İnsanlık, Ters Yöne Evrimleşiyor Olabilir Mi? İdiocracy Film Analizi

İnsanlık, Ters Yöne Evrimleşiyor Olabilir Mi? İdiocracy Film Analizi
  • 8
    0
    0
    0
  •  Film, evrim üzerine bir konuşma ile başlamaktadır. Genel olarak da odak konuları evrim, tüketim ve gelecekte bizleri nelerin beklediği ile ilgilidir. Filmin ismi olan idiokrasi de aptalların yönetimde olduğu devlet düzenini ifade eden bir kavramdır. Gelecekte aptallaşan bir toplum ve aptalların yönettiği bir devlet düzenini yaşayabilme ihtimalimizi bilimkurgu tarzında sorgulamaktadır. Film ilk sahnesindeki konuşmasında izleyiciye bir soru yöneltmektedir. Evrim sırasında güçlü ve zeki olanlar hayatta kalmaktaydı. Bu nedenle gelecekte çok daha zeki, gelişmiş ve üstün teknolojileri üreten bir insan nesli tahayyül edilmekteydi. Peki neden insan nesli gittikçe aptallaşıyor? 

     Bu noktada ben evrime ve tarihe farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum. Evrim konusu tartışmaya açıldığında homo sapienslerin çok daha zeki ve güçlü olduğu için neandertalleri öldürdüğü ve bu nedenle günümüz insan neslinin homo sapienslerden türediği söylenmektedir. Ancak yeni yapılan araştırmalar ile neandertallerin de en az sapiensler kadar güçlü ve zeki olduğu ortaya çıkmıştır. Aslında, homo sapiens ile neandertallerin savaşında asıl meselenin homo sapienslerin, dil yeteneğinin daha gelişmiş olduğu ve bu nedenle daha iyi örgütlenebildikleri düşünülmektedir. Yani, evrimde mesele daha güçlü ve zeki olmak değil birliktelik ve örgütlenme becerisi olabilir. Çünkü dil varsa kültürel evrim de var demektir.

     Filmin sorusu üzerine ben de bazı sorular sormak istiyorum. Ters yöne doğru evrimleşiyor olabilir miyiz? İnsanlık olarak yanlış yöne gidiyor olabilir miyiz? Döngüsel tarih, insanlık tarihinin sürekli ilerleyen ve gelişen bir tarih çizgisi olduğu fikrini reddetmektedir. İnsanlığın farklı dönemlerde, farklı kültürlerde gelişip, teknoloji ürettiği ve bir çöküş yaşadığı fikrini kabul etmektedir. Günümüzde ise yaşadığımız kapitalist sürecin çöküş dönemine girmiş olabilir miyiz? 

     Türlerin kendi içerisinde evrimi noktasında zekânın gelişimi ve güç mutlaka önemli niteliklerdir. Doğanın, diğer türlerin ve hayvanların tehdidi karşısında türün korunabilmesi için önemli faktörlerdir. En önemli faktörlerden biri de örgütlenme becerisidir. Elbette bu noktada, daha gelişmiş insan nesilleri tahayyül edilebilir. Ancak insan doğaya hükmetti, tehditlerin gücü azaldı ve insan nesli gittikçe daha fazla çoğaldı. Bu noktada zekâ seviyesi düşük ve güçsüz insanların doğal seçilim ile azalmasına gerek kalmadı. Ve insan kitlelerini daha kolay yönetebilmek için kitlelerin önüne sunulacak bazı oyuncaklara ihtiyaç duyuldu. 

     Film, insan neslinin aptallaşmasının sebebini, aptalların daha çok, zekilerin daha az üremesi teziyle sunuyor. Ben ise insan neslinin aptallaşmasından, kapitalist sistemin ve tüketim kültürünün yararlandığı için olduğunu düşünüyorum. Tehditler ortadan kalktığında doğal seçilim ile elenmesine gerek kalmayan daha az zeki insan kitlesi tüketim sektörünün en önemli aracı haline geldi. Bu nedenle evrimde ihtiyaç duyulan nitelikler değişti. Zekâ ve gelişmişlik gibi niteliklerin yerini; güzellik, tüketim, cinsellik, eğlence ve ideoloji gibi nitelikler aldı. Örgütlenme noktasında ise evrimde, örgütlenme önemli bir faktör iken yeni sistemde örgütlenme bir tehdit haline geldi. Bu nedenle, bireyselleşme, kişisel çıkarlar ve kalabalıklar içindeki yalnızlıklar ortaya çıktı. Çünkü, örgütlenme kapitalist sistem ve tüketim kültürü karşısında bir sorgulama aracı, savunma mekanizması olarak kullanılabilir. Bu noktada diyalektik bir yapı ortaya çıktı. Aptal nesiller tüketim ve ideoloji tarafından araç olarak kullanıldıkça daha aptal nesiller artmaya devam edecektir. Filmde de bu diyalektik, tüm toplumun aptallaşması olarak karşımıza çıkmaktadır. 

     Filmde bu meselenin nasıl işlendiğine daha detaylı bakalım. 2000’lerin başında vasat seviyede kabul edilen asker bir erkek ve seks işçisi bir kadın, deney amacıyla 1 yıl sonra çözülmek üzere donduruluyor. Askeri bir amaç taşıyan bu deneyde askerlerin gelecek yıllarda kullanılabileceği düşünülüyor. İnternet ve bilgisayar gibi teknolojilerin de askeri amaçlar için kullanılmaya başlanması ve tüm dünyaya yayılması, bu deney ile ortak bir noktadır. Günümüzde de insanların dondurulması ve gelecek yıllarda çözülmesi bilim tarafından gündemde olan ve zenginlerin hizmetin sunulan bir deneydir. 

     Filmdeki denekler ise aksilikler ile 1 yıl sonra değil 2500’lü yıllarda çözülüyor ve farklı bir toplum yapısı ile karşılaşmaktadır. Yeni toplumsal düzende, idiokrasi hâkimdir. Herkes aptal olduğu için hiçbir meslek düzgün yerine getirilmiyor ve devleti aptallar yönetmektedir. Toplumun tamamı aptal olduğu için bunları önemsemiyor ve her şeyi kaba espriler ile karşılamaktadır. Herkes vasıfsız, aptal ve tüketici konumunda. İnsanların bileğinde, Ups kargo barkodundan uyarlanan bir barkod dövmesi var ve bu bireylerin kimliğini oluşturmaktadır. Her yerde kamera var ve barkod sistemi ile gözetleme yüksek seviyededir. 

     Tüketim ön planda olduğu için toplumu markalar, şirketler yönetmektedir. Her yerde marka logoları var ve her an, her cümlede reklam yapılmaktadır. Carl’s Jr ve Brawndo en büyük markalardır. Carl’s Jr, toplumun Mc’Donaldlaşmasını temsil ediyor ve enerji içeceği markası olan Brawndonun satış rakamları düşmemesi için su ortadan kalkmış ve tarımda sulama bile enerji içeceği ile yapılmaktadır. Tüketim, bireylerin cinsellik deneyimini bile değiştirerek yiyecek fetişini ön plana çıkarmaktadır. Bu toplumda her şey gösteri, eğlence ve tüketime dayalıdır. Ekonomi berbat durumda ve tüketimin bir sonucu olarak her yer çöp içerisindedir. Kültürel hiçbir üretim yok, sadece kalçanın gösterildiği bir film yapılıyor ve bununla eğlenilmektedir. İnsanlar arasında iletişim yok, yanlış inançlar yaygın ve toplum her an galeyana gelmektedir. Zeki cümleler kuran kişiler ile homo diye alay edilmekte ve bu da geçmişte yaşayan insanlardan ilkel diye bahsedilmesine benzemektedir.

     Filmde bugünün vasat insanı, geleceğin en zeki insanı konumuna geliyor ve gelecekte işleri yoluna koyabilecek konumda gösteriliyor. Bu bilimkurgu filmi bize şunu sorgulatıyor, günümüzdeki tüketim ve izleme kültürü insanları aptallaştırıyor olabilir mi? Orta çağda insanları yöneten ideoloji din iken günümüzde bu ideoloji yeni din haline gelen bilim ve teknoloji ile yer değiştirmektedir. İzleme kültürü aşırı gelişmiş durumda ve insanlar okumayı ve beynini kullanacakları aktiviteleri tercih etmemektedir. İzleme kültüründe ise yapılan içerikler giderek güldürüye evrilmekte ve vasatlaşmaktadır. Böylece insan zekâsını geliştirecek unsurlar azalmakta ve çoğunluk için konuştuğumuzdan dolayı insan zekâsı geriye doğru evrilmektedir. Sosyal medya, izleme kültürü ve giderek artan tüketim insan nesli için yeni bir dönem ve bunun sonuçlarını gelecekte göreceğiz. Toplumun bu filmdeki perspektife dönüşmemesi ve insan zekâsının geriye evrilmemesi için bu unsurların önemine dikkat edilmelidir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.