İstismar kelime anlamı olarak birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme anlamı taşısa da sinemadaki anlamı biraz farklı. İstimar sineması aşırı şiddet, seks, yıkıcı çekimler, çıplaklık, dil ve en önemlisi önlenemeyen bir güç içerir. Bir takım mesajlar göndermek gerine herkesin şok içinde kalacağı türden filmler yapılmaya çalışılmıştır.

İstismar sineması çoğu sinema izleyicisi tarafından nefret edilen, görülmek istenmeyen bir tür olsa da bazı kitleler tarafından tutkuyla takip edilen bir alan. Filmler genellikle saldırgan ve müstehcen sahneler, sansasyonel şiddet, kan, tuhaflık ve kargaşa içerir. Geleneksel sinemanın dışında yeni bir pencere açan istismar sineması cesur, enerjik, ahlaki düşünceleri yıpratan dil yaratmıştır. İzleyicinin hayatı boyunca kurduğu barikatları yoklayan belki de yıkan anlatıma sahiptir.

İlk kez 1920'lerin başlarında modern biçimleriyle denenmeye çalışıldı ancak 60'larda ve 70'lerde ABD ve Avrupa'da sansürün ve sinema tabularının genel olarak gevşetilmesiyle popüler hale geldi.  Tod Browning'in Freaks'i bu türde erken dönem eserlerden biridir. George A. Romero tarafından 1968 yılında çekilen Yaşayan Ölülerin Gecesi(Night of the Living Dead) istismar sinemasında önemli bir yere sahip.

Abartılı, bariz şekilde korkunç, şok edici sinema türü yıllar içerisinde popüler hale geldi. Kötü şöhretli sinema türüne olan ilginin artmasıyla birlikte yeni yönetmenler ortaya çıktı, yeni çekim teknikleri denendi. Çok küçük bütçelerle çekilen bir sinema alanı açıldı.

İstismar sineması içerisinde sayısız alt kültür var fakat burada hepsini belirtmek oldukça zor. Bu yüzden en dikkat çekici 5 alt kültür alanını belirteceğim.

Yamyamlık: Yamyam filmleri de bu alanda en dikkate değer alt kültürlerden biridir.  70-80'lerde çoğunluğu İtalyan ve İspanyol olan yönetmenler tarafından çekildi. Ağırlıklı olarak Güney Amerika yağmur ormanlarının derinliklerindeki kabilelerin yamyamlığına odaklanan senaryolar tercih edildi. Bu filmlerde de şiddet ve bitmeyen kanlı sahnelerin olduğunu görebiliriz . Yamyam filmlerinin vazgeçilmezi egzotik alanlar içerisinde vahşettir. Bu alt kültür içerisinde en bilinen filmi İtalyan yönetmen Ruggero Deodato tarafından çekilen Cannibal Holocaust'tur.

Tecavüz ve intikam :  İstismar filmlerinin bir diğer eğilimi aynı zamanda intikam ile harmanlanan bir kişinin tecavüze uğradığı, ölüme terk edildiği, toparlandığı ve ardından faillerden çarpıcı bir intikam aldığı filmleri içerir.  Vurgu sadece şiddete değil, ana karakterin dönüşümüne de verilir. Mezarına Tüküreceğim (I Spit on Your Grave) bu alt kültüre örnek olarak verebilir.

Pornografi : Bu alt kültürdeki filmler, çıplak veya yarı çıplak kadınları içeren sahneleri göstermek için bir bahanedir. Bu alt kültürde birçok sahne canlı seks sahneleri içerir, Bu örgüde genellikle kölelik, abartılı flört övgüleri, fetişizm, çekicilik ve saçma güldürüler içerebilir. Russ Meyer tarafından yapılan Faster, Pussycat! Kill! Kill! filmi bu alt-kültüre örnek olarak gösterilebilir.

Giallo : Giallo alt kültürü acımasız cinayetlere ve ardından katillerin aranmasına odaklanan İtalyan yapımı istismar filmleridir.  Mario Bava tarafından çekilen Çok Şey Bilen Kız(La Ragazza Che Sapeva Troppo) Giallo alanının en önemli yapımlarından biridir.

Chambara : Bu alt kültür genellikle Japonya'da yaygınlaşmış samuray öyküleri oluşturuyor. İntikam odaklı anti-kahramanlar, çıplaklık, seks sahneleri ve kan içeriyor. Toshiya Fujita tarafından çekilen Lady Snowblood bu alanda en önemli yapımlardan biri.