Dünya Tarihinin Akışını Değiştiren 10 Kadın

Dünya Tarihinin Akışını Değiştiren 10 Kadın
  • 1
    0
    0
    0
  • Güçlü kadın kimdir? 

    Aslında her kadın güçlüdür. Kadın olmak zordur bir kere çünkü kadın doğarsın. Hayat mücadelen, doğduğunda başlar. ''Sen kızsın, olmaz'' diye başlar her şey. Biraz kısıtlama biraz baskıyla yavaş yavaş hayattan soyutlanmak isteniriz aslında. Öyle bir an gelir ki kabuklarından kurtulur ve yeniden doğmak için uğraşırsın. Önünü kesmek isteyen olur, engeller koyan olur. ''Pes et'' derler. ''Sen kadınsın bir kere ne işin var bu işlerle'' derler. ''Kız başına kalkışma o işlere'' derler. Derler. Derler. Derler....

    Kulak verme kimseye kalbinin sesini dinle, harekete geç. PES ETME....

    İşte o pes etmeyen, azim edip başarmak için ant içmiş, dünyayı yerinden oynatan kadınları sizler için araştırdım.

    SAPPHO

    Nerede olursan ol Sappho, tanrılara denk biri olarak selamlıyoruz seni

    Şarkıların, o ölümsüz kızların, hala bizimle

    Tarihin ilk kadın edebiyatçısı ve Antik Yunan lirik şairidir. Afrodit'in Rahibesi olarak da bilinir. Şiir dilindeki derinlik muazzam betimleme ve tasfirler Yunan halkını derinden etkilemiş ve şiirleri bütün şairleri geride bırakarak yüzyıllar boyunca okunmuştur. Eserlerinde kadınlardan bahsetmiş, kadınlara şiir yazma, şarkı söyleme ve lir öğretmiştir. İlahi ve şarkı sözleri de yazdığı düşünülmektedir. Hakkında çok az bilgi sahibi olsak da şiirlerinde kendisinden bahsetmiştir. Biz de kendisini şiirlerinden tanımaya çalışmaktayız.

    JEANNE D'ARC

    Yüzyıl Savaşlarının en yoğun dönemlerinde ailesiyle göç etmek zorunda kalan Jeanne kafasında bazı sesler duyar ve sesler kralla konuşması gerektiğini ve yol göstermesini söyler. Jeanne kralla konuşmak ve savaşa katılmak için erkek kılığına girer. Kralla konuşma isteği reddedilen 17 yaşındaki Jeanne kendisinin tanrı tarafından gönderildiğini bir ulak olduğunu ve Kral Döfen'e taç giydirmesi gerektiğini ve kralın Jeanne D'arc'a bir ordu verip savaşı kazanacaklarını söyler. Bunun üzerine kralın huzuruna kabul edilir. O dönemdeki hayat şartlarına göre insanların tanrı ile iletişime geçebileceğini, cadı, büyücü olabileceği düşüncesine kapılmışlardır. Kadın düşmanlığı yaygın olan Orta Çağ Avrupası'nda erkek kılığına girmiş olmak bile tanrıya hakaret sayılıyordu. Jeanne D'Arc'a inanmayan bazı insanlar kanıt istemişler ve kanıt olarak D'arc bir ordu istemiştir.

    Yedi aylık kuşatmanın ardından Jeanne D'Arc beyaz bayrağı ile dört günde Orlenas'ı kurtarmış. Bu zafer, onun tanrının gönderdiğine dair bir kanıt olarak nitelendirilmişti. Ardından diğer savaşlara katıldığı esnada pervasızca hareket ettiği ve bir tatar yayının kalçasına isabet ederek yaralanmasına sebep olmuştur. Çok fazla kayıp verilen bu savaşta D'arc kralın gözünden düşmüştür. Kral yanlıları Jeanne'nin savşata yer almasını istememişler ve bir şeytan olarak nitelendirmişlerdir. Son savaşına da katılan Jeanne, Paris kuşatmasını kaybederek esir düşmüş, şeytanın elçisi olduğunu düşünerek halk idamını istemiş ve idamı kabul edilmiştir. Ancak savaş bittikten üç yıl sonra 1456'da Papa III. Callistus'un yönettiği ikinci mahkemede aklanmıştır.

    KLEOPATRA

    Dünya tarihinde en çok kendinden söz ettiren ve en güçlü kadınlar arasında yer alan Kleopatra aslen Yunandır. Babası öldüğünde 18 yaşında tahta çıkmış ve Mısır kraliçesi olarak tahta geçmiştir. O dönemler Mısır'a hakim olan Yunanlılar soylarının ve iktidarın devamlılığı için kardeşi Ptolemaios ile evlenmişti. Mısır halkıyla yakın olmak adına kendini Mısır dinine yönlendirmişti. Kardeşiyle arası açılan ve sürgün edilen Kleopatra Sezar'a aşık olur ve bir halı içerisinde Sezar'ın sarayına girer ve Sezar' kendine aşık eder. Sezar ile birlikte Mısır'ı kardeşinin elinden alarak Mısır'a yeniden hakim olur. Kendisini bir kobra yılanına sokturarak intihar ettiği öne sürülmektedir.

    I. ELİZABETH

    İngiltere, İrlanda ve sembolik olarak da Fransa Kraliçesidir.

    Teninin fazla beyaz olması nedeniyle hayalet olduğu düşünülmüş ve öldürülmek istenmiştir. Annesi Kraliçe Anne Boleyn buna izin vermemiştir. Annesi zina gerekçesiyle idam edilmiş ve gayri meşru evlatdurumuna düşerek tahta çıkma ihtimalini kaybetmiştir. Babası VII. Henry yeniden evlenmiş ve bu sayede yeniden taht varisi olabilmiştir. I.Elizabeth'e iftira atılarak arasında ilişki olduğu düşünülen Thomas Seymour idam edilmiş ve Elizabeth kendini aklamak için beş kez Kitab-ı Mukaddes'e el basarak yemin etmiştir. Protestan olarak tahta çıkan Elizabeth bir çok yenilik yapmış ve bir çok suikastan sağ kurtulmuştur. Kraliçe Mary'nin kocası II. Felipe Elizabeth ile evlenmek istemiştir fakat Elizabeth'in çocukluk aşkı olan Robert Dudly'i unutamamış ve evlenmemişlerdir. Hayatı boyunca evlenmeyen Elizabeth ''Bakire Kraliçe''olarak da bilinir.

    HÜRREM SULTAN

    Lehistan Krallığı sınırları içinde yaşamış ve küçük yaşlarda köle olarak Topkapı Sarayına getirilmiştir. Asıl adı ''Roxelana'' olarak bilinen Hürrem Sultan Osmanlı İmparatorluğunun onuncu padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ın eşidir. Siyaset ve devlet işleriyle ilgilenmiş ''Kadınlar Saltanatı'' devrini başlatmıştır. Osmanlı sultanları arasında en güçlüsü olarak bilinmektedir. Osmanlı padişahları cariyelerine nikah kıyamazdı ve bu bozulmaz bir kuraldı. Fakat Kanuni ve Hürrem aşkı bu kuralı bozarak Hürem Sultanı resmi ve nikahlı karısı olarak ilan etti. Görkemli bir tören ile evlilikleri gerçekleşti ve sarayda büyük bir itibar kazanan Hürrem Sultan haremi yönetmeye başladı. Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatının ardından tahta Hürrem Sultan'ın oğlu II. Selim tahta geçmiştir.

    MARİE CURİE

    1903'de Nobel Fizik Ödülünü ve 1911'de Nobel Kimya Ödülünü alan ilk kadındır ve bu ödülü iki kez alan ilk insan olmuştur.

    Radyoloji biliminin kurucusudur. Fizikçi ve kimyagerdir.

    Bilime sunduğu katkılar ise; Uranyum ile yaptığı deneylerde radyoaktiviteyi keşfetmiş,

    Toryum'un radyoaktif özelliğini bulmuş,

    Radyum elementini keşfetmiş ve ayrıştırmıştır.

    Polonyumu keşfetmiştir.

    Sorbeonna Üniversitesinin ilk kadın profesörüdür.

    Radyoaktivite birimine ''Curie (Ci)'' denilmektedir.

    I. Dünya savaşında radyumun tıptaki önemine dikkat çekerek röntegen cihazları yaptı ve kızıyla beraber kadınlara ''x ışını teknolojisini'' öğretti. Bu esnada yüksek dozda radyoaktif ışına maruz kalmış ve kan kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir.

    Bu yüzden ona ''bilim için ölen kadın'' denildi.

    RAHİBE TERESA

    İnsan hakları aktivisti. Sosyal Hizmetler gönüllüsüdür. Yardımsever faaliyetlerinden dolayı 1979 yılında Nobel Barış Ödülü verilmiştir. 18 yaşında rahibe olmaya karar vermiş ve Hindistan'da misyonerlik çalışmalarına katılmıştır. Aslen Üsküplü olan Katolik bir aileden gelmektedir. Asıl adı Gonca Boyacı, vaftiz adı Agnes'dir. Vatikan da Hayırsever Misyonerler derneğini kurmuştur. 2016 yılında Papa Francius tarafından iki hastayı iyileştirdiği için azize mertebesine yükseltilmiştir. Azize mertebesine yükselmek için iki mucize yerine getirmiştir.

    Ölümünden sonra yaptığı çalışmalar eleştirilmiş, hristiyan olmayan toprakları hristiyanlaştırmak, kişilerin onayını almadan vaftiz ettiği, hristiyan tarikatlara üye topladığı söylenmektedir.

    MARGERAT THATCHER

    ''Demir Lady'' olarak bilinir ve İngiltere'de en uzun süre başkanlık yapan ve ülkenin ilk kadın başbakanıdır. 20. Yüzyılın en etkin siyasi figürü. Birleşik Krallığı yaptığı çalışmalarıyla etkilemiş, büyük işler başarmış ve büyük destek görmüştür. Ülke içindeki sol muhalefet'e karşı ve Doğu Bloğu ülkelerine karşı politikalarından dik duruşundan taviz vermemiş ve Demir Lady lakabını almıştır. Bütçe kısıntısı yapmak için okullarda 7-11 yaş arasındaki çocuklara ücretsiz süt dağıtımını kaldırdı ve ''Süt Hırsızı'' olarak anıldı. Vatandaşların gelir düzeyine bakılmaksızın ''Kelle Vergisi'' bir tür belediye vergisini gündeme getirerek koltuğu sallantıya düştü. İngiltere'nin en ciddi ve büyük sokak gösterilerine sebep olan bu olayla milletvekillerinin isyanlarıyla da karşılaştı. Ardından Avrupa Birliği Komisyonu'nun Reformlarına da karşı çıkan Demir Lady milletvekilliği sıralarına geri döndü. 2013 yılında felç geçirerek yaşamını yitirdi.

    ROSA PARK

    Rosa her zamanki gibi işinden çıkıp evine gitmek için otobüse binmişti. Fakat bir kural vardı ve otobüse binen siyahilerin beyazlara yer vermeleri gerekiyordu. Rosa bu kurala uymayarak isyanın ilk kıvılcımını ateşledi. Rosa bu kurala uymayarak kamu düzenini bozma suçundan tutuklandı. Kadınlar Politik Konseyi ''otobüs boykotu'' eylemini gerçekleştirdiler. Montgomery'de yaşayan siyahiler boykota katılmış ve 40 bin kişinin işe yürüyerek gitmesi büyük dikkat çekmişti. Bu eylem ayrımcılık karşısında en büyük eylem olarak tarihe geçti. Rosa'nın bu eylemi başarılı bulunmuş ve 1956 yılında siyahilerin otobüsteki yaşadığı ayrımcılık belediye tarafından kaldırılmıştır. Rosa'ya 14 dolar ceza verilmiş ve serbest bıraklımıştır. Ardından işinden kovulmuş ve Montgomery'de tehditlere maruz kalarak yaşadığı şehirden taşınmak zorunda kalmıştır. 1999 yılında ABD Kongresi tarafından altın madalya ile ödüllendirilmiştir.

    LADY DİANA

     

    Prens Charles'in ilk eşi, Prens Harry ve William'ın annesidir.

    Evliliklerinde yaşanan sıkıntı dünya kamuoyunun dilinde olsa da en çok yaptığı işler ve hayırseverlikleriyle tanınır. Kraliyet adına bir çok işlerde yer almış. Yaşlı ve çocuklarla ilgilenmiş, AIDS hastalığının önemine vurgu yapmış ve yoksul ülkelere yardımlarıyla ün salmıştır. Dünya Diana'yı sevmiş ve hayırseverlikleriyle itibarı artmıştır. Kraliyet üyesi birinin bu işlerle uğraşmaması gerektiği söylenmiş ve Diana ; ''Eğer sürekli kameralar üzerimde olacaksa, bari tüm bu tanıtımı iyi bir amaç için kullanayım.'' Ve dediklerini yaptı. Gittiği bütün yerlerde herkes onu izliyor ve tüm dünya onun gittiği yerlerdeki problemlere odaklanıyordu. 31 Ağustos 1997 yılında Paris'te bir trafik kazasında yaşamını yitirdi. Fakat kaza mı, suikast mı bu konu ise hala tartışılır.

     

    Sizler için  Dünya Tarihinin Akışını Değiştiren 10 Kadın'ı araştırdım. Nitekim dünya tarihinde on değil on binden fazla kadın tarihin akışını değiştirdi. Daha fazlasını araştırmak ve hazırlamak isterdim fakat farkındalık yaratan bütün kadınların ve farkındalık yaratmak isteyen bütün kadınlar için umut ışığı olmasını istediğim bir yazıyı size örneklerle sundum. Sizde tarihin akışını değiştiren on kadın gibi pes etmeden başarılı olabilirsiniz.

    8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun.

    Unutmayın biz birlikte güçlüyüz...

     

    KAYNAKÇA:

     

    Sappho

    Jeanne D'Arc

    Kleopatra

    I.Elizabeth

    Hürrem Sultan

    Marie Curie

    Rahibe Teresa

    Margaret Thatcher

    Rosa Parks

    Lady Diana

     

     

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.