Geldik Aslan'a. Herakles'in Nemea aslanını öldürdükten sonra hiçbir okun delemediği postunu sırtına geçirdiği Aslan. Aslan postu, güçlülük simgesidir; onu taşıyan insan da bunu göstermekten çekinmeyen Aslan'dır. Bana kalırsa Aslan'ın en büyük sınavı; bireylik ile bireysellik arasındaki farkı anlamaktır. Jung'a burada girmeyeceğim, çünkü konu çok uzun ama ego kavramı hakkında birkaç kelime etmek istiyorum. Ego, sağlıklı bir birey olmak için gereklidir; iç dünyamız ile maskemiz arasındakı dengeyi egomuz sağlar. Öyle popüler anlamda orada burada "egonuzu sıfırlayın" gibi söylemler yanlış, tehlikeli ve zaten aslında imkansızdır. Aslan'a "egolu" ya da "egosu yüksek" demek; aslında yanlıştır. Neyse konuya dönüyorum.
Aslan, insanlik tarihinde ve mitolojide en çok kullanılan sembol olsa gerek. Aslan, güçtür, yaratımdır, cömertliktir, erildir. Jung, ateş elementini sezgi ile ilişkilendirmiştir ve Apollon Güneş Tanrısı (Aslan'ı Güneş yönetir) aynı zamanda bir kahindir. Aslan, kehanet gücüdür. Olumsuz yönüyle bu güç ve cesaretinden dolayı Tanrı kompleksine girebilir. Lükse ve eğlenceye düşkündür; ormanın kralıdır sonuçta. Kral arketipidir Aslan, kibri boyunu aşabilir de.
Babası ormana terk edince bir ayı tarafından büyütülen Atalanta ile kimse evlenmeye cesaret edemez. Atalanta, kendisini koşuda geçecek olan kişi ile evleneceğini söyler; ona tutulan Hippomenes; Aphrodite'ten yardım ister; şu meşhur Truva Savaşı'na da sebep olan altın elmalardan Hippomenes'e verir. Yarışta Atalanta'nın önüne atar elmaları Hippomenes. Atalanta altının ihtişamına kapılır ve yarışi kaybeder. Aslan, meydan okur, risk alır, kendine güvenir, kendini ortaya koyar ama lükse düşkünlüğü onu gafil avlayabilir.
Kimler Aslan burcu?
Yorumlarda buluşalım...
Yorum Bırakın