Küreselleşme ve Toplumun Mc'Donaldlaşması

Küreselleşme ve Toplumun Mc'Donaldlaşması
  • 13
    0
    1
    1
  •  1940 yılında kurulan ve şu an dünyanın her yerine yayılan firma artık bir ikon haline gelmiştir. Sosyolog George Ritzer, ‘Toplumun McDonaldlaştırılması’ adlı eseri bu firmanın nasıl büyüdüğünü, özelliklerini ve küreselleşme ile bağlantısını araştırmaktadır. Bu firmanın 4 temel özelliği vardır. Verimlilik, hesaplanabilirlik, öngörülebilirlik, kontrol (rasyonellik). Bu özellikler firmaya değişmezlik, güvenilirlik ve aşinalık gibi unsurları kazandırır. 

     Verimlilik ilkesi ile firma müşterilerine zamandan verim sunar. Koşuşturarak yaşadıkları kent hayatında yemeğe çok hızlı ulaşabilirler. Kasiyer ile görüşmeleri standart birkaç kelimeden oluştuğu için çok verimlidir. Ayrıca çalışanlar da verimli olmalı, örgütsel düzenleme ve kuralları en hızlı şekilde yerine getirmelidir. 
     Hesaplanabilirlik ilkesi ile firma nitelikten çok niceliğe önem vermektedir. Zaman ve mekân hesaplanabilir. Az fiyata, büyük menü alınır ama en çok firma kazanır. Hızlı yiyecek ile zaman kazanmanın niceliği yemeğin niteliğine eşit tutulur. Çalışanlar için de durum aynıdır. Yaptıkları işin niteliği hiç değişmez ve onlar da az para karşılığında daha çok ve daha hızlı iş yapmaya odaklanırlar.
     Öngörülebilirlik ilkesi ile firma tahmin edilebilir bir hizmet sunar. Zaman ve mekân değişebilir ancak sunulan hizmet, yiyeceklerin tadı, hazırlanan süre hep aynıdır. Beklenmedik şeyler olmaz. Mağaza içinde her şey olması gereken yerdedir. Çalışanlar için de yapacakları, söyleyecekleri belirlidir ve senaryoya dayalı bir alışveriş vardır.
     Kontrol ilkesi ile tüm süreç rasyonel ilerler. Denetim yüksektir. Kontrol etme gücü yiyecek makinelerinin elindedir. Bu da süreci insanlıktan uzaklaştırıcı kılar. Gelecekte ise insana hiç ihtiyaç kalmayabilir. Süreç insanların hızlıca yemeğini yiyip gitmesi ve yeni müşterinin gelmesi üzerine kuruludur. Tüm mağazanın dizaynı bunun üzerine kuruludur.

     Standart iş, standart menü, hızlı yiyecek, standart mağazalar söz konusudur ve bu kültür tüm dünyaya yayılmıştır ve aynıdır. Bir anlamda kültürel yayılmacılık örneğidir. İnsanlıktan uzaklaştırıcı ve insan niteliklerinin tümünün önemsiz olma durumu vardır. Çalışanlar ve tüketiciler bir yabancılaşma içindedir. Fast-food sistemi rasyonelleşme ve modernitenin ilkeleri ile uyumlu bir sistem. Küresel bir meta zinciri.

     McDonald bir ikon olma durumundadır. Diğer markalar, şirketler, giyinme ve yeme-içme alışkanlıkları için aynı sistem geçerlidir. Küresel bir kültürel homojenleşme söz konusudur. Bu kültür ise, reklamlar, filmler ya da ideolojiler ile insanlara özendirilmektedir.

     İngiliz sosyolog John Tomlinson, bu markanın bir küreselleşme değil, küyerelleşme olduğunu savunmaktadır. Örnek olarak ise Hindistan’da menülere vejetaryen hamburger eklenmesini gösteriyor. Bana göre bu adım, yerel kültürlere önem verme değil, et yemeyen insanları da bu kültüre adapte etmenin bir yoludur. Genel fast-food kültürüne bir etkisi yoktur.
     Fast-food bir yemek çeşidinden ibaret değildir. McDonaldlaşma ile hızlı yeme, hızlı düşünme, hızlı yaşama gibi birçok alışkanlık özellikle kentlerde yaşanmakta ve tüm dünyaya yayılmaktadır. Küçük bölgelerde tüketilmesinin sebebi ise kültürel emperyalizm sonucunda bir öykünme, özendirme olabilir.
     McDonaldlaşma sadece restoran işletmeciliğini değil aynı zamanda eğitim, çalışma yaşamı, sağlık, seyahat, boş zaman, beslenme, siyaset, aile gibi toplumun her yönünü etkilemektedir (Giddens, 2015: 57).

     Fast-food’un, şekerin ve paketli gıdaların zararları son dönemlerde daha iyi anlaşılmıştır. Alternatif olarak, Slowfood, Terra Madre gibi akımlar ortaya çıkmıştır. Bu akımlar yerelliği, az tüketmeyi, üretmeyi, yatay örgütlenmeleri, yeşil ya da feminist ekonomileri, imece üsûlünü, sağlıklı olmayı ve doğayı korumayı vurgulamaktadır. Yavaş yemek, yavaş düşünmek, yavaş yaşamak ve yavaş pişirmek ise temel ilkeleridir.  Yemek açısından bakıldığında ise yerel lezzetleri, farklı yemekleri, değişik pişirme şekillerine önem vermektedirler.

    •Banksy adlı graffiti sanatçısı sosyal, kültürel ve siyasi anlamda bir çok konuyu eleştirmesi ile tanınır. McDonald’s için yaptığı eserlerden bazıları:

     

     

     Belgesel Tavsiyesi: Founder belgeseli, McDonald kardeşlerin işbölümünü firmaya göre kurgulamaları ve hırs ile bu markayı kurmaları anlatılmaktadır. Ray Kroc’un firmayi satın alması ve fast-food restoran zincirini genişletmesinin hikayasi anlatılmaktadır. 

    KAYNAKÇA:

    RİTZER, George ve STEPNISKY, Jeffery (2018), Modern Sosyoloji Kuramları, çev. Himmet Hülür, 2. Baskı, De Ki Basım Yayım: Ankara.
    RİTZER, George (2015), “Toplumun McDonaldlaşması: Çağdaş Toplumsal Yaşamın Değişen Karakteri”, Sosyoloji, Ed.Anthony Giddens, 5.Baskı, Say Yayınları: İstanbul, s.57-65.
    RİTZER, George (2017), “McDonaldlaştırma Toplumun Neredeyse Her Yönünü Etkiler”, Sosyoloji Kitabı, Ed.Sam Atkinson, 2.Baskı, Alfa Yayınları: İstanbul, s.120-123.


    Yorumlar (1)
    • McDoktorlar, McÜniversiteler, McDişçiker gibi farklı dinamiklere de değinseydiniz keşke

      Yorum Bırakın

      Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.