Değer kavramı, kabaca, herhangi bir şeyin önemini ifade eder; insan ilişkilerinde bağlamında kullanımı ise, birtakım insanlara, çeşitli sosyal-toplumsal roller nedeniyle, yüklediğimiz öneme karşılık gelir. Bir şekilde yakınlık kurduğumuz insanlara (örneğin aile üyeleri, iş ya da okul arkadaşı, sevgili) değer verir ve, elbette, sağlıklı ve olumlu bir ilişki beklentisine sahipsek, onlardan da değer görmek isteriz; bu gayet doğal bir durumdur. İnsan, değer görme ihtiyacını fazlasıyla duyan ve buna bir anlamda mecbur olan bir varlıktır. Böylelikle değer görmenin yaşamsal bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Değer, belki de, bu kadar önemli bir kavram olduğu için fazlasıyla istismara açıktır; bununla ilgili olarak, bize değerden ziyade zarar veren insanlara değer verdiğimiz, ‘celladına aşık olma’ diye de bilinen bu toksik durumlar örnek verilebilir. Özellikle narsistik ve antisosyal kişilik bozukluğuna sahip kişiler, kendilerine değer verilmesini önemserler ama bunun karşılığında o kişilere değer vermezler; değeri, kendi hasarlı benliklerini yüceltmek için araçsallaştırırlar. Bizim için hayati olan ‘değer’ ihtiyacını sağlıklı ve olumlu yollardan karşılayabilmek için ilişkilerimizi gözden geçirmeli, gerekli adımları atmalıyız. Olası stratejiler şunlar olabilir:
1- Yeterli değeri görmediğiniz ilişkilerinizi belirleyip gözden geçirmek ve bu çarpık ilişkilerle ilgili cesur adımlar atmak. Bu cesur adımlar; size yeterli değeri vermediğini düşündüğünüz kişiye bu durumunuzu ifade etmeyi, ilişkinize mesafe koymayı ya da ilişkiyi sonlandırmayı içerir; kişinin sizin için önem durumuna göre, bunlardan herhangi birisini önceleyebilirsiniz (örneğin kişi sizin için çok önem arz ediyorsa durumunuzu bir şekilde ifade etmeyi deneyebilir, eğer işe yaramıyorsa ilişkinizi daha az duygusal ve somut bir düzeye çekebilirsiniz).
2- Değer görmemeyi kendinize reva görmemek. Size yeterli değeri göstermeyen kişi; belki de sizi o kadar umursamadığı ya da umursamak istemediği için, yani rasyonel bir nedeni olmaksızın, keyfi olarak, size değer göstermiyor olabilir. Sizi tabiri caizse ‘kolay lokma’ olarak görüp, diğer kişilerin değerini kazanmayı önceliyor olabilir. Böyle bir durumda; etnik kimliğiniz, inancınız, dünya görüşününüz, sosyoekonomik durumunuz ne olursa olsa olsun sadece bir insan olduğunuz için, değerli olduğunuzu yeniden hatırlayın.
3- Radikal kabulü uygulamak. Radikal kabul, aynı zamanda Stoacı (bkz. Stoacılık) bir temel prensip olarak, kontrolümüz dışındaki durumları yargılamaksızın kabul etmektir (Hall, 2012). Bir kişi size yeterli değeri vermiyorsa ve bu belirli bir süredir sıklıkla tekrar ediyorsa, artık o kişiyle ilişkinizi ‘tamir etmeye’ çalışmak yerine ilişkinin onarılamazlığını kabul edin. Her ilişki devam etmek zorunda değildir, elden bir şey gelmiyorsa sonlandırmak iyidir. Vazgeçmek, zor ama yeri geldiğinde gerekli bir seçenektir.
4- Size değer verme potansiyeli olan kişileri keşfetmek. Ortak ilgi alanları ve zevklerinizin olduğu, kafa yapınızın uyuştuğu insanları bulmaya çalışın ve onlarla ilişki kurun. Elbette hepsiyle sağlıklı bir ilişki kurabileceğinin garantisini verememekle birlikte, aralarından bazılarıyla sağlıklı ve yapıcı ilişkiler kurulabileceğini düşünüyorum. Bu kişileri bulmanın pek kolay olmadığını biliyorum; fakat buna ihtiyaç duyan birisi olduğunuzu düşünüyorsanız, bu kişileri arayıp bulmak için yeterli motivasyon ve bu insanlara kendini yeterli bir biçimde ifade edebilmek için yeterli özgüvene sahip olmanız gerekir. Burada esas zorluk, size siz olduğunuz için değer veren insanları bulabilmektir.
5- Kendinizi daha değerli kılacak şeyler yapmak. Farklı alanlarda kendinizi geliştirin, prososyal beceriler edinin, farklı yerler gezin, sohbet edebileceğiniz konular bulun, yabancı diller öğrenin. Böylelikle kendi değerinizin önce siz daha çok farkına varacaksınız, sonra da diğer insanlar farkına varmaya başlayacaklardır. Sosyal ve entelektüel birikim bağlamında ‘ben böyle iyiyim, daha fazlasına ihtiyaç duymuyorum’ demek ise her şeyden önce kendinize zarar verir; bunun yerine, ‘böyle de iyiyim ama neden daha fazlasına ihtiyaç duymayayım’ demek daha yapıcı ve hem kendi değerinizi ve başkalarının size verdiği değeri pozitif yönde artırabilir. Sizi değerli kılacak şeyleri iyi belirlemek önemlidir; bu konuda kararı önce siz verin, fakat güvendiğiniz kişilerden de seçim konusunda yardım alabilirsiniz.
Şimdilik benim aklıma gelen stratejiler bunlar. Biraz fazla uzun ve karışık olduğunun farkındayım, halbuki elimden geldiğince kısa tutmaya çalıştım; ama işe yaracağını düşünüyorum.
Not: Yazıda pek çok kez ‘yeterli’ sözcüğünü kullandığımı fark ettim. ‘Yeterlilik’ ölçütünü öznel bir şekilde belirleyebilirsiniz; örneğin bir ilişkide ‘yeterli değeri görmek’, o ilişkiden keyif alma, hoşnutsuz olmamak ile yordanabilir.
Kaynak:
https://www.psychologytoday.com/us/blog/pieces-mind/201207/radical-acceptance
Not: Kapak fotoğrafı, şahsıma ait olmayıp, başka bir siteden alınmıştır.
Sitede fotoğrafın sahibinin adı bulunmamaktadır.
Yorum Bırakın