C. Wright Mills: Sosyolojik İmgelem

C. Wright Mills: Sosyolojik İmgelem
  • 4
    0
    2
    2
  • C. Wright Mills ve Sosyolojik İmgelem

    ''Kişisel dertlerin birçoğu genel sorunlar üzerinden anlaşılmalıdır.'' -Charles Wright Mills 

    Mills'e göre; sıradan insanlar dertlerini bir bütün olarak toplumun sorunlarıyla ilişkilendirmez. ''Sosyolojik hayalgücü'' yani sosyolojik imgelem bu bağı kavrayabilir ve sosyal problemleri çözerek bireysel hayatları dönüştürebilir. Bireysel-sosyal bağlantıları objektif olarak ortaya koymak için bilgilerini kullanmak sosyal bilimcilerin ahlaki görevidir. (Sosyoloji Kitabı syf:47). 

    O, bireyin ve toplumun birbirlerinden bağımsız bir şekilde anlaşılamayacağını savunmaktadır. ''Ne bireyin hayatı toplumun tarihinden, ne de toplumun tarihi bireyin hayatından ayrı olarak anlaşılabilir.''

    En önemli eserlerinin arasında; İktidardaki Yeni Adamlar: Amerika'nın İşçi Önderleri (1948), İktidar Seçkinleri (1956), Toplumbilimsel Düşün (1959) yer almaktadır.

    Sosyolojik imgelem kısaca kişisel sorunlarımızı toplumsal meseleler bağlamında anlamlandırmamıza yardımcı olmaktadır. Sosyolojik imgelemenin babası olarak geçen Mills, 20.yüzyılın ortalarında bu düşünme alanı üzerinde çeşitli yorumlamalarda bulunmuştur. O dönemdeki diğer sosyologlar bireysel sorunları incelemektense, sadece sisteme odaklanmışlardır. Mills ise toplumu anlamak için bunun ile yetinemeyeceğimizi, toplumu bir dizi sistemden ibaret göremeyeceğimizi savunmuştur. Ona göre bu sistemlerin içinde yer alan bireyin rolü de göz önüne alınmalıdır.

    Birey kendisi dışındaki dünyada olup bitenleri anlamaya ihtiyaç duymaktadır. Sosyolojik imgelem yeteneğine sahip olabilen birey, toplumbilimsel bir bakış açısı kazanarak olaylar karşısında farklı perspektifleri anlayabilmekte ve hayatına uygulayabilmektedir. 

    “Toplumbilimsel düşün yeteneğine sahip olanlar, tarihsel dönemlere ve bu dönemlerin olgularına, bunların değişik ve çok sayıdaki insanın iç yaşam ve dışsal kariyerleri açısından taşıdığı anlamlar yönünden bakabilme yeteneği kazanmışlardır. Toplumbilimsel düşün yeteneğine sahip olanlar, insanların yaşadıkları gündelik hayatın keşmekeşi içinde kendi toplumsal konumları hakkında nasıl yanlış ve yanıltıcı bir bilinçsizlik içinde bulunduklarını göz önünde tutmak gerektiğini bilirler” (Mills, 2000: 15)

    Anlamlı bir yaşam sürmek adına gerekli bir perspektif sunan sosyolojik imgelem, sağlıklı bir toplum için her bireyin sahip olması gereken özelliklerden biri olmalıdır. Sorunlarla mücadele edebilmek, sorunun kaynağını iyi anlamakla başlamaktadır. Mills de bunu şu şekilde destekler: “Toplumbilimsel düşünce yeteneğinin varlığını gösteren en önemli belirtken, karşılaşılan sorunları bireyin dar yaşam ortamının sorunları olarak gören anlayış ile bu sorunları toplumsal yapının kamusal sorunları olarak ele alan anlayış arasındaki farklılıktır” (Mills, 2000: 20). Örneğin, birden çok kişinin işsiz olduğu bir toplumda işsizlik sorununun kişisel değil toplumsal bir sorun olduğunu, bu nedenle çözümü için de kişisel olanak ve beceriler üzerinde durmanın yeterli olmayacağını sosyolojik imgelemle biliriz (Mills, 2000: 21). 

    Sosyolojik imgelem, tarih ile yaşam öyküsünü ve toplumsal bağlamda bu ikisi arasında kurulan ilişkileri kavramamızı sağlar. Bireysel ölçeğin en uzağında yaşanan dönüşümler ile insanın en mahrem özellikleri arasında gezinme ve bu ikisi arasındaki ilişkileri anlama becerisidir. Toplumsal yapı düşüncesinin farkına varabilmek ve bunu duyarlılıkla kullanmak, çok çeşitli ortamlar arasındaki bu bağları izleyebilmek, sosyolojik imgeleme sahip olmak demektir. 

    Toplumsal sorunları anlamak için gerekli olan sosyolojik bakış açısı sosyolojik imgeleme ile kazanılır. Kişisel sorunlarımız; aile ilişkileri, arkadaş ilişkileri, iş arkadaşları gibi topluluk gruplarıyla olan iletişimimizi içerirken; kamusal meseleler bireyin kontrolü dışında gerçekleşir. Yoksulluk, işsizlik, ırkçılık, cinsiyetçilik gibi problemlerin temelinde kişisel sorunların artması yer almaktadır. Kişisel sorunlar arttıkça toplumsal sorunlar, toplumsal sorunlar arttıkça kişisel sorunlar artabilmektedir. Bu ikisi birbirinden bağımsız düşünülemez ve birlikte korelasyon gösterirler. 

    Örneğin; iyi yönetilen bir toplumun bireyleri toplumsal sorunu çok olan bir topluma göre daha refah ve mutlu bir yaşantı sürecektir. Bunu kavrayabilmemiz içinse sosyolojik imgeleme sahip olmamız gerekmektedir. 

    Özetle

    Toplumu, toplumun değişen yapısını, toplumun geçmişini ve gelişimini, bireyseldeki sosyali anlamamız için gerekli bir yol göstericidir. Neden-nasıl sorgulamasında bireylere ışık tutan bir perspektiftir. Kültürün bireydeki yansımalarını kavrayabilmemizi sağlar. Kişisel problemlerin ardındaki toplumsalı bulmamıza ve gerçeği görmemize yarayan bir yaklaşımdır.  

    Ailevi problemlerimizin, kariyer problemlerimizin, korkularımızın, hastalıklarımızın, intiharlarımızın ardında toplumsal nedenler bulunmaktadır. Sosyolojik imgelem ''her şey toplumsaldır.'' önermesini destekler ve bu önermeyi anlamamıza, çözüme ulaşabilmemize yardımcı olur. 

     

    Yararlanılan Kaynaklar:

    The Sociology Book, 46-47, Dorling Kindersley Limited, London, United Kingdom, 2015.

    https://www.nu.edu/resources/what-is-sociological-imagination/ (Erişim Tarihi: 14.01.2022 14:06).

    https://www.felsefe.gen.tr/charles-wright-mills-ve-sosyolojik-imgelem/ (Erişim Tarihi: 14.01.2022 14:06). 

     

     


    Yorumlar (2)
    • Keşke herkes bu bakış açısına sahip olabilse, harika bir yazı.

      • Teşekkürler!

        Yorum Bırakın

        Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.