Toplumsal İroni: Cinsiyet Eşitliği Var Mıdır?

Toplumsal İroni: Cinsiyet Eşitliği Var Mıdır?
  • 9
    0
    2
    0
  •        Toplumsal cinsiyet eşitliği konusu hassas ve önem arz eden bir konudur. Böylesi bir konu hakkında konuşurken en küçük sekmeye kadar inilmeli. Bu yüzden ilk olarak toplum nedir ne değildir buna değinmeliyiz. 

           Toplum belli bir düzende aynı bölgede bir araya gelen canlılar bütününe denir. Her toplumun kendi düzeni ve kuralları vardır. Bu kuralların kadın-erkek; çocuk-yetişkin fark etmeksizin işlenmesi gerekir. Çünkü bir azınlığı stabil ve sağlıklı tutmak istiyorsanız eşitlik şarttır aksi halde haklı bir isyan başlar. Toplumsal  eşitlik de burada devreye girer. İnsan hakları der ki “Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar.”

         Toplumsal cinsiyet eşitliği temel bir insan hakkıdır. Kadınlar yaşamları boyunca toplumsal hayatın hemen her noktasında erkeklerle eşit haklara sahip değildir. Cinsiyet temelli ayrımcılık önemli bir hak ihlalidir. Geleneksel cinsiyet rolleri nedeniyle kadınlar çocuk büyütmek, ev işleri yapmak, yemek hazırlamak gibi klasik sorumluluklara sahiptir. Ataerkil toplumlarda görev dağılımı kadının evde oturup çocuk büyütmesi erkeğin ise çalışıp eve para getirmesi şeklindedir. Nerden baksanız adil gibi görünen bu düzen her zaman aynı işlemeyebilir çünkü her evde bir kadın yahut erkek olacak diye bir kaide yoktur. Gerek iş dünyasında yapılan ataerkil ayrımcılık gerekse spor ve sanat dallarındaki dışlamalar koca bir ikiyüzlülüktür. Örneğin bir erkeğe göre bir kadının terfi alması çoğu zaman daha dikenli bir yoldur yahut spor ve sanat dallarında erkek sayısı çok daha fazladır. Çünkü ataerkil düzende   büyüyen aileler gelecek nesilleri de etkiler; atadan ne görülmüşse devamı gelir.

          Cinsiyet temelli şiddet de toplumsal cinsiyet eşitliğini ihlal eden en önemli konulardan biridir. Yüzyıllardır süregelen kadın “güçsüz olandır, zayıf olandır, elinin hamuruyla erkek işine bulaşmasın” düşünceleri kadının şiddet görmesini meşrulaştırmıştır. Kadınlar ne evlerinde ne iş yerlerinde güvende değildir. Hatta sokaktayken bile hiç tanımadıkları biri tarafından şiddete uğrayabilir, canlarından olabilirler. Çünkü ataerkil düzen bunu normalleştirilmiş ve kadını değersizleştirmiştir. 

          Kadın erkek fark etmez her birey eşit haklara sahiptir. Toplumsal cinsiyet eşitliği uğruna canlar verdiğimiz bir davadır. Üstelik çok basit bir durumken giderek zorlaşan yahut zorlaştırılan bir mücadeledir. Eğer dünya bir yaşam alanı ise ve biz insanlar bu alanda bir araya gelen canlılar isek belli bir topluluğuzdur. Toplumun temel taşı eşitliktir. Ancak en büyük hatayı kadın erkek diye ayırarak yaparız. Mesleklere, renklere, şarkılara, kıyafetlere aklınıza gelebilecek her şeye cinsiyet atadığımız için bu mücadele giderek zorlaşır.


    Yorumlar (2)
    • günlük hayattaki söylemlerde bile ataerkillik açık bir şekilde yer edinmiş maalesef. ama illa değişecektir öyle ya da böyle kadınların da eşit şartlara geldiği günleri göreceğimize inanıyorum💜

      • Aynı ev içinde yaşayan insanlar evi beraber kullanıp kirletiyorlar lakin çekip çeviren hep “kadın” oluyor. Kadın ev hanımı ya da değil; o evi birlikte temizleyip bir yuva haline getirmeliler bence. Erkek şunu yapmaz bunu yapmaz adı altında ki söylemlere kesinlikle müsade edilmemeli. Bu “geri kafalı zehirden” toplumun hemen kurtulması lazım çünkü olan hep “kadınlara” olmaya devam ediyor… Yazınız çok iyi bu arada 👏

        Yorum Bırakın

        Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.