Yaşamı değerli kılan çeşitliliktir elbette ama bu nokta bir problematik, bir çıkmaz sokak ile karşı karşıyayız: anlam! Binlerce farklı kültür, coğrafya, sayısız zekâ türü, seviyesi ve algılayış biçimi; yaşam tarzı, inançlar vs. gibi sayısız parametreye sahibiz. Bu parametreler ışığında, ileti, bağlamından kopuyor ve bir süpernova patlaması gibi milyonlarca anlam parçacığına dönüşüyor. Bu bağlamda herhangi bir bilgiyi, konuyu, olguyu net, yalın ve direkt anladığını iddia etmek büyük bir hadsizlik gibi görünüyor.
Çeşitlilik havuzunda "bilgi- yüksek kapasiteli" insan eşleşmesi, doğal bir süreç olarak devam etse de ezici bir çoğunluğun algılama eşiğinin düşük olduğunu gözlemleyebiliriz. Bu algılama eşiği düşük insanlar sebebiyle gerçeğe ulaşmaya çalışan yüksek kapasiteli insanlar, hedeflerine ulaşamadığı gibi yüzyıllardır susturuluyor, yaşama hakkı tanınmıyor ve çoğunlukla yok edilmeye çalışılıyor. Tarihte bunun sayısız örneğine rastlamamız pek mümkündür. Burada bir başka problematik ile karşı karşıyayız: Gerçekten gezegenimizin bu kadar çok insana ihtiyacı var mı?
Fahrettin Salih Şentürk.
Antalya.
7 Ağustos 2021.
Yorum Bırakın