Aşırı savurganlığı, tuhaflığı, ahlaksızlığı ve acımasızlığıyla tanınır, despotluğuyla hatırlanır. Kendi muhafızlarının birkaçı tarafından 41 yılında öldürüldü.
CALİGULA MS 12-41
Kopenhag'daki Ny Carlsberg Glyptotek'de sergilenen Caligula büstü.
II. Caligula’nın hükümdarlığı önceleri kanlı ya da gaddar değildi. İmparator olarak Roma şehrine ilk kez girdiğinde hayranları onu, ‘’Bizim Çocuğumuz!’’, ‘’Yıldızımız!’’, nidalarıyla selamlamıştı. Hükümdarlığının ilk birkaç ayı barış içinde geçti. Ancak, MS 37 yılının Ekim ayında, ruhsal sağlığını tamamen yitirmesine neden olan bir hastalığa yakalandı. Acımasız bir imparatorluk geleneği olan, ‘’tüm potansiyel rakiplerini öldür’’ kervanına o da katıldı ve kuzenini, evlatlık oğlunu, hatta muhtemelen büyükannesini bile öldürdü.
Amcası Claudius’u hayatta tuttu ama acımasız şakalarıyla herkesin içinde küçük düşürerek ona sürekli eziyet etti. İnsanlar yargılanmadan idam ediliyor ya da intihara zorlanıyordu. Roma, bir akıl hastasının zulmü altında adeta kıvranıyordu. Çaresizce para arayan Caligula, sırf mülklerine el koymak için insanları idam eder, gösterilerde gladyatörlerin hayatlarını açık artırmaya çıkarırdı. Fakat imparatorluğun tüm maddi sıkıntılarına rağmen, antik dünyanın en büyük gemilerinden ikisi onun zamanında inşa edildi. Kirişleri mermer ve mozaiklerle kaplı, güvertelerinde muazzam kurt kafaları bulunan, 73 metre uzunluğunda ve 24 metre genişliğindeki bu yüzen saraylar için servet harcadı.
Toplumdaki imajı konusunda öylesine takıntılıydı ki farklı Roma tanrıları gibi giyinerek halkın karşısına çıkmaya başladı. Dahası, resmi belgelerde kendisinden tanrı olarak bahsediyor ve bunu günlük konuşmalarında da ifade ediyordu. Kendi onuruna iki tapınak inşa ettirdi ama en absürt hareketi, antik tanrılara ait heykellerin başlarının çıkartılıp, yerine kendi başının konmasını emretmesiydi.
Caligula’nın acımasız eylemleri, amfitiyatrodaki oyunları izlerken canının sıkıldığı bir gün iyice raydan çıktı. Muhafızlarına, içerideki kalabalığın bir kısmını aslanların önüne atmalarını emretti. Niyeti, zavallı insanların parçalanmasını izlemekti. Akıllara ziyan bir başka eğlencesi ise kurbanlarının testislerini dişleriyle çiğnemekti; üstelik kurbanlar hala hayatta ve testisleri de doğal yerlerindeyken…
Caligula’ya duyulan öfke ve nefret öylesine büyüktü ki bıçakla delik deşik edilerek öldürülen ilk Roma imparatoru oldu. Suikastçılar, soyunun kuruduğundan emin olmak için bir yaşındaki kızını bile öldürdüler.
Açgözlülük: 4/5
Kurnazlık: 2/5
Delilik: 5/5
Ahlaksızlık: 4/5
All About History dergisinin 2021 Kasım-Aralık sayısında bulunan ''Roma'nın En Kötü 10 İsmi'' bölümünden alınan bu kesitte Caligula'nın da bulunması bizleri şaşırtmıyor.
Romalı tarihçi Suetonius, Caesar'ın Hayatı adlı eserinde döneminin en ünlü olaylarını anlatır. Günümüze ulaşan kaynaklar, Caligula'nın zalimliği ve var olduğu iddia edilen deliliği üzerine anlatılan anekdotlara odaklanmışlar. Bu kaynaklar, özellikle Suetonius'un kaynakları sansasyonel ve abartılı oldukları iddia edilmiştir. Bundan dolayı bazı modern araştırmacılar arasında bir tartışma konusu olmuştur.
Ben ise Caligula'nın gerçekten zalim olduğuna eminim; kendi muhafızları tarafından bu şekilde katledilmesi, hakkında yazılanların doğruluğunu kanıtlar nitelikte. Ama ruh sağlığının ortaya döktüğü zararlar; hem kendisi hem de ülkesi için potansiyel bir sorun haline geldiyse, bir yerde tutulup tedavi edilmesine olanak sağlanabilirdi. Ve bu sırada, olan masum insanlara olmazdı diye düşünüyorum. O sırada amcası Claudius da Roma'yı vekaleten yönetebilirdi belki. Şu an bizler de bu zalimliği dilimize pelesenk etmemiş olurduk.
Kaynak:
All About History Dergisi, 2021, Kasım-Aralık Sayı:7
Yorum Bırakın