Bu sabah
Hafif dalgalı boğazın omuzlarında kasvetli gri bir hava karşılarken istanbulluları, ben yurtsuz ve sensiz çizgilerine basmadığım kaldırım taşlarıla paylaştım özlemimi.
Kırılmış bir aynayı, hatırayı veyahut tokayı bir cenazeyi toprağa yetiştirircesine gömmek istemesinin sebebini dinledim trafik ışıklarında. Artık olmayacağını kabullenebilmek için bu koşuşturmaca diyorum. Kapıyı kapatıp arkadasında ağlamak göz yaşlarını ancak bitirir diyorum. Aralıktan koklasam duramazmışım gibi geliyor diye bu acımasızlığım diyorum fakat bir kitap yaprağında koklamak nedendir anlayamıyorum.
Bu sabah ne ışıklardaki martılar, ne boğazdaki dalgalar ne de gökyüzündeki griler unutturmadılar seni yine bana. Sen de seni unutama emi.
Yorum Bırakın