Gözlerin Ardından

Gözlerin Ardından
  • 1
    0
    0
    0
  • — "Gözler Chico, onlar asla yalan söylemez." -Scarface (Yaralı Yüz - 1983)

    — "Gözler kalbin aynasıdır." -Selami Şahin, Ahmet Selçuk İlkan (2000)

       Ayrıntılı flashbackleriyle bizleri de ortamın havasına mükemmel şekilde adapte eden ve "2010 Yabancı Dilde En İyi Film Oscar'ı"nı elinde tutan "Gözlerindeki Sır" filminin konusunu, karakterlerini ve teknik kadrosunu birlikte inceleyelim.

       Orijinal adı "El Secreto de Sus Ojos" olan filmin senaryosu, Eduardo Sacheri tarafından kaleme alınmış ve 2005 yılında yayımlanmış olan "Gözlerindeki Soru (La Pregunta de Sus Ojos)" adlı romandan uyarlanmıştır. Yönetmen koltuğunda oturan Juan Jose Campanella, gerçekten evladiyelik bir iş çıkarmış. (Campanella, daha önce "Gelinin Oğlu (El hijo de la novia)" filmi ile 2001'de Oscar'a aday olmuş ancak kazanamamıştı.) İsabetli, oyuncu ve mekân seçimi bizlere yadırgamadığımız bir dönem filmi havası tattırıyor. Bunların yani senaryo ve yönetmenin yanında bu filme Akademi Ödülü'nü getiren önemli bir diğer kahraman ise filmin sinematografisini üstlenen görüntü yönetmeni Félix Monti. Gerilim habercisi eğik açıları, asimetrik kareleri ve konunun sağda veya solda bir ayrıntıymış gibi konumlandırılması sayesinde dikkatimizi verdiğimiz sahneler olmasa, herhalde filmde özlülük adına çok az unsur yer alırdı.

    Benjamín Esposito'nun, Ricardo Morales'in evine gittiği sahnede kullanılan eğik açı

    Filmin özgün müziği ise Federico Jusid ve Emilio Kauderer'e ait. (Filmin müziklerine " target="_blank" rel="noopener">buradan ulaşabilirsiniz.) 

       Filmin oyuncu kadrosunda Ricardo Darin (Benjamín Esposito), Soledad Villamil (Irene Menéndez Hastings), Guillermo Francella (Pablo Sandoval), Javier Godino (Isidoro Gómez), Pablo Rago (Ricardo Morales) ve Carla Quevedo (Liliana Colotto) yer almaktadır. Film, 32,3 milyon peso hasılatı ile Arjantin rekoru kırmıştır.

    Eksik DAktilo

       "TArih 21 HAzirAn 1974. RicArdo MorAles'in LiliAnA Colotto'ylA kAhvAltı yAptıklArı son gündü. O sAbAhı kAlAn ömrü boyuncA bütün AyrıntılArıylA hAtırlAyAcAktı."

       Buenos Aires'te bir adliyede, yardımcısı ve ayyaş arkadaşı Pablo Sandoval ve âşık olduğu kadın Irene Menéndez ile çalışan savcı müfettişi Benjamín Esposito, 25 yıl önce üstünde çalıştıkları, kurbanın 23 yaşındaki öğretmen Liliana Colotto olduğu, tecavüz ve cinayet vakasını konu alan bir roman yazmak ister. O zaman başından geçen bu travmatik olay, Benjamín'i derinden etkiler ve Liliana'nın kocası Ricardo'ya yardımcı olmak ister. Evine gittiğinde Lili'nin fotoğraf albümlerine göz atar. Bu sırada Ricardo, Benjamín'e cinayet hakkında bir soru sorar:

    — Bunu yapan yakalansa ne kadar ceza alır?

    — Irza geçme ve cinayet. Ömür boyu hapis alır, bizde ölüm cezası yok.

    — Ölüm cezasına karşıyım zaten.

    — Ben de ama bazen kısasa kısas iyi olurdu diyorum.

    — Peki, onu da tecavüz ettikten sonra mı öldürecekler? Zehirli bir iğne ile uyutacaklar. Öyle sona canım feda.

       İkilinin arasında geçen bu diyalogda adalete ulaşma sürecine iki farklı yorum getirilmiş. Ricardo, suçlunun sefil bir yaşam sürmesi kolayca ölümünden daha adilce olacağını düşünmüştür. Derken albümü karıştıran Benjamín, fotoğraflarda ilginç bir detaya rastlar. Bir adamın bütün fotoğraflarda Liliana'ya baktığını görür. O andan itibaren Benjamín için şüpheli, fotoğraftaki 7. kişi olan Isidoro Gómez'dir. Dışardan dikkatle bakan alakasız birisi bile Gómez'in bu bakışları üzerine benzer başlıklar etrafında birçok yorum yapabilirdi. Çünkü gözler yalan söylemezdi.

    Isidoro Gómez, Liliana'ya bakıyor

    PAblo SAndovAl

       Filmde ayrıntılar boş geçilmemiş. Benjamín ve Sandoval, Gómez'in annesinin evden ayrılmasını beklerken Benjamín, çişi gelen Sandoval'a idare etmesini söyler ve bir sonraki sahnede kamera Yaşlı Teyze'yi takip ederken orada bir kuytuda, birkaç saniyeliğine Sandoval'a küçük su dökerken rastlarız. Bu detay bizde, Sandoval'ın gamsız birisi olduğunu özetleyiveriyor. 

    Sandoval, bulduğu ilk kuytuluğa işiyor

       Sandoval'a da öyle ayyaş, kârsız, pirsiz deyip geçmeyelim. Bu olumsuz özellikleri sayesinde, Yaşlı Teyze'nin evinden çaldıkları mektuptaki şifreleri, meyhanede tanıştığı noter bir arkadaşı vasıtasıyla çözüme kavuşturmuştur. Orada Isidoro hakkında en iyi tespiti yine Sandoval yapmıştır: "Bir erkek her şeyini değiştirebilir: Yüzünü, evini, ailesini, kız arkadaşını, dinini, tanrısını... Yine de değiştiremeyeceği bir şey var, Benjamín: Tutkuları."

       Burada Sandoval'ın tespiti, Gómez'in hem Liliana'ya olan aşkını hem de futbol tutkusunu kanıtlar nitelikteydi. Tam tamına 13 ay ve 3 gün sonunda yegâne umutları olan Gómez'in vazgeçemediği tutkuları, Benjamín ve Sandoval'ı yine Gómez'e götüren tek bilet olacaktı.

    Gómez'i ararken tam da ümidi kestikleri anda Benjamín, tesadüf eseri binlerce kişi arasından Gómez'i buluyor

    İtirAflAr

       Ceza veya yaptırımdan kaçmak için yalan söyleriz. Söylediğimiz yalanın üzerimizde yarattığı baskı ve stresi yenmek için de vücudumuz sözlü veya sözsüz sinyaller verir. Ancak Isidoro Gómez'in, sorgunun başlarında yalan söyleyip söylemediğini tam olarak kestiremiyoruz. Çünkü hâl ve hareketlerinden, uydurduğu hikâyenin tutarlılığından asla taviz vermiyor. Peki, biraz sonra suçunu itiraf edecek olduğu gerçeğini bir kenara bırakırsak, söylediği yalanların stresiyle başa çıkması ona ne kadara patlamıştır? 6 ay? 1 yıl? 1 yıl, 1 ay, 3 gün? Doğumundan sonraki her gün?

       Cinayetle alakalı toplanan bilgilere dayanarak Gómez'in eril özelliklerini eldeki bilgilerle kıyaslayıp onu aşağılamak hatta (belki de) erkeklik onuruyla dalga geçerek Gómez'deki kompleks (eziklik) açığa çıkarılıyor. Böylelikle fiziken mağlup olduğu hissine kapılan Gómez, kendini kanıtlama ihtiyacı duyup yerinden öfkeyle kalkarak suçunu itiraf ediyor.   

       Sorgu sırasında Isidoro Gómez

    "Ve şu gerçekle yAşAmAk: AdAlet AmA AksAk AdAlet."

       Benjamín, Sandoval, Morales ve Irene nihayet mutlu sona erdiklerini sanıyorlarken birden Gómez'in salıverildiğini öğreniyorlar. Irene'nin, ülkesindeki bir gerçek için kullandığı "aksak adalet" tabiri tam da burada haklılığını ispatlıyor. Burada sorun, salınan kişinin Gómez gibi aşağılık birinin olması değil de bu aşağılığı topluma tekrar enjekte eden bir sistemin ne kadar yüce (!) olduğu.

       Gelişmemiş ülke alâmetlerinden olan bu problem, yine bir diğer gelişmemişliğin rezerve masası olan enkaz eğitim sisteminin sebep olduğu "eğitimsizlik"ten mi kaynaklanır bilinmez, birilerinin her ne pahasına olursa olsun üstlerine kendini ispatlama çabasının sonucudur. Rüşvet, kralcılık, örtbas etme, sırf birisinin hısım akrabası etkilenir diye yapılması elzem şeyleri askıya alma vs. gibi şeyler söz konusu aksaklığın sebeplerinden yalnızca birkaçı. Bütün bu kargaşa, yozlaşma -liyakatsizlik, adam kayırma vs.- devam ettikçe; mevcut adalet sistemi gereğini yerine getiremediğinde, insanların tek ve son çaresi kendi adalet anlayışlarını uygulamak oluyor.

       Adalet, gündelik konuşma dilinde bile o kadar kullanılabilir bir kavram haline gelmiş ki, insanlar her zaman her yerde gayriihtiyari de olsa arar, ister olmuş. Morales, karısı için isterken Sandoval, meyhanede kavga ettikten sonra polislerden talep edebiliyor. Veya içten içe Benjamín, Irene ile aynı sosyal statüyü paylaşamadığını söyleyenler için... Ancak Benjamín bunu Gómezvari bir sorun haline getirmiyor. 

    Jujuy Treni

       Irene, Benjamín'in Jujuy'a gitmek üzere olan trene binmesinden önce, Benjamín'e "kal!" diyememenin pişmanlığını yaşamaktadır. O gün öyle yapsaydı belki şu an telefonda konuşmaya bile tahammül edemediği bir adam yerine sevdiği bu savcılık müfettişiyle evli olacaktı. Bu da kıssamızın acıklı hissesi. 

       Gerçekten de Irene elinden tutup onu vazgeçirdikten sonra kendine ve Benjamín'e bir şans daha verseydi her şey daha farklı olabilirdi. Ancak Irene, istemeyerek de olsa elinde kabullenmesi gereken gerçekleri olduğunu fark etmiş ve hayatına öyle ya da böyle devam etmiştir. Daha sonra, yaklaşık 25 sene içinde Irene kendisine nasıl sorular sordu; aynı mı, farklı mı, yüzlerce mi, binlerce mi bilmiyoruz ancak gerçeğe mecbur olmasının tek sebebinin kendi olmadığı sonucuna "o tren kalktı" bakışı eşliğinde Benjamín'e "Budala" demesinden anlıyoruz.

     Irene (en soldaki kadın), trendeki Benjamín'e bakıyor

    PArmAklıklAr ArdındA

       Filmin başından sonlarına kadar bizde silik bir izlenim bırakan banka memuru Ricardo Morales, sözde adalet sistemine güvenmediği için hapis yatmanın anlamsız geldiğini düşünüyor. Onun da kendine ait adalete ulaşma yöntemleri var tabii ki. Dört kurşun ve ömründen yaklaşık 50 yıl kadar zarara girerse, belki buna değeceğini kafasında kuruyor. Ölüme gıpta ederek hapiste çürüyeceğine şimdilik intikam duygularını bastırmayı tercih ediyor. Bu kararı aldıktan bir süre sonra tesadüfen Gómez'e rastlaması askıya aldığı intikam hevesini yeniden depreştiriyor ve yine bir tren seferi esnasında planlarındaki dört kurşun ile bu işi bitiriyor. Bu işi hallederken gürültüsüne denk getirdiği, arka planda sefer yapmakta olan tren, Benjamín'in Jujuy trenine veya Liliana'nın Morales'ten, Benjamín'in de Irene'den ayrılışına bir gönderme olabilir.

    3/4

     

     

    25 yıl sonrA gelen

       Benjamín darlamasa daha da anlatmayacak olan Morales, neden bu kadar zaman sonra itirafta bulundu? Bunun üç sebebi olabilirdi:

    1) Olayın zaman aşımına uğramasını beklemiş olması

    2) Yalnızca kendi vicdanını rahatlatmak istemiş olması

    3) Gómez'i öldürüp intikamını aldıktan sonra hapse gireceği tezini çürütmek istemesi

       Bu itiraftan sonra basitçe kurtulduğunu ve konunun kapandığını ifade eden Morales'in aksine Benjamín, bu kadar kolay olmaması gerekiyormuşçasına Morales'i biraz daha sıkıştırır fakat Morales şu sözleriyle son noktayı koyar: "Hepsi öldüler: Liliana, Sandoval, Gómez. Kapat artık konuyu. 'Buna engel olabilir miydim?' diye düşünmeye başlarsın, geçmişin dallanır budaklanır, geleceğin olmaz. Unut gitsin. Güven bana. Elinde sadece hatıralar kalır."

       Morales'in bu sözleri, Şahsiyet (2018) dizisinin "Unutmak, insana verilmiş en büyük hediyedir." repliğini aklımıza getiriyor. Unutmak gerçekten de büyük bir nimet. Hayatın olağan sürecine alışmak da, unutmaya yardımcı olan en yakın unsur. Unuttuğumuz her şeye alışabiliriz ancak alıştığımız her şeyi unutamayız, belki alışamayız bile. 

    Son HesAplAr

       "Koca bir hayatı boş işlerle tüketmeyi nasıl beceriyoruz, bunu nasıl başarıyoruz?" diye sitem eden Benjamín'in 25 yıl sonra kendine aynı soruları sorup durmuş olması, onun bu sitemine bir cevap olmuş muydu?

       Hayır! Ömründen bir çeyrek asrı boşa kürek çekmiş olmak için depresyonla, paranoyalarla ve beyaz saç telleriyle harcamış olamazdı. Mantıksız bir şeyler vardı. Eskide kalan her şeyi unutmayı tercih eden Morales'in evini, mekânını değiştirmesi gayet normaldi. Fakat yine eski düşüncelerden uzaklaşmaya çalışan, tıpkı mekânı gibi dünyasını da değiştirmesi gereken birisi neden tüm şehir hayatından; insanlardan ve medeniyetten uzaklaşarak kendisiyle baş başa kalıp aynı şeyleri tekrar tekrar düşünebilceği ıssız bir ortama taşınsın ki? Hem Benjamín'e anlattığı şey, Gómez gibi birisi için ölümün kolay bir kurtuluş olacağını söyleyen birine göre fazla tutarsız bir hikâyeydi.

       Benjamín Esposito, 25 yıla kalem çekecek bir adam değildi. Yarı yoldan dönüp geldiği Morales'in evinde karşılaştığı manzara, o an için Morales'in yalan söylediğine, Gómez'in ise yaşadığına dair tüm duyduğu şüpheleri haklı çıkarıyordu. Oradan ayrıldığında mutlu olmasının sebebi Morales'in Gómez'e adil bir ceza vermiş olması veya Gómez'le tekrar yüzleşebilmesi değil 25 yıl süren şüphelerinin yersiz olmadığıydı. Yani bu, yazıyla "yirmi beş yıllık" derin ve rahat bir nefes demekti. Benjamín'in, sağ olarak döndükten sonra nihayet Irene ile kapıyı kapatıp baş başa kalabilmeleri ise hikâyenin tebessüm ettiren mutlu sonuydu.

     

       Morales'in, Gómez'e layık gördüğü cezaya gelirsek, Benjamín'in bir savcı müfettişi olarak hizmet etmek zorunda olduğu çürük adalet sistemine yaraşır bir ceza olduğunu düşünebiliriz. Ama belki de Morales, Gómez'i, bu sisteme olan kahrından öldürmedi. Yoksa tam anlamıyla bir "kısas" onun da işine gelecekti.

     

       Ödüllü "Gözlerindeki Sır" filmini benden dinlediniz. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederim. Görüşlerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın.

     

    Kaynak: 

    https://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6zlerindeki_S%C4%B1r


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.