Ritüel ve Kehanet Üzerine

Ritüel ve Kehanet Üzerine
  • 4
    0
    0
    0
  • Günümüzde popüler olma ve ticari kaygılardan dolayı her şeyin anlamının değiştiğinin ve bütün kavram ve değerlerin içinin boşaltıldığı kanısındayım. Astroloji yolculuğuma başladığım ilk günden beri beni en çok rahatsız eden şeyler hakkında biraz dert yanmak istedim. Belki okuyan ve önemseyen birileri de olur ve kendi araştırmalarına ve okumalarına bu bakış açısıyla yön verir diye düşündüm.
    🏛
    Kendimi bildim bileli mitoloji okuyorum; bilen bilir mitoloji her kaynaktan okunabilecek bir alan da değil. Çünkü temelde yazılı bir kaynak olmadığı için herkes kafasında şekillendirip eğip bükerek kendi yorumunu katabiliyor. Benim nacizane iki başucu kaynağım Campbell ve Eliade'dir. Serzenişim, şu astroloji ilminin içine  ritüellerin karıştırılması aslında.
    🏛
    Erhan Altunay hocamın deyimiyle: "Ritüel; insanın doğanın akışına bulunduğu katkıdır." Pagan toplumlarda insanlar, döngüsel olan zamanı izlemiş ve zamanın bu döngüsel akışında hayatta kalabilmek ve hayatı sürdürebilmek için ritüellere başvurmuşlar. Yani insanlar, doğanın akışına katkıda bulunmak için ritüel denilen eylemlerde bulunmuş. Eliade'ye göre ise ritüel, bir zamanlar Tanrı tarafından yapılan bir eylemin tekrarlanmasıdır. Ritüeller, sözlü olarak aktarılmıştır; bu sözlü aktarıma mitler de diyoruz. Bazılarını da günümüze ulaşan tabletlerden, mağara resimlerinden yorumluyoruz. Ilk ritüellerin kökeninde mevsimlerin olduğuna inanılmış ve insanlar bu döngüleri izlemişler, buna belki de en çok Ay ve gezegen döngüleri dahil. Yani astrolojinin kendisi zaten döngüsel zamanın incelenmesinden ibaret. Bunun içerisinde de kağıt yakmak ya da mumla dilek dilemekten çok daha ciddi eylemler var.

    🏛

    Ritüele bir örnek vermek gerekirse, yine Erhan Altunay hocamın kitapları ve youtube ders notlarına dönüyorum. "Bir zamanlar bir Tanrı, Tanrıça ya da gücün herhangi bir zamanda yaptığı eylemi tekrarlamak (o varlığın yerine geçip): bu ritüelin mekanizmasıdır." Astroloji ise, gezegenlerin hareketleri ve döngülerinin yaşama nasıl etki ettiğinin kaydının tutulmasıdır. Yani öyle basitçe bir tütsü yakmak, ritüel değildir. Taşlardan kolye satmaya çalışmak ya da kristal kuvarsları kolye olarak takmak ritüel değildir. Size iyi geliyorsa tabi ki yapın, ben de tütsü yakıyorum ya da mum yakıyorum ama bunu "ritüel" adı altında yapmanın ve hatta daha vahimi pazarlamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Mitoloji ile ilgili durumlar da daha az vahim değil. Ritüeli daha iyi anlamak için hepsini izlemeseniz bile Erhan hocamın youtube da ilk mitoloji dersini bile dinlemeniz çok şey katacaktır. Yoksa bu ritüel olayından sebep, insanlar yavaş yavaş astrolojiden de soğuyacaklar ki ben kendim de gördükçe soğuyorum.

    🏛

    Mesela;

    Bir örnek;

    Apollon'a adanan Delphi Tapınağı'nı duymayan yoktur; Parnassos Dağı'ndaki bu alanın Dünya'nın merkezi olduğuna inanılır. Burayı klasik dönemde Phyton adı verilen bir yılan korurmuş ve Apollon bu yılanı öldürünce; burada Apollon adına işe bu meşhur tapınak inşa edilir. Apollon'un kehanet yeteneğini "Pythia" adı verilen yüksek rahibeye bağışlar. Insanlar her zaman geleceği merak etmiştir ve var oldukları ilk andan itibaren geleceği çeşitli yollarla okumaya çalışmışlardır. Grekler de kehanetleri duymak için binlerce yıl önce tapınağa giden kutsal yoldan geçip Pythia'lara başvurmuşlar. Alanda bir yarık olduğu biliniyor artık ve Delphi kelime anlamıyla da "oyuk" anlamına geliyor zaten; bu yarıktan çıkan aslında zehirli gazı soluyarak rahibe bir çeşit trans ya da nöbet durumuna geçerek aslında oldukça karmaşık ve kafa karıştırıcı kehanetlerde bulunur.
    🏛
    Hall, bir nevi Apollon'un sesi olan Pythia rahibelerinin, ilk başlarda genç kızlardan daha sonra elli yaşlarını geçen kadınlardan oluşmuş olduğunu söyler. Fakat kim olursa olsun, bu rahibe görevini yerine getirecek herkes hep aynı seremoniden geçer. Sadece rahibeler değil, kahine gelen herkesin özel bir arınma işleminden geçmesi gerektiği yazar çeşitli kaynaklarda; bunun sadece fiziksel bir arınma değil, ruhsal bir arınma ve kutsanma olduğundan bahsedilir.
    🏛
    Delphi'deki kehanet ayinlerine ve ritüellerine gelince burada bir alıntı yapacağım; Gates, Antik Kentler'de; “Dokuz ana seans yapılıyordu ve büyük törenlere sahne oluyordu. İki veya üç Pythia nöbetleşe çalışarak tüm soruları cevaplamaya çalışır, daha sonra Kastalia Pınarı’nda suyla ve defne yapraklarının dumanıyla kendilerini arındırır ve arpa aşı yerlerdi. Daha sonra, günün hayırlı geçmesi için bir keçi kurban edilirdi. Keçinin, gerektiğinde üzerine soğuk su serpilmesiyle titremesi sağlanmalıydı, zira Apollon’un kehanetlerini dile getirirken Pythia da titrerdi. Eğer bu başarılı geçtiyse, Pythia tapınağa girer, özel sudan içer, defne yaprakları çiğner ve saçayak üzerindeki yerini alırdı. Ortamın ilham verme gücünün yanı sıra adytonun (halkın ayak basmadığı, Tanrı ya da Tanrıça'nın kült heykelinin bulunduğu kutsal alan) altındaki kaya yarığından yükselen gazların Pythia’yı bir transa sokuyor olması mümkündür. Artık tanrının bedenine girmesi ve soruları cevaplamasına hazırdı.” diyerek bahsetmiştir. Işte ritüel böyle bir şeydir ve her kehanetten önce aynı işlemler, "ilk olanı" canlandırmak için tekrar edilir. Pythia, Apollon'un sesi olur; ritüellerde ritüeli gerçekleştirecek olan kişi Tanrı ya da Tanrıça rolüne girer. Bu bir ritüel... ©

    🏛
    Son olarak şununla kapatayım;

    Delphie'deki Apollon Tapınağı'nın üzerinde Khilon'un ölümsüz olan ve benim biyografimde alıntıladığım şu söz yazar:

    🏛

    "GNOTHI SEAUTON" yani "KENDİNİ BİL"...

    🏛

    ...

    Kaynakça:

    Erhan Altunay - Paganizm 1

    Charles Gates - Antik Kentler


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.