Edebiyatın Radikal Yüzü "Fransız Yeni Roman" Dalgası

Edebiyatın Radikal Yüzü "Fransız Yeni Roman" Dalgası
  • 0
    1
    0
    0
  • Fransız yeni roman akımı, 1950’den sonra Fransa’da edebiyatta ortaya çıkan radikal bir roman yazım ekolü. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşanan bu dönemde o güne kadar gelen roman anlayışı sarsılır ve kalıplaşmış bütün roman teknikleri yerle bir edilir. Edebiyatta ortaya çıkan bu radikal yeniliğin sinemadaki simetrisi ise yeni dalga olarak adlandırılan sinematik akım. Detaylarına geçmeden önce bu anlayışın Fransa’da ortaya çıktığını fakat sonrasında diğer ülke edebiyatlarına da yayıldığını söylemek gerekir. Hatta bu türün en başarılı örneklerini Güney Amerika kökenli yazarların verdiğini iddia etmek yanlış olmaz. Fransız yeni roman akımı aynı zamanda Georges Perec ve İtalo Calvino gibi iki dev ismin başını çektiği Oulipo Grubu ile de bağlantılı. Fakat yazının dallanıp budaklanmaması için Oulipo Grubu’na değinmeyip sadece tıpkı Fransız yeni roman akımı  gibi dil ve edebiyatta yıkıcı yenlikler peşinde olduklarını ve sınırları ortadan kaldırmayı amaçladıklarını söylemekle yetineceğim.

    Fransız yeni roman akımının diğer isimleri modern roman, avangard roman, anti-roman ve arşi-roman, bazı kullanımlarda ise deneysel roman. Yapılan yeniliklerin formatı veya bir arayışın sonucu olduğu düşünüldüğünde deneysel roman kavramını bu anlayış için  kullanmak çok da yanlış olmaz. Diğer yandan “anti” ön ekinin kullanımı ise geleneksel roman anlayışına bir tepki olmasının getirdiği bir kullanım. Aslında sınır çizen bir kullanım. Çünkü yeni roman, romana “anti” bir hareket değil geleneksel romana “anti” bir hareket. Anti-roman kavramının bu noktada hassasiyetle kullanılması gerekir.

    Fransız yeni roman anlayışı büyük yıkımlar yaratan bir savaşın ardından ortaya çıkan bunalımın ve modernleşme kaygılarının belirmeye başladığı bir ortamda doğar. Hem bireyin eski dünyadan kopuşu hem de geleceğin edebiyat tasarımı bu akımı doğurdu denebilir. Yaşanan yıkımın da etkisiyle sanatçılar eski dünyaya ait olan geleneksel roman anlayışına başkaldırır. Carlos Fuentes’in ifadesiyle “sıkıcı biçimde klasik”tir o güne dek gelen roman anlayışı. Geleneksel roman, hem eski dünyaya ait olması hem de geleceğin modern insanının açmazlarını anlatmada yetersiz olduğu gerekçesiyle yeni roman anlayışını savunan yazarlarca tahrip edilir. Kısaca roman sanatının sınırları tam anlamıyla zorlanır. Özet olarak yeni roman akımı, romanın modernleştirme çabasıdır.

    Fransız yeni roman akımı, anlatım biçiminden zamanın kullanımına, nesnelerin kompozisyonundan karakter ideallerine dek pek çok konuda geleneksel romandan ayrılır. Bu akımda elle tutulur bir olay örgüsü olmaz örneğin. Olsa bile derli toplu ve zamansal olarak kronolojik bir olay örgüsüne rastlanmaz.

    Zaman kullanımı da alışılagelmişin dışında. Aynı paragraf içerisinde anlatı zamanın bir anda değiştiği, geri dönüşler veya ileri sıçrayışlar yapıldığı görülür. Bu durum göz önüne alındığında zamanın bütünselliği, geçmiş ile geleceğin pek de birbirinden ayrı olmadığı ve şimdide eriyip birleştiği söylenebilir. Bu noktada bu zaman anlayışının Bergson felsefesine veya Ahmet Hamdi Tanpınar’ın zaman anlayışına paralel olduğunu söylemek yanlış olmaz. Tanpınar’ın deyişiyle zaman “parçalanmaz bir anın yekpare akışı”dır çünkü.

    Fransız yeni roman anlayışı bir yanıyla da detaylar akımı. Bu anlayışla yazılan romanlarda olaylar veya karakterler kadar detaylar ve nesneler de önemli yer tutar. Uzun uzadıya karakterlerin nesnelerle olan münasebetleri anlatılır, nesneler üzerinden çıkarımlar yapılır, nesneler adeta birer canlı karakter gibi ele alınır. Ek olarak okur üstkurmaca ve metinlerarasılık gibi postmodern roman tekniklerine de rastlayabilir.

    Özet olarak Fransız yeni roman akımı radikal yenilikler getiren, romanın sınırlarını zorlayan, okur açısından okuması belki zor ama bir o kadar da keyif veren, edebiyatın zirvesini temsil eden bir akımdır. Temsilcileri arasında ise James Joyce, İtalo Calvino, Julio Cortazar, Vladimir Nabokov, Samuel Beckett, Carlos Fuentes, Virginia Woolf ve Roberto Bolano sayılabilir.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.