'unutmak ve hatırlamamak arasında hatıratların ahlat mevsimi gibi yaprak döken ekşi bir elma ağacı .' ekşi bir ayrılık ağacı gibi de düşübülebilir hayal ederken insan yüzünü. asidik bir tadı var insanı kendine çeker fakat yesen asidi kaslarının dayanıklılığını sömürecek. hayır biliyorsun bu gerçeği tutunamayacaksın eskisi gibi. işte burada hatırlamamak unutmanın sanki sıkıca örtündüğü hayali. varlığını reddedilemeyecek kesinlikte kabul ettiğim bu gerçek.
şimdi gelmek istediğim kadehim, aynı ışığın altında içine aynı özün şarabını almış olmasına rağmen nasıl böyle kırar geçer ışığı kendince açısından sorusudur. nasıl olur gerçekten aynı kökün tutunduğu topraktan aynı suyu içmiş, aynı güneşe ruhumu teslim etmiş yaprağın gölgesinde aynı güven hissi ile büyümüş bu üzümün nasıl olur da konuları buralara getirmesi mümkün olur. bence de olmaz. işte ben de bunu diyorum unutmak ve hatırlamamak arasında bir sonbahardayım.
Yorum Bırakın