Sadako ve Kâğıttan Bin Turna Kuşu

Sadako ve Kâğıttan Bin Turna Kuşu
  • 0
    0
    0
    0
  • Turnalar göçebe kuşlardır. Çiftler halinde yaşarlar ve tek eşli bir hayat sürerler. Eğer bir avcı bir gün turnanın birini vurursa ya da turna çiftlerinden biri ölürse geride kalan turna yaşamaya devam etmez, ölümü seçer ve eşinin başında bekleyerek kendini açlıktan öldürür. Edebiyatta bir metafordur. Şiirlerde, Türk halk hikâyelerinde ve türkülerde sıkça adı geçer. Genellikle sevgiliye haber götüren kuş anlamında kullanılır. İslamiyet öncesi Türk inanışlarında Gök Tanrı dışındaki ilahlardan biri olarak kabul edilmiştir. Geçiş dönemindeki ilk İslami eserlerde, Divan-ı Lügat'it Türk, Kutadgu Bilig, Atabet’ül Hakayık ve Dede Korkut Hikâyelerinde, turna motifine rastlarız. Anadolu’da yaygın bir inanışa göre turnalar; uğur, bereket, mutluluk ve refahın simgesi olan kutsal hayvanlar sayıldığı gibi, saflığın, temizliğin, dürüstlüğün, vefanın, sadakatin, sabrın, sevginin, onurun, özgürlüğün de simgesidirler. Bu nedenle insanlar genelde onlara ilişmez, yuvalarını bozmaz ve de kanını dökmez. Anadolu’da turna avlandığı taktirde avcısına felaketler getireceğinin inancı yaygındı. Turnaların konduğu tarlaya bereket getirdiğine inanılır. Göbekli Tepe’deki dikilitaşların üzerinde en çok bulunan hayvan motiflerinden birisidir. Anadolu’da çok yaygın bir motif olan Turna hakkındaki en eski bilgi, Göbekli Tepe’den sonra, Çatalhöyük’de (Neolitik Dönem – Konya) bulunmaktadır. Kerpiç evlerinin arasında turna kanatları bulunmuştur. Alevi ve Bektaşi kültüründe ise turna, aynı Uzakdoğu kültüründe de olduğu gibi Tanrı’nın yeryüzündeki tecili olarak görülür. Bektaşilikte Hz. Ali ile ilişkilendirilen turna bu sebeple kutsaldır. Hatta semahlardan birine de turna adı verilmiştir. Turna Semahı, turnanın uçuşunu görselleştirir. Turnanın uçuşunu andıran hareketlerle semah dönülür ve bu şekilde Hak ile buluşulur. Turnanın sesinin Hz. Ali’nin sesine benzediğine ve turnanın uçarken Anadolu’nun bir ucundan diğerine selam taşıdığına inanılır. Ölümden sonra gökyüzüne yükselen ruhun burada turna suretine büründüğüne ve bu surette gökyüzünde süzüldüğüne inanılmıştır. Bu su kuşu, Mısır hiyerogliflerinde, yazının icatçısı Toth’un sembolüdür. Eski Yunan’da Hermes, Hristiyanlarda Enok olduğu iddia edilir. Zerdüştlük’de Hürmüz, Roma’da Apollon, turna kuşu ile sembolize edilir. Turna evcilleştirildiği zaman sahibinin evine çok çabuk alışır ve evdeki insanlarla dost olur. Buna karşılık kendisine kötü muamele edilecek olursa, o kötülüğü çok uzun zaman unutmazmış. Turna kuşu hakkında bir sürü hikâye olsa da bunlardan en çok bilineni Sadako’nun hikâyesidir.


    Sadako ve Kâğıttan Bin Turna Kuşu

    Japonya’ya atom bombası atıldığı zaman 2 yaşında bir kız olan Sadako, 12 yaşına geldiğinde atom bombası etkileri sonucu maruz kaldığı radyasyonun da etkisiyle kansere yakalanır ve hastaneye yatırılır. Hastaneye yatırılan küçük kızın durumu ümitsizdir. Doktorlar, her gün ölecek gözüyle baktığı bu ufak kızı, sürekli hastanenin koridorlarında koşarken, zıplarken buluyorlarmış. Küçük kızın hastanedeki en sevdiği hasta kendisi gibi kanser olan 80 yaşındaki sevimli yaşlı bir kadınmış. Küçük Japon kızı, ölüm döşeğindeki bu kadını bir an olsun yalnız bırakmazmış fakat bir gün yaşlı kadının yanına gittiğinde durumunun iyice ağırlaştığını görmüş. Ölmek üzere olan yaşlı kadın “Artık benim için çok geç fakat bizim inanışımıza göre kim kâğıttan 1000 tane turna kuşu yaparsa, her isteği kabul olur. Ben yapamadım, sen yap kurtul” demiş. Küçük Japon kızı, yaşlı kadının ölümüne çok üzülmüş fakat yaşlı kadının dediğini aklından çıkarmamış ve bir an önce kâğıttan turna kuşu yapma işine koyulmuş. Japon sanatı olan origamiyle kâğıttan turna kuşları yapmaya başlayan küçük kız, her gün neşe içinde çok hızlı bir şekilde turna kuşları yapıyormuş fakat ilerleyen hastalık süreciyle birlikte güçten kesilmiş. Kolunu bile kıpırdatamayan küçük kız, artık turna kuşu yapamaz olmuş. Hayattaki son saatlerine kadar 644 tane turna kuşu yapabilmiş. Bu olay yerel ve dünya basınında büyük yankı uyandırmış. Olayı duyan herkes hastaneye binlerce kâğıttan turna kuşu yapıp yollamış. Hastanedeki hemşireler ve hasta bakıcılar odaya girdiklerinde küçük kızı yatağında cansız bir şekilde yüzünde bir gülümsemeyle bulmuşlar. Küçük kızın ölümünden aylar sonra bile hastaneye, kâğıttan turna kuşu gönderilmiş. Sayısı milyonları bulan turna kuşları Japonya’da bir müzede sergileniyor. Küçük kızın arkadaşları eksik kalan 356 adet kâğıttan turna kuşunu tamamlayıp, 1000 adet kâğıttan turna kuşuyla birlikte gömmüşler. Bu olaydan beridir turna kuşu, barışın ve nükleer silahsızlanmanın simgesi olmuştur. Ayrıca Sadako Sasaki’nin anısına, Hiroşima ve ABD’de heykel ve anıt bulunmaktadır.





    Kaynakça:

    ansiklopedikbilgiler.com

    kulturveyasam.com

    akademyadergisi.com


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.