Astrolojide 4 Büyük Tanrıça: Ceres, Pallas, Vesta, Juno Asteroidleri

Astrolojide 4 Büyük Tanrıça: Ceres, Pallas, Vesta, Juno Asteroidleri
  • 4
    0
    1
    0
  • Klasik astrolojide 5 klasik gezegen (Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn), 2 ışık (Güneş, Ay) kullanılsa da zamana yayılan yeni keşiflerle modern astrolojide 3 jenerasyon gezegenini (Uranüs, Neptün, Plüton) ve bunların yanında binlerce asteroid de (özellikle uranyen astrolojide) kullanılmakta bazı astrologlar tarafından. Ben daha çok klasik ve helenistik teknikleri takip ettiğim için asteroidleri harita yorumlarken pek kullanmıyorum, fakat onlar benim için astrolojiden çok daha önce varlardı, mitoloji sebebiyle. Bu sebeple size en önemli 4 asteroid tanrıçadan bahsetmek istiyorum biraz. Keyifli okumalar...

    Ceres:

    Öncelikle dört ana asteorit içinde 1801 yılında Piazzi tarafından keşfedilen ilk asteroid Ceres, aynı zamanda oldukça da büyük. Tabi ki adını yine Roma mitolojisinden alıyor; Yunanlılar ise kendi panteonlarında Demeter adıyla anıyorlar. Aslında Demeter, "Tarım ve Bereket Tanrıçası"; hatta Girit dilinde "Arpa Ana"; Theogonia'da "Canlıları Doyuran Tarlalar Tanrıçası" olarak geçiyor. Sorumluluk sahibidir; besleyip büyütendir; aslında bir nevi annenin arketipsel imgesidir. Kızı Kore'nin (Persephone olacak bundan sonra) kaçırılmasından sonra yas sürecine girer; elini eteğini topraktan, tarımdan çeker; işlerini ve sorumluluklarını kederden bırakır, inzivaya çekilir; Tanrıçalık görevlerini bırakır ve yaşlı kadın kılığına girer, Eleusis'e gelir. Burada Eleusis kültü, küçük ve büyük gizemler olarak ayrılmış; bir nevi inisiyasyon, yaşam-ölüm-yaşam döngüsüyle ilgili törenler yapıldığı düşünülüyor ama hala gerçek anlamını bilmiyoruz.

    (Görsel:Antoine Watteau - Ceres (1717-1718))

    En sonunda Zeus bakar ki ölümlüler açlıktan kırılıyor, dünyada kıtlık hakim her yerde; Demeter'i de ikna edemiyor; Hades'e gider ve Persephone'yi bırakmasını söyler. Anlaşma yapılır; Persephone, yılın bir kısmını annesiyle yeryüzünde, bir kısmını Hades ile geçirir artık. Mevsimlerin döngüsü de bununla ilişkilendirilir; o yeryüzüne çıktığında doğa canlanır; yeraltındayken kış hakim olur. Işte Demetra George da tam bu sebepten Ceres'i, astrolojik haritada, anneliği ve beslenmeyi anlatan Ay'ın yönettiği Yengeç burcunun doğal evi olan IC yani dip noktası ile iliskilendirmiştir. Ceres, haritada bir nevi anne-çocuk ilişkisini ve buradaki kompleksleri, aradaki bağı anlatırken; bir yandan da bence Akrep semboliği ile ilişkilendirilebilecek şekilde yaşam-ölüm-yenilenme sürecini anlatır.

    🌾

    Akrep diyorum çünkü Eleusis gizemlerinde ölüm semboliğinin kullanıldığını biliyoruz. Bunlar sadece kadınların katıldığı dinsel ritüellerdi. Nitekim Çiçero, Eleusis kültünde kişinin fiziksel alemin sınırlarını aşıp karanlıklarında kaybolarak elinde meşale ile kendisini bütünleme arayışını ve bununla nasıl yaşanacağının yanında nasıl ölüneceğini de öğretildiğini söylemiş. Hatırlatmak isterim ki Demeter, Toprak anadır; toprak, doğumu ve tohumu verdiği gibi ölüyü de kabul edendir. Tıpkı anne arketipinin bir yanda besleyen olduğu gibi bir yanda yokeden olması gibi. Çok dağıldım; bu konu çok derin haliyle.. Toparlıyorum; kısacası Ceres'in, doğum haritalarımızda böyle derin bir anlamı var. Fiziksel ve ruhani yönden nasıl beslendiğimiz, yas anne ile ilişkimiz ve bağımız, anne kompleksleri, anne ile ilişkiyi anlatması dolayısıyla ilişkilerdeki fraktallarımız hakkında da söyleyebileceği şeyler vardır. Aynı zamanda kadın haritalarında doğurganlık ve gebelik hakkında da bilgi verebilir. Ve Demeter'in hikayesine de bakarsak; en bağlı olduğumuz noktada sıkı sıkı tutunduğumuz şeyi bırakıp bırakamamayı, ardından gelen yas sürecini ve Akrep'in ya da Plüto'nun o yaşam-ölüm-yaşam döngüsünü aktarır haritalardan. Işte böyle Ceres.. ©

    Vesta

    Ikinci büyük ve en parlak asteroid olan Vesta'ya bakalım. Roma'daki adı Vesta, Yunan panteonunda Hestia'dan adını alır; ve "Kutsal Ateş"in koruyucusudur. Buradaki "ateş" ezoterik ve metaforik bir kavram; aileyi, yuvayı ve canlılığı, yaşamı sembolize ediyor aslında. Hestia'nın kendisine ait bir miti yok; zaten Yunan'da değil daha çok Roma'da Vesta adına tapınaklar inşa edilmiş ve kendisine tapınılmış. Ateş kültü ve tapınımıyla ilgili olduğu için bazı yazılarda Koç burcu ile ilişkili olduğunu okuyabilirsiniz ama Vesta'nın Koç burcu ile pek bir alakası yoktur aslında. Içinde ateş olduğu için sanırım böyle söylüyor söyleyenler ama oradaki "ateş", aileyi ve yuvanın canlılığını anlatır sembol olarak. Vesta daha çok Bakire arketipi ile ve adanmışlıkla alakalı. Mitoloji bilgisi, astrolojik sembolleri anlamak için çok önemli. Antik yerleşimlerde her evde bir ocak bulunur; o ocaktan ışık, ısı ve aş için faydalanılır; "ateş", yuvanın canlılığını ve yaşamı gösterir. Evin içinde ateş yanıyorsa o evde hayat vardır. ("Ocağın sönsün" bu sebeple beddua anlamı taşır.)

    (Görsel: Constantin Hölscher - En el Templo de Vesta (1902))

    Işte Vesta o ateşin sürekliliğine kendini adamaktır, özveri ve fedakarlıktır, sorumluluğudur bir nevi. Ailenin ve yuvanın en içindeki kutsal yaşamı sembolize eder. Bakire arketipi ile ilişkilidir dedim; burada da yine bir parantez açacağım. "Bakire", mitolojide, anakronik bakış açısından ziyade, "kendi bedenine ve bütünlüğüne sahip olma"yı anlatır; aslında kendi bedeni ve yaşamı hakkında tek söz sahibi olmayı anlatır. Cinsellikle bağlantısı yoktur. Vesta rahibeleri, ateşi korumakla ve diri tutmakla görevlilerdi ve hepsi bakirelik yemini ederlerdi. Burada ritüellere girmeyeceğim, konuyu dağıtmamak adına; astrolojik anlamına biraz değineceğim sadece. Vesta asteroidinin astrolojik haritalarımızda burç ve ev yerleşimi ve tabi ki açılarını da göz önüne alarak, hayatımızda adanmışlıklarımızı hangi alanda ve nasıl yaşamaya meyilli olduğumuzu anlatır en basit haliyle. Nerede o yaşamı sürdüren ateşi korumaya adadık kendimizi? Nerede ve nasıl kendi içimize en çok kapanıp belki de inzivaya çekildiğimizi anlatır. 20. Yüzyılın bence en büyük üç hediyesinden biri olan Campbell, Vesta için "içimizdeki saadetin takipçisidir." demiştir.

    Juno

    Geldik üçüncü keşfedilen ve astroloji ile az çok ilgilenen herkesin en çok duyduğu ve en ünlü olduğunü düşündüğüm Juno'ya. Roma panteonunda aslında aralarında farklar olsa da Juno; Yunan mitolojisindeki Hera ile ilişkilendirilir. Juno'nun bu kadar ünlü olmasının sebebi ise tamamen ilişkiler ve evlilik konusunda ona atfedilen anlam ve sembolizma. Ama bazı yerlerde söylenenin ve bilinenin aksine, haritalardaki Juno; "ruh eşi"ni ya da "kadersel eşi" göstermez. Bunu anlamak için yine mitoloji bilgisine ihtiyaç var. Durum şu ki Zeus ve Hera; Ana Tanrıça ve Tanrı, yılın belli zamanında birleşirler, buna "Hieros gamos" denir yani "Kutsal evlilik"; bu bolluk ve bereketi anlatır ve düzeni ve devamlılığı sağlar aslında. Yani aslında bu aşk evliliğinden ziyade aslında biraz yapılması gerekli olan geleneksel ve toplumsal bir evliliktir.

    (Görsel: Gavin Hamilton - Juno and Jupiter (1723))

    Aslında ben bunu tamamen Katolik kilisesine göre yapılan evliliklere benzetiyorum; hani "Artık onlar iki değil tek bedendir". O evlilik bozulmaz; kadın bunu korumak ve sürdürmekle görevlidir; evlilik sırlıdır bir nevi. Hera da Zeus'a atfedilen sayısız ihanetlere katlanmış; yeri geldiğinde öfkesini ve intikamını Zeus'un birlikte olduğü ya da olmak zorunda kaldığı masum kadınlardan çıkarmıştır. Hera, bu anlamda benim için tam bir Akrep semboliğini yansıtıyor. Bir yandan da Zeus ile eşit bir ilişki içerisinde kalmak istiyor (Terazi) ama bu çok mümkün olmamış gibi görünüyor bugünlere ulaşan mitlerden okuduğumuz kadarıyla.

    🏛

    Astrolojiye dönersek bu noktada; Juno daha çok sinastri haritalarında ve evlilik konularında bakılan bir asteroid fakat bize nasıl bir eş istediğimizi anlatmıyor aslında; daha çok evliliğin nasıl olabileceğini, belki hangi konuların bu evlilikte daha ön planda olabileceğini gösterir. Sinastri haritalarında partnerlerin Juno yerleşim ve açılarının uyumlu olması oldukça destekleyicidir; fakat bir evlilik potansiyelini incelerken, en başa bakılması gereken göstergeler yine gezegenlerdir. Özellikle, Venüs, Mars, Jüpiter ve hatta Satürn açıları olmakla birlikte Güneş ve Ay yerleşim ve açıları önemlidir. Ana rengi ve etkiyi her zaman gezegenler verirken, özellikle kişisel gezegenlere dokunan asteroidler yorumu derinleştirip detaylandırırlar.

    Pallas

    Belki de mitolojide en bilinen karakterdir Athena, Zeus'tan sonra. Athena'nın Zeus'un başından doğma hikayesini bilmeyen yoktur; uzun uzun anlatmayacağım. Annesi Zeus'un ilk eşi ve Theogonia'da "Tanrılar ve ölümlüler arasında en çok bilen" diye bahsedilen Metis'tir; ki zaten Athena'nın akıl, zeka, mantık ve bilgelik ile bağlantısı da buradan gelir. Zeus'un başından çıkmasını, bilgeliğin akıl ve zekadan daha üstün olduğu şeklinde yorumlanmıştır. "Pallas" lakabı ile ilgili iki farklı versiyonla karşılaştım; birinde Athena'nın çocukluk arkadaşının adı, diğerinde bir devin adıdır ve Athena, ya çocukluk arkadaşını yanlışlıkla öldürdüğü ya da savaşarak bir devi öldürdüğü için bu lakabı almıştır. Dev hikayesi daha mantıklı geliyor naçizane; çünkü babasının başından zırhı ve silahıyla doğmuş zeki, stratejik bir Tanrıça'dan bahsediyoruz. Aynı zamanda "Pallas", "oğlan kız" anlamına da gelirmiş; Mascetti kitabında onun erkeksi göründüğünden de bahseder.

    (Görsel: Gustav Klimt - Pallas Athene (1898))


    Pallas asteroidi, anlaşıldığı üzere adını ve rengini Athena'dan almıştır ve haritada yerleştiği burç ve evlerde; hangi alanda ve nasıl Athena gibi mücadele verdiğimizi gösterir. Bilirsiniz Ares'le girdiği onca savaşta akıl, mantık ve stratejisiyle savaşı hep kazanmıştır. Mascetti şöyle diyor bir de; "Athena, insanın savaşma dürtüsünü anlarr ve düşmanı yenip yeni yerler fethetme açısından bunu olumlu bir araç olarak görür." Eli de çok yeteneklidir aynı zamanda, bu yüzden kişisel yetenekleri de anlatır bir nevi. Aynı zamanda Athena mitolojinin ünlü bakirelerinden biridir; bu bakirelik fiziksel anlamda değil; kadının zekası ve stratejisiyle ilgili bir bakireliktir. Kadınların en büyük destekçisi ve koruyucusudur; dokumacıdır, sabanı, tırpanı geliştirmiş; ticarete katkı sağlamış, müzik aleti tasarlamış, savaşmıştır. ©

    ...

    ©2021, Ege Yeşilova. Tüm hakları saklıdır, bir kısmı ya da tamamı hiçbir sebeple kopyalanamaz ve paylaşılamaz.

     


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.