Bu yazımda Erving Goffman’ın bize kazandırdığı bir anlayışın girişini yapacağım: Gündelik Yaşamda Benliğin Sunumu. Girişini yapacağımı söyledim çünkü tek bir yazıya sığamaz, sığsa da okuyanın dikkatini toplamasında sorun oluşturabilir. Bundan dolayı bu konuyu iki veya üçe bölmenin daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Öncelikle Erving Goffman’ı okuyucularımızla tanıştırmazsam kabalık etmiş olurum.
Erving Goffman, Ukraynalı Yahudi bir ailenin çocuğu olarak 11 Haziran 1922 yılında Mannville, Kanada’da doğdu. Ailesi onun doğumundan önce Kanada’ya göç etmişti. Goffman üniversite yaşamına Kimya alanında başlasa da Toronto Üniversitesi sosyoloji bölümüne geçiş yaparak yaşamının geri kalanını geçireceği mesleğini seçerek toplumun kendisine borçlu kalacağı birçok eser kazandırdı.
Birçok insan Goffman’ı, modern Amerikan sosyolojisinin gelişimindeki emekleriyle tanıdı; bazı kesimler ise onu 20. yüzyılın en etkili sosyoloğu olarak gördü. Goffman, araştırmalarında sıklıkla sosyal yaşamdaki etkileşimler üzerinde durdu. Sosyolojiye kazandırdığı en büyük katkı, ‘’dramaturjik bakış açısıyla sembolik etkileşim’’ alanındaki çalışmaları olarak görülmektedir.
İnsanların uğraşlarında ve düşüncelerinde sosyal yaşamları ve çevresel faktörleri oldukça önemli yer tutar. Goffman için de böyle olduğu düşünülebilir: 1952 yılında Angelica Choate ile evlendi. Angelica, 1964 yılında geçirdiği akıl hastalığı sonrası intihar etti. Goffman’ın ‘’Tımarhaneler’’ adlı çalışmasında eşinin intiharının etkisi olabileceği düşünüldü. ‘’Toplum akıl hastalarınca işletilen bir tımarhanedir’’ diyordu bir çalışmasında. -Goffman’ın ‘Tımarhaneler’ isimli çalışması başlı başına bir yazı içeriği olduğu için bugün ki yazımda bu konuya daha derinlemesine girmeyeceğim.-
Erving Goffman’ın yaşamına kısaca değindikten sonra ‘’Gündelik Yaşamda Benliğin Sunumu’’ üzerine kelam edebiliriz.
''Kişi (person) sözcüğünün ilk anlamının "maske" olması büyük olasılıkla basit bir tarihsel rastlantı değildir. Daha ziyade herkesin her zaman ve her yerde, az çok farkında olarak belli bir rolü oynadığı gerçeğinin kabulüdür bu...'' Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu, Erving Goffman
Tiyatro ve yaşam; insan ve oyuncu; dünya ve sahne… Karşılıklı verilen kelimeler size ne ifade ederdi? Erving Goffman, gündelik yaşamı açıklamak için tiyatro metaforunu kullanmayı seçiyor. Goffman’a göre gündelik yaşamlarında insanlar, sahnede rol yapan aktörlerden farksızdır. Goffman ile anılan dramaturjik analiz ise davranışlarını farkında olarak sergileyen insanların yaşamlarındaki tiyatral performanslarının analizi anlamındadır. Yani insanların gündelik yaşamdaki benlik sunumunu sahnedeki bir oyuncunun performansı olarak düşünebilirsiniz. Bahsedilen bu performans içerisinde birçok faktörü barındırır: giyim tarzımızı, yani tiyatral olarak kostümlerimizi, tavır ve davranışlarımızı yani jest ve ses tonumuzu. Bu performanslar bulunduğumuz ortama göre değişiklik gösterir: Kendinizi işinizde patronunuzun ofisinde toplantıda hayal edin; resmi bir duruşunuz olacaktır. Şimdi de samimi arkadaşlarınızla birlikte olduğunuz bir evi düşünün; buradaki performansınız oldukça farklı olacaktır. Performans konusunu kısaca bu şekilde açıklayabiliriz: Rollerimize göre değişen davranışlar ve tutumlar.
Bir diğer konu sahne oluşturmak. İnsanlar yaşamlarını sürdürebilmek için diğer insanlarla etkileşim halinde olmaya mecbur bırakılmış diyebiliriz. İlk insan atamızdan bugüne kadar etkileşim halinde bulunmadığımızı düşünün; iletişimsizlikten, bilgisizlikten ve bir arada yaşama kültürünü kazanamamaktan doğal seçilimde elenmememiz söz konusu olmazdı.
Goffman, insanların birbirleriyle etkileşimlerinde oluşturdukları bir sahneden bahseder. Etkileşimde bulunmak için bu gereklidir; diğer bir neden ise istedikleri tepkileri oluşturmaktır. Bu anlamda sahnenin varlığı dramaturji aracılığı ile gündelik yaşama analizinde performansların yanında, yüz-yüze etkileşimleri, etkileşim bağlamlarını, izlenimleri ve durumları, izlenim yönetimini ve rutinleri gibi birçok kavramı barındırır. Bahsedilen kavramların detaylarını bir sonraki bölümde değineceğim.
Goffman, Gündelik Yaşamda Benliğin Sunumu eserinde gündelik yaşamdaki yüz yüze ilişkilere, karşılıklı olarak gerçekleşen etkileşimlere ve gerçekleşen bu etkileşimlerin incelenmesine odaklanmıştır. Yüz yüze etkileşim Goffman’a göre "fiziksel olarak aynı ortamda bulunan bireylerin karşılıklı olarak birbirlerinin eylemleri üzerindeki etkileri" şeklinde tanımlanır (Goffman, 2009: 30).
Erving Goffman’ın Gündelik Yaşamda Benliğin Sunumu adlı eserinde bahsedilen konu ana hatlarıyla böyle özetlenebilir. Elbette bir sonraki bölümde bahsettiğimiz kavramların detaylı açıklamasına değineceğim. Bu kavramlara ek olarak Goffman, ‘takım’, ‘rol mesafesi’, ‘damgalama’ ve ‘etiketleme’ konuları üzerinde de durmuştur. Bir diğer bölümde bu kavramlar üzerinden de tartışma yürütmeye çalışacağız. Şimdilik Goffman’ın Gündelik Yaşamda Benliğin Sunumu çalışmasının giriş kısmını sonlandırabiliriz.
Kaynaklar
- Goffman, E., & Cezar, B. (2009). Günlük yaşamda benliğin sunumu. Istanbul: Metis.
- https://www.boslevha.com/erving-goffman-eserleri/
Yorum Bırakın