Çin mitolojisinde kaderin kırmızı ipi adında bir inanış vardır. Bu inanışa göre, evlilik ve ay tanrısı Yuè Xià Lao, birbirinin kaderinde olan insanları sadece kendisinin gördüğü uzun kırmızı bir iple ayak bileklerinden birbirine bağlarmış. Araya ölüm, savaş, ayrılık, yollar girse, hatta hayatlarına başka insanlar girip onlara âşık olsalar bile, bu ip esner, kördüğüm olur fakat asla kopmazmış. Ondan kaçmaya çalışsan bile kader seni bu insanla mutlaka bir araya getirirmiş. Japon mitolojisinde ise, bu ipliğin tanrı tarafından ruh eşlerinin serçe parmaklarına bağlanıldığına inanılır. Kırmızı ip inancında, ipin bağlandığı yerler ve hikayeler değişse de asla kopmayacağı söylenen bu bağ sayesinde kaderinizdeki insanla öyle ya da böyle yollarınız kesişir, iki yabancı bir araya gelir ve pek de yabancı olmadıklarını keşfeder, hissederlermiş. Japoncada ‘’unmei no akai ito’’ olarak ifade edilir. Bazı dinlerde de bu inanç başka şekillerde karşımıza çıkar. Örneğin, Budistler "pratitya-samutpada" fikrine veya herkesin birbirine bağlı olduğuna inanırlar. Yahudilikte ise bir "bashert" veya "bahşedilmiş", kaderin sizin için seçtiği bir partneriniz vardır.
Kırmızı İpliğin Hikayesi
Bir gece, bir çocuk eve yürürken, ay ışığının altında duran yaşlı bir adamı bir elinde kitap bir elinde de kırmızı iplerle uğraşırken görür. Yaşlı adam bir yandan elindeki kitaba bakıyor diğer yandan da torbasından kırmızı bir ip çıkarıp ikişer ikişer taşları birbirine bağlıyordur. Yaşlı adamın bu hareketi çocuğun çok ilgisini çeker ve ne yaptığını sormak için yaşlı adamın yanına gelir. ‘’Dede burada ne yapıyorsun, elindeki kitap, ipler ve taşlar nedir? ‘’ diye sorar. Bir yandan da kitaba bakar ama kitapta yazılanların hiçbirini anlayamaz. Ben üniversiteye hazırlanan eğitimli bir gencim, nasıl olur da bu kitapta yazılan tek bir kelimeyi bile anlayamam der. Evlilik ve ay tanrısı olan bu yaşlı adam gülümser ve anlatmaya başlar, öncelikle bu kitap faniler okusun diye yazılmamıştır o yüzden okuyamazsın, bu taşlar da şu an yeryüzünde olan erkek ve kadınları temsil eder, bu kitapta yazıldığı üzere ileride evlenip birlikte yaşayacak insanların kaderlerini bu kırmızı iplerle bağlıyorum. Günü geldiği zaman ne kadar güzel veya çirkin olsalar, köylü veya prenses olsalar, farklı ülkelerde dahi yaşasalar aralarındaki bu bağ oldukça bir gün mutlaka bir araya geleceklerdir. Bunun üzerine genç, yaşlı adama ilerideki eşinin kim olacağını sorar. Yaşlı adam çocuğu yanına alarak köyün manavına götürür. Bir gözü kör olan manav kadının kucağındaki üç yaşındaki kızı gösterir. Bu kız on altı yaşına geldiği zaman evleneceksiniz der yaşlı adam. Kendi maddi durumu ve ailesi kat kat üstün olan genç sinirlenir. Bu kızı öldürüp kendime uygun birisi ile evlenmem gerek diye düşünür. Bir gün küçük kızı tarlada çalışırken görür ve büyük bir taşla kıza saldırır, kız kanlar içinde yere yığılınca genç de korkuyla oradan uzaklaşır. Aradan yıllar geçer, genç üniversiteyi bitireli çok olmuş, evlensin diye tanıştırılan adayların da hiçbirini beğenmemiştir. Bir gün dünyalar güzeli bir kızla karşılaşır ve işte bu der, bana layık olabilecek güzellikte bir kız, hemen kızı isterler ve evlenirler. Baş başa kaldıkları ilk gece karısının tek kaşında takılı olan süs dikkatini çeker. Adam merak içerisinde neden bu süsü taktığını sorar. Kız anlatmaya başlar, küçükken ailemin durumu çok kötüydü ve fakirdik. Bir gün tarlada sebze toplarken sebebini bilmediğim şekilde tanımadığım bir çocuk bana saldırdı, bu yara da o zaman oldu. Kız bu yara izini kapamak için kaşına süs takmaktadır. Genç şok olmuştur, karşısındaki dünyalar güzeli kız aslında yıllar önce Ay Dede’nin ileride evleneceksiniz dediği tek gözü kör, fakir manavcının kızından başkası değildir.
Kaderin kırmızı ipi inanışına bazı anime ve mangalarda da rastlanabilmektedir. Örneğin, senaristi ve yönetmeni Makoto Shinkai olan 2016 yapımı bir Japon animesi Kimi No Na Wa (Your Name) konusunu bu inanıştan alır. Aynı zamanda 2012-2013 yılları arasında yayınlanan Amerikan yapımı Touch dizisinin temelinde de yine bu inanış vardır. Dizide kaderleri birbirine bağlı olan insanların karşılaşmalarını ve bu karşılaşmaların yaşamlarını nasıl etkilediğinden bahsedilir.
Ve belki de Türk geleneklerinde, nişanlanan çiftlerin yüzüklerine takılan kırmızı kurdele bu inançtan günümüze gelip yerleşmiştir, olamaz mı ?
Ay ve evlilik tanrısı Yuè Xià Lao;
Yorum Bırakın