Süveyda, arapça kökenli bir kelimedir. Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek, kalpteki gizli günah. Derler ki, her insan dünyaya geldiğinde kalbinde siyah bir leke vardır, hayattaki amacını bulunca o leke kaybolur gider. İşte süveyda o lekenin adı. Daha anne karnındayken ruhumuz buradan üflenir ölünce de ruh buradan çıkar tüm hakikatimiz saklıdır bu minicik noktada.
Divan edebiyatında da sıklıkla kullanılan bir mazmundur. Tasavvufî bir terimdir aslında. İnanca göre aşk, ilk burada tecelli eder.
Tasavvufta kalp mertebeleri bulunmaktadır. Bu mertebelere ulaşmak için bazı aşamaları geçmek gerekmektedir. Karşılaşılan bu aşamalardan bir tanesine de süveyda denmektedir. Süveyda bilinmeyenin yani gaybın anlaşıldığı bir makam olarak tasvir edilir. Kalpte oluşan günahlar siyah noktalara benzetilir ve bu siyah noktalara ait bilinmezlik makamına Süveyda adı verilmektedir
Ünlü bir Türk düşünürü ve şairi olan Erzurumlu İbrahim Hakkı, Marifetname'de bu noktadan çok kısa bahseder;
“Kalbin alt yüzeyinin ortasında göz bebeği benzeri siyah bir yer vardır ve adı Süveyda'dır ki çok latif bir noktadır. Ruhun kaynağıdır ve tüm yüce ilhamlar buraya iner. Hayvani ve insani nefs de bu noktada bulunur. İnsanın en büyük ve en güçlü yönü kalbi, en küçük yönü kalıbıdır ki kalbin kabuğudur.”
Metinler Süveyda’nın üç manası olduğundan bahseder;
İlki Sufi'ye dair olan tasavvuftaki öz; burada Süveyda kalbin makamı. İkincisi insana dair olan; burada Süveyda insan yüreğinin sırlarla dolu tuttuğu penceresi. Bir diğer manası sevdaya dair, aşkın tecelli ettiği yer olan Süveyda kalbin tam merkezinde bulunuyor, yoğun bir kan damlasından ibaret olup; aşkla büyüyor, kalbi kaplıyor ve yavaş yavaş çözülüp kana karışarak tüm benliği sarıyor. Aşk'ta bir azalma olduğunda da küçülüyor ve hatta zamanla yok oluyor. Marifetname süveyda için "o bütün organlara hayat, hareket, idrak ve gıda verip besleyendir" diyor.
Kaynakça:
Kafka Okur Dergi, Sayı 2, 2014 Esra Pulak
Marifetname
Yorum Bırakın