzde hala varlığı devam etmekle beraber kimileri tarafındankoruyucu bir anlam yüklenerek taşınsa da kimileri tarafından da sadece süs unsuru olarak kullanılmaktadır (Şen, 2019).

    Foto. 3: Ankara Etnografya Müzesi'nde bulunan üçgen şeklinde bir muskalık örneği (Şen, 2019)

    Foto. 4: Ankara Etnografya Müzesi'nde bulunan silindir bir muskalık örneği (Şen, 2019). 

    Foto. 5: Ankara Etnografya Müzesi'nde bulunan dikdörtgen bir muskalık örneği (Şen, 2019). 

     

    KAYNAKÇA
    Bayat, F. (2015). Ana Hatlarıyla Türk Şamanlığı . İstanbul: Ötüken Yayınları.
    Bayat, F. (2018). Türk Kültüründe Kadın Şamanlar. İstanbul.
    Crow, W. (2002). Büyünün, Cadılığın ve Okültizmin Tarihi. (F. Yavuz, Çev.) İstanbul: Dharma
    Yayınları.
    Hançerlioğlu, O. (2000). Dünya İnançları Sözlüğü. İstanbul: Remzi Kitabevi.
    Hoppal, M. (2013). Şamanlar ve Semboller- Kaya Resni ve Göstergebilim. İstanbul: Yapı Kredi
    Yayınları.
    Koşar, H. Z. (1956). Etnografya Müzesindeki Nazarlık ve Hamailler. Türk Etnografya Dergisi(1).

    Ögel, B. (2014). Türk Mitolojisi (Cilt 1). Ankara: Türk Tarih Kurumu.

    Şen, İ. T. (2019). Ankara Etnografya Müzesi’nde Yer Alan Hamayıl Ya Da Bugünkü Adıyla Muskalıklar. Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, 542-555. https://asosjournal.com/?mod=makale_tr_ozet&makale_id=37859 adresinden alındı
    Tanyu, H. (1992). Büyü. 06. TDV İslam Ansiklopedisi.
    Yanardağ, A. (2018). Osmanlı Devlet'inde Islahatlar Bağlamında Muska ve Falcılıkla İlgili
    Mücadele Örnekleri. Milli Folklor Dergisi(117), 103.

    Kapak Fotoğrafı: Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Altın Elbiseli Adam Sergisi, İkbal Tuğçe Şen'e aittir. 

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.